JINHA

ŞIRNEX - Annesinin Helin ismini verdiği ancak Kürtçe olduğu için kimliğine yazılmayan 13 yaşındaki Fatma Elarslan, İdil'de devlet güçlerinin saldırılarında katledilen onlarca çocuktan sadece biriydi.

Devlet güçlerinin Şırnak'ın İdil ilçesine yönelik saldırılarının başlamasının ardından ailesinin kendisinden haber alamadığı 13 yaşındaki Fatma Elarslan'ın cenazesi, geçtiğimiz günlerde Mardin Devlet Hastanesi'nde ortaya çıktı. 5 çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olan Fatma, 7'nci sınıf öğrencisiydi. Doğduğunda ailesi tarafından kendisine Hêlîn ismi verildi. Ancak Kürtçe ismi nüfus cüzdanına Fatma olarak yazdırıldı. Buna rağmen o İdil'in Hêlîn'i olarak tanındı, bilindi.

Cenazesi sıkıyönetim altında defnedildi

Babası Mehmet ve annesi Gülsüm Eraslan, yıllarca siyaset çalışmalarında yer aldı. İdil'de sıkıyönetim saldırılarının başlaması ile birlikte ailesi ile birlikte evlerini terk etmeyen Fatma, kısa bir süre sonra ortadan kayboldu. Ailesi kendisinden haber alamadığı Fatma'nın günler sonra cenazesini buldu. Fotoğraf karelerine yansıyan güler yüzü, vahşi bir şekilde tanınmayacak hale getirildi. Küçük bedeni ateşe verilerek yakılan Fatma, Kürdistan'da uygulanan vahşetin resmi olarak bir kez daha hafızalara kazındı. Fatma'nın cenazesi ise, sıkıyönetim uygulamalarının devam ettiği Cizre'de polis ablukası altında son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine yakınlarının dışında kimsenin katılmasına izin verilmedi.

'Cudi ve Gabar kadar yüreği vardı'

"O benim bebeğimdi" diyerek anlatmaya başlayan annesi Gülsüm Elarslan şunları dile getirdi: "Kızım küçüktü ama yüreği büyüktü, Cudi, Gabar Dağları kadar büyük bir yüreği vardı. Halkını çok severdi. Kızım sürekli bu davada mücadele etmek istediğini söylüyordu." Kızının Kürt halkının tarihi direnişinde yaşamını yitirdiğini vurgulayan Gülsüm, "Düşmandan korkmuyoruz ve kanımızın son damlasına kadar da geri adım atmayacağız. Tek bir kişi kalsak da davamızı devam ettireceğiz. Biz Kürt halkı baharda yeşeren ağaç gibi, ay çiçeği gibi yeniden doğar. Bizler katledilmekle ölmekle, öldürmekle bitmeyeceğiz. Kızımın aldığı yarayı asla unutmayacağım, onu öldüren düşmanı da asla unutmayacağım" dedi.

'Bu zulme karşı direnmek lazım'

Kızını el üstünde tuttuklarını belirten baba Mehmet Elarslan ise, kızının sıkıyönetim saldırılarının ilk başladığı günlerden itibaren küçük yaşına rağmen sürekli devletin Kürt halkına zulüm yaptığını dile getirdiğini ve çocuk olmasına rağmen öfke ile bilendiğini kaydetti. Kızının kendisine "Başbakan bize bu zulmü yapıyor, bu haksızlıktır, buna karşı durmak lazım ve direnmek lazım" dediğini aktaran Mehmet, "O Kürt halkının çocuğu ve şehidi oldu. Ne bu zulmü unutacağız. Ne de katillerinin peşini bırakacağız" dedi.

(ekip/gc)