'Sürgünlerle ne bizi ne de tutsakları sindiremeyecekler'
09:07
Zeynep Akın/JINHA
ÊLIH - Kürdistan kentlerinden batı cezaevlerine sürgün edilen tutsaklar psikolojik ve fiziki işkenceye maruz kalırken, ailelere de psikolojik işkence uygulanıyor. Şırnak'tan Rize'ye sürgün edilen Mahsun Sağlam'ın ablası Havin Sağlam, "Bu işkencelerle bizi ve tutsakları sindirmeye çalışıyorlar. Bizi zor durumda bırakıyorlar ama ne bizi ne de tutsakları sindiremeyecekler" diye konuştu.
Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nden 6 tutuklunun firar etmesi sonrasında var olan baskı ve işkenceler kat be kat arttı. Firarın hemen ardından başta Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi olmak üzere birçok cezaevinden tutsaklar gece yarısı apar topar sürgün edildi. Diyarbakır'dan Osmaniye'ye sürgün edilen tutsaklar ikinci bir sürgünle yine gece yarısı Bandırma ve İzmir'deki cezaevlerine sürgün edildi. Sürgün edilen tutsakların cezaevlerinde psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını görüşe giden aileler tarafından doğrulandı. Şırnak'tan Rize'ye sürgün edilen Mahsun Sağlam'ın ablası Havin Sağlam, "Sürgünden dolayı yıllarca çocuklarını göremeyen aileleri biliyoruz. Üç saatlik Şırnak'a dahi gitmekte zorlanırken şimdi Rize'ye nasıl gideceğiz?" diye sordu.
'Üç gün haber alamadık'
Havin, 6 yıldır cezaevinde olan kardeşi Mahsun'un Şırnak'tan Rize'ye sürgün edilmesiyle 4'üncü sürgünü olduğunu söyleyerek, "Diyarbakır'da 6 yoldaşının firar etmesi sonrasında onları gece yarısı apar topar alıp tekrardan batıya ve farklı şehirlere sürgün ettiler. 3 gün boyunca ondan hiç bir haber alamadık. Bütün cezaevlerini aradık ama hiçbir bilgi verilmedi. En sonunda kardeşim bir arkadaşının aracılığıyla bize ulaştı ve Rize'de olduğunu bildirdi" diye konuştu.
'Sürgünlerle hem tutsaklara hem de ailelere işkence yapılıyor'
Batı illerine yaşanan sürgünlerle zor günler yaşayacaklarını kaydeden Havin, "Batman'dan Rize'ye gitmek maddi açıdan bizi çok zorlayacak. Apar topar götürüldüler, ne para ne kıyafet hiçbir şey almalarına fırsat vermeden götürüldüler. Devlet bu kadar vahşileşmiş ve vicdansızlaşmış ki hem tutsaklara hem de ailelere işkence yapıyor. Sürgünden dolayı yıllarca çocuklarını göremeyen aileleri biliyoruz. Buradan hiç bilmediğimiz Rize'ye gideceğiz. Neyle ve kimlerle karşılaşacağımızı bilmiyoruz" dedi.
'Yıldırma politikalarıyla itaat ettirmeye çalışıyorlar'
Yıldırmak için bu politikaların uygulandığını dile getiren Havin sözlerine şöyle devam etti: "Her ne kadar sürgün etseler de tutsakları dünyanın öbür ucuna gönderseler de biz yine direnişimizden vazgeçmeyeceğiz. Ne kadar tutsak olsalar da onlar özgürdür, bunu bildikleri için bu baskıları uyguluyorlar. Tabii mücadele etmeye devam edeceğiz ama gücümüzün son damlasına kadar bizi sömürmeye, sindirmeye çalışıyorlar. Yine de yılmayacağız ve direneceğiz. Bu zulmü neden yaptıklarını biliyoruz. Kürt olduğumuzdan dolayı bunu yaşatıyorlar. 'Susturalım, başlarını eğsinler, baş kaldırmasınlar, itaat etsinler, iktidar daha sağlam olsun sarayında yaşasın, olan Kürde olsun, siyasi tutuklulara ve ailelerine olsun' mesajını veriyorlar."
'Bu ilk değil 90'larda bizi batıya sürgün ettiler'
Aile olarak da 90'lı yıllarda devlet tarafından batıya sürgün edildiklerini söyleyen Havin, "17 yıl batıda kalmak zorunda kaldık. Devlet bunu 40 yıldır yaşatıyor bize. Ama bize bir adım dahi geri attıramadılar. Kürtlerin sağlam bir inancı var bu politikalarla yıldıramayacaklarını anlamaları gerekiyor artık. Cezaevi sürgünleri ile tutsakları ve aileleri yine yıldıramayacaklar. Kürt ve Türk halkına sesleniyorum, bu kadar zulüm, baskı ve işkence gördük. Biraz vicdanları varsa kendilerine insan diyorlarsa doğuda yaşanan bu olayları görün duyun ve duyurun. Yeter artık vicdansızlık. İnsanlığınız ölmediyse başkaldırın yeter deyin" dedi.
(mg)