Katliamlara, şiddete, tecavüze karşı yayılan güç: Özsavunma

09:01

Ceren Karlıdağ/ JINHA

İSTANBUL- Kadınlar için özsavunmanın hayati önem taşıdığını belirten Juliana Gözen, Türkiye'deki kadınlar olarak özsavunmayı YPJ'den bağımsız tartışamadıklarını söyleyerek, katliamlara karşı özsavunmasını alan YPS-JIN üyelerini de selamladı.

Özsavunma, hemen her geçen gün kadınların gündeminde yer etmeye, kadınlar tarafından içselleştirilerek yaşamsallaşmaya devam ediyor. Erkeklerin her türlü şiddetine, devletin katliamlarına, yargının erkek aklına karşı özsavunma gücü, kadınların kız kardeşlik çığlıkları ile birlikte dalga dalga yayılıyor. Kampüs Cadıları aktivisti Juliana Gözen ile Türkiye'de gelişen özsavunma çalışmalarından, YPJ'ye, mor iğne kampanyalarından YPS-JIN'e özsavunmanın önemi üzerine sohbet ettik.

*Türkiye hattında mücadele eden kadınlar için özsavunma olgusu ilk olarak nasıl gelişip, gündemleşti?

Bizler açısından aslında AKP'nin iktidara gelmesi ile birlikte kadın katliamlarının çok fazla arttığı bir döneme girildi. Bugün haberlere baktığımızda akademisyenlerin kadın öğrencileri rahatça taciz etmesi tesadüfü değil. Çünkü AKP ile birlikte erkek medya, erkek hukuk, erkek devlet kadına karşı durdu. Böyle durup dururken özsavunmayı konuşur olmadık. Özgecan'ın katledilmesi bir kırılma noktası oldu. Özgecan ilk değildi ve son da olmadı ama şöyle bir algı yarattı kadın hareketinde, "O minibüste biz de olabilirdik. Biz de tecavüze uğrayan ve yakılan olabilirdik." Tüm kadınlar bunu hissetti ve Özgecan 'ın katledilmesi Gezi'nin de karakteri ile birleşince tüm sokaklar kadınlar tarafından zapt edildi. Biz tacize veya tecavüze uğradığımızda adaletimizi teslim edeceğimiz bir yer yok. Erkek adalet kadının gelmesi için hazırda bekliyor ve erkeği de iyi hal indirimleri ile ödüllendiriyor. AKP ile birlikte sırtı sıvazlanan bir tacizci sürüsü var onlar sırtını oraya yaslıyor bizler ise "Kendi adaletimizi kendimiz sağlayacağız" diyoruz.

*Batıda özsavunmanın geliştirilmesi için bireysel ve kurumsal olarak neler yapıldı?

Aslında Özgecan'ın katledilmesinden önce de özsavunma söylemleri tartışılıyordu. Mor iğne kampanyası vardı. Toplu taşıma araçlarında taciz olaylarına çok rastlıyoruz. Mor iğne kampanyası böyle başladı. Ama Özgecan'dan sonra özsavunma daha hayati bir mesele oldu. Dolayısıyla kadın hareketinin bütününde özsavunma tartışılır oldu. Biz bir arayışa geçtik. Özsavunma atölyeleri başlattık. İlk başta Kadıköy'de başlattık yakında Bahçelievler'de de başlayacak. Kadınlar dövüş sporlarını sadece erkeklerin yapabileceğini düşünüyor. Biz bunu da yıkmaya çalışıyoruz. Bizler de erkekler kadar güçlü olduğumuzun mesajını vermeye çalışıyoruz. İstanbul'un ardından 7-8 noktada ücretsiz bir şekilde atölyeler başladı. Başlatamadığımız yerlerde de arayış içindeyiz. Amacımız sadece üniversiteli kadınların atölyelere katılması değil, tüm kadınlara çağrımız var. Epey de talep oldu. Bu da aslında özsavunmannın hayati bir mesele olduğunu ve bu kadınların da bunu içselleştirdiğini gösteriyor.

*Rojava'da YPJ öncülüğünde kadın düşmanı DAİŞ'e karşı başlatılan direniş Türkiye'deki kadınların özsavunma mücadelesini nasıl etkiledi?

