Saldırılarda yaralanan Dilan 2 aydır tedavi altında
09:26
JINHA
ŞIRNEX - Cizre'de yönelik saldırılar sırasında ailesi ile birlikte sığındıkları eve isabet eden top atışı sonucu henüz 12 yaşında olan ağabeyi Yusuf ile 10 yaşındaki kuzeni Büşra'nın can verdiği saldırıda ağır yaralanan 8 yaşındaki Dilan Akalın, 2 aydır hastanede tedavi altında.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde 79 gün gün süren soykırım saldırılarında Sur Mahallesi'nde 15 Ocak günü, 12 yaşındaki Yusuf Akalın ile 10 yaşındaki kuzeni Büşra Akalın katledilmişti. Yusuf'un kardeşi 8 yaşındaki Dilan ise ağır yaralanmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Dilan 8 gün boyunca yoğun bakımda yaşam savaşı verdi. Halen hastanedeki tedavisine devam edilen Dilan, bugüne kadar 3 ameliyat geçirdi. Hastanede bulunduğu günden bu yana kızı Dilan'a refakat eden anne Meryem Akalın ise, yitirdiği oğlunun mezarını ancak sokağa çıkma yasağının kalkmasının ardından ziyaret edebildi. Oğlunun mezarının ardından olayın yaşandığı ağabeyinin evine giden Meryem, yeniden hastanedeki kızının yanına dönmeden önce o günü şu sözlerle anlattı:
"Yasağın 33'üncü gününde devlet güçleri bulunduğumuz eve yönelik top atışları yapmaya başladı. Toplardan biri evimizin kapısına isabet etti. O sırada Yusuf, Dilan ve Büşra evde sıkıldıkları için kapıya çıkmışlardı. Eve top mermisi isabet ettiği esnada biz de evin üst katındaydık. Yükselen sesle birlikte ise üst kattan aşağıya doğru koştuk ve çocukların toz duman içinde kaldığını gördük. Çocuklarımızı olduğu yerden kaldırmaya çalıştık. Fakat devlet güçleri dakikalarca üzerimize kurşun yağdırdı. Bunun üzerine büyük oğlum dışarı çıktı ve polisler onu tararken, biz de çocuklarımızı vurulduğu yerden kaldırarak evin arka kısmına götürmeyi başardık. Eğer büyük oğlum dışarı çıkmasaydı ve devlet güçlerinin dikkatini üzerine çekmeseydi, devlet güçleri evdeki 20 kişiyi de katledecekti. O esnada oğlumun üzerine onlarca kurşun sıktılar ama Allah oğlumu öldürmedi, bana bağışladı."
'Çatışma olmamasına rağmen ambulans gelmedi'
Yaşanan vahşetin ardından defalarca 112 Acil Servisi'ni aradıklarını belirten Meryem, ancak evin bulunduğu bölgede herhangi bir çatışma olmamasına rağmen ambulansın gelmