Handan Tufan/JINHA

ŞIRNEX - 1992 yılında Cizre'deki büyük Newroz direnişi kayıtlarına elleri havada gözaltına alınan bir erkeği kurtarmaya çalışan ve ismi 'meçhul kadın' olarak geçen Emine Yıldız o günleri anlatarak, "O zaman yerlerde sürüklediler insanlığı, bu günde yakıyorlar" dedi.

Kürdistan tarihinde büyük direnişlerin sembolü olan Cizîra Botan'ın direniş tarihine de kadınlar sahiplik etti. Özyönetim direnişi ile adını tarihe kazıyan Cizîra Botan'ın bu direniş ruhunu başta 1992 yılı Newrozu olmak üzere hiç bitmeyen özgürlük aşkından alıyor. Cizîra Botan denilinde hiç şüphesiz akla ilk gelen 1992 yılındaki Newroz direnişi. Kayıtlara fistanlı kadınların zılgıtları ile giren bu direniş, Cizre'nin Kürt Özgürlük Mücadelesindeki misyonunu da o günden gösterdi. Bu direnişin kayıtlarında elleri havada gözaltına alınan bir erkeği kurtarmaya çalışan ve ismi 'meçhul kadın' olarak geçen Emine Yıldız o günleri anlattı.

'Köyden çıkmak zorunda kaldık'

1992 yılına Cudi'nin eteklerinde bulunan Hebler köyünde yaşadıklarını ifade eden Emine, "Köyümüz çok güzeldi. Bütün ihtiyaçlarımızı köyden sağlıyorduk. Orada çok mutluyduk. Orada çok güzel bir yaşamımız vardı. Askerler köyümüze geldi. Köyü boşaltmamamız halinde köyü yakacaklarını söylediler. Köyümüzde iken sürekli baskı yapılıyordu. Akrabalarımızı işkence yaptılar. Bizde köyden çıkmak zorunda kaldık. Cizre'ye geldik" diye ifade etti.

'Sonra bahar geldi'

Köyden çıktıklarının hemen ardından köylerinin yakıldığını anlatan Emine, "Akrabalarımızı katlettiler. Sonbahar'da köyden çıktık. Köyden çıkarken Newroz'un ne olduğunu bilmiyorduk. Cizre'de Newroz'un ne anlama geldiğini öğrendik. Sonra bahar geldi. Newroz geldi. O zaman Cizre'deki engelli yurttaş Mesut Dündar (Xıro) öldürüldüğünü duyduk. Mesut öldürüldükten sonra panzerin arkasına bağlanarak yerde sürüklendi" dedi.

'Elimi başıma vurarak feryat ettim'

Newroz günü hazırlanıp alana gittiklerini belirten Emine, "O zaman 33 yaşındaydım. Biz Newroza giderken bir akrabamızı gördük. Bana bizim başka bir akrabamızın gözaltına alındığını söyledi. Benimde panzerin arkasında sürüklenen kişi aklıma geldi. Bağırarak oraya gittim. Çığlık atıp oraya gittiğim zaman onu gördüm. O zaman etrafını sarmışlardı. Bir kaç kişi onu çekiştiriyordu, panzere bindirmeye çalışıyorlardı. Ben ne yapacağımı bilemedim. Elimi başıma vurarak feryat ettim. Nasıl olduysa oradan çıktık. Sonradan akrabamızın da kurtulduğunu öğrendim. Newrozu böyle gördük. O zaman Newroz böyleydi. Baskı ve işkence vardı" diye belirtti.

'Bu günde yakıyorlar'

2016 Newrozuna girildiğini hatırlatan Emine, "Halen devam ediyor bu baskı. Aradan o kadar yıl geçti halen baskı devam ediyor. Evlerimizi yaktılar, yıktılar. Benim evim Cudi mahallesindeydi, sokağa çıkma yasağında evimi yaktılar. Şuanda kirada yaşıyoruz. İnsanlar hepsi perişan oldu. En kötüsü insanları yaktılar. O zaman yerlerde sürüklediler insanlığı, bu günde yakıyorlar" diye konuştu.

(ht/mg)