Rojava devriminden sonra buraya bir kadın devriminin rüzgârı esti. Türkiye'deki kadın hareketi ile Kürt kadınlarının Rojava'da başlattığı bağ birleşti ve güçlü bir biçimde AKP ve DAİŞ'e karşı bir mesaj oldu. Elinde silahları ile AKP'nin en gerici temsiliyeti DAİŞ'e karşı savaşan Kürt kadınlarının yaratmak istediği özgür kadın profili bizim için örnekti. Öz savunmayı YPJ'den bağımsız tartışamazdık. Sınırların buharlaştığı bir dönemde yanı başımızda mücadele eden YPJ bize rol model oldu.

*YPJ ile Rojava'da başlayan özsavunma direnişi şuanda Kuzey Kürdistan'da YPS- JIN'de vücut buldu. Sizler YPS- JIN'in erkek devlet şiddetine karşı başlatmış olduğu direnişi nasıl okuyorsunuz?

Yaklaşık 3 aydır Kürdistan'da sokağa çıkma yasakları ile başlayan ve AKP'nin "Terörü temizliyorum" altında sivil halkı nasıl katlettiğini ve Kürt kadınlarını nasıl hedef aldığını görüyoruz. Özgür kadın profili çizen güçlü kadınları hedef alarak hem oradaki hem batıdaki kadınlara "Özgürlük türkülerini söylediğiniz an sizi katledebiliriz" mesajı verilmek isteniyor. Hendeklerin başında YPS saflarında duran kadınlar katliamlara karşı direniyor, evlerini, çocuklarını koruyor, yaşadıkları yeri terk etmiyorlar. Bunu selamlamak lazım. Yüzümüzü oraya dönerek her gün orası için ne yapabileceğimizi tartışıyoruz. Üniversitede hitap ettiğimiz tüm kadınlara oradaki kadınların kendisini savunduğunu anlatmaya çalışıyoruz.

*Türkiye'den Rojava'ya, Rojava'dan Kuzey Kürdistan'a, Hindistan'a dünyanın her yerinde gelişen özsavunma meselesi bir bütün olarak nasıl işlenebilir?

Hindistan'dan tutulalım, Irak'a, İran'a bütünü ile Ortadoğu ve Latin Amerika ülkelerinde bir kadın ayaklanması var. 8 Mart'ta Kadıköy'de AKP tüm toplumsal muhalefeti ezerek bundan nasibini kadınların almasını istedi. Ancak içimizdeki öfke 8 Mart'ın yasaklanamayacağını gösterdi ve Kadıköy'ün tüm sokakları 8 Mart oldu. Ardından Taksim'de binlerce kadının sokakları nasıl zapt ettiğini gördük. Aslında orada bir öfke patlamasıydı. İktidarın baskı sürecini arttırdığı dönemde kadın hareketi bir kapıyı araladı. Bu bütün dünyada devam ediyor. Erkek-devletlerin hepsi, kadın bedeni, kadın emeği üzerinden kendini var etmeye çalışıyor. IŞİD'in saldırını görüyoruz buna örnek olarak. Bu yüzden her yerde bir kadın öfkesi mayalanıyor. İçerisinden geçtiğimiz süreçte önemli olan kadın hareketlerinin birbirilerinden beslenmesidir. Kür kadın hareketi ve Türkiye kadın hareketi hatta dünya kadın hareketinin birbirine bakışımın devam etmesi gerekiyor.

*Son olarak şuan hali hazırda erkek- devlet şiddetine karşı yaşam alanlarını özsavunma gücü ile koruyan YPS-JIN'li kadınlara ne söylemek istersiniz?

Bizler kendi koşularından etkilenen kadınlarız. Bulunduğumuz yerde biz Özgecan katliamı üzerinden özsavunma başlattık. Ama tacizin, tecavüzün beslendiği bir devlet kaynağı var. Devletin topyekûn halkı katlettiği, özgür kadın profilini hedef aldığı bir süreçten geçiyoruz. Üniversiteden çıkıp o cephede kadınların savaşması da bundan kaynaklı. Biz de burada üniversitelerde kadın isyanını büyütüyoruz ve orada ki kadın isyanından da etkilenerek onları selamlıyoruz.

(mg)