6 kez göçe zorlanan Fize 'şimdi ne değişti' diye soruyor
09:01
JINHA
ŞIRNEX - Cizre'de saldırılarda evi yıkılan Fize Oğur, "Evim 1993 yılında yine yıkılmıştı. Devlet evimin içine mayın bırakıp, içinde hayvanların varken patlattı. Devlet ikinci defa yaşamının yarısını aldı. Ne değişti" diye soruyor.
Cizre'de 89 gün süren kuşatmada yaşadıkları her şeye rağmen kadınlar "Asla davamızdan vazgeçmeyeceğiz" diyor. 90'lı yıllardan bu yana baskı ve zulmün üzerlerinden eksik olmadığı Cizreli kadınlardan biri de Fize Oğur. Fize, 20 yaşında evleniyor, 8 çocuk dünyaya getiriyor. Yaşamın o zamanlar normal olduğunu ifade eden Fize, "Köyde yaşıyorduk, çok güzeldi her şey. Hayvancılık ve tarım yapıyorduk" diyor. Ancak köylerde baskı ve şiddetin artarak yaşamlarına girdiğini belirten Fize, şunları söylüyor: "Bu durumdan sonra huzurumuz kalmadı. Sürekli insanlara işkence yapıp, tutukluyorlardı. 1993 yılında askerler tarafından köyümüze baskın yapıldı ve bütün köylüler çıkarıldı. Köyün dışına götürüldük, evimize kablo çekerek içine mayın koydular. Daha sonrada içinde hayvanlarımız varken bir patlama yaşandı. Evimizin yarısı yıkıldı. Biz de köyden çıkıp, Nusaybin'e gittik. Nusaybin'de de devlet rahat bırakmadı. Bir hafta sonra evimize baskın yapıldı. Benimle birlikte oğlumu ve kızımı gözaltına aldılar. Emniyete götürdüler. Ben 5 gün boyunca işkencede kaldım. Oğlum ve kızım tam 32 gün işkencede kaldı. Ben gözaltında insan çığlıkları duyuyordum. Bizim gibi binlercesi vardı."
6 kez göç etmek zorunda kaldı
Nusaybin'den de göç etmek zorunda kalan Fize ve ailesi, kendi köylerine yakın başka bir köye yerleşiyor. Orada da bir yıl kaldıktan sonra baskının devam etmesi nedeniyle 1994'de Cizre'ye göç ediyor. O günden bu yana Cizre'de yaşadıklarını belirten Fize, sokağa çıkma yasağında 25 gün Cizre'de kaldıklarını söyleyerek şöyle anlatıyor: "Her şeye rağmen kaldık. Ama eşim yatalaktı. Onu çıkarmak zorunda kaldık. Önce İdil'e gittik. İdil'den sondan Midyat'a geçtik. En son yasağın kalkması ile evimize geldik. Evimizi sağlam bir şekilde bırakmıştık. Geldiğimizde bir harabe ile karşılaştık. Evimizin yarısını yıkmışlar. Şu anda kullanamıyoruz. Her şeyi talan etmişler. Bunlar köyümüzü yaktılar bizi göçe zorladılar. Bizi hiç bir yerde rahat bırakmadılar. Şimdi de bu evimizi yıktılar."
'Vazgeçmeyeceğiz...'
"Asla davamızdan vazgeçmeceğiz" diyen Fize, isyanını şu sözlerle dile getiriyor: "Bu şekilde yaşasak da asla vazgeçmeyeceğiz. Türk Kürt olabiliyor mu ki ben de Türk olayım? Her insan gibi biz de kendi topraklarımızda insan gibi yaşamak istiyoruz. Kimsenin toprağını istemiyoruz. Ben bunları gördüm, aynı şeyleri çocuklarımın yaşamasını istemiyorum. Kimsenin çocuğunun ölmesini istemiyoruz. Evim 1993 yılında yine yıkılmıştı. Devlet evimin içine mayın bırakıp, içinde hayvanların varken patlattı. Devlet ikinci defa yaşamının yarısını aldı. Şimdi soruyorum ne değişti?"
(ht/gc)