Köyden göç etmek zorunda kalan Meryem: Şehirler bizi köreltti
09:07
JINHA
WAN - Köylerden kentlere göçle birlikte birçok sorunu iç içe yaşayanlar, köylerine dönmek istiyor. Ekonomik sebeplerden kaynaklı köylerinden göç ederek şehre taşınmak zorunda kalan Meryem Sinem Tunç (75), kendi topraklarının her şeyin ilacı olduğunu belirterek, "Orada her şeyimiz doğaldı. Tüm hastalıklarımıza dağlarımızda yetişen bitkilerden ilaç buluyorduk. Ama şehirler bizleri köreltmiş durumda" dedi.
Modernleşen hayat standartları ile birlikte köyün doğal yaşamından kopmak zorunda kalan kadınlar şehir yaşamına ayak uydurmakta zorluk çekiyor. Köylerinden maddi imkansızlıktan dolayı göç eden kadınlar, köydeki doğal yaşamın daha anlamlı olduğunu dile getiriyor. Hakkari merkeze bağlı Peyanis köyünden yıllar önce eşi ve çocuklarıyla Van'a göç eden Meryem Sinem Tunç (75), şehir yaşamına bir türlü alışamadığını belirterek, köyüne olan özlemini dile getirdi.
'Çocuklarımla sohbet etmeye hasret kaldım'
Meryem, şehir hayatı ile köy hayatı arasında büyük bir farkın olduğunu ifade ederek, bu farklardan en önemlilerinden birinin de insanlarla olan paylaşım olduğunu söyledi. Meryem, şehre göç ettiğinden bu yana çocuklarıyla vakit geçiremediğini kaydederek, "Çocuklarımla sohbet etmeye hasret kaldım. Köyde iken çocuklarımla birlikte zaman geçiriyorduk. Yaylalara giderdik. Kış için kendimize yoğurt, peynir yapardık" diye konuştu.
'Köyde güneşin doğuşuyla uyanırdım'
Meryem, köyde her sabah güneşin doğuşuyla uyandığını belirterek, gün boyu neler yaptığını şu sözlerle anlattı: "Güneşle beraber uyanır kovalarını alır koyunlarla beraber yaylaya giderim. Koyunlardan sağdığım sütü akşam eve döndüğümde peynir ya da yoğurt yapardım. Daha sonra işim bittiğinde çocuklarımla birlikte oturur onlara masal anlatırdım. Günlerim hep böyle geçerdi."
'Şehir yaşamı zor'
Şehir yaşamının zor olduğunu ifade eden Meryem, şehirde yaşamaya başladıklarından bu yana çocuklarıyla daha önce birlikte geçirdiği anları yaşayamaz duruma geldiklerini söyledi. Meryem, "Şehre taşınmamızla birlikte masallarda bitti. Çocuklarım değişti. Şimdi çocuklarım televizyon ve telefondan başını kaldırmıyor. Ama ben alışamadım. Şehir hayatında çok fazla zorluk çekiyorum. Şimdi köyde olsaydım, sorunlarım olmayacaktı mutlu ve huzurlu olacaktım. Sadece yaz mevsiminde köyüme giderek kendi yetiştirdiğim elmaları toplayıp geri geliyorum. Ekonomik sorunlardan dolayı köyümde kalamıyorum" dedi.
'Köydeki doğal yaşam her hastalığa şifa'
Hastalıkların birçoğunun da şehirlerde ortaya çıktığını belirten Meryem, köydeki doğal yaşamın her hastalığa şifa olduğunu kaydetti. Meryem şöyle devam etti: "Hasta olduğumuz zaman dağlarımızda yetişen otlardan ilaç yapar içerdik ve iyileşirdik. Bu yüzden hastalandığımızda şehre gitmezdik. Eskiden tarlalarımızda kendi yetiştirdiklerimizi yerdik. Hastalık nedir bilmezdik. Çünkü doğadaki her şey organiktir. Şimdi ise şehirlerde hiçbir şey organik olmadığı için hastalıklar çoğalmış."
Köydeki doğal yaşama olan özlemini yineleyen Meryem, köyde her şeyi kendileri yetiştirdikleri için paraya ihtiyaçlarının olmadığını kaydederek, şehir yaşamında her şeyin para olduğunu sözlerine ekledi.
(db-hk/dc/dk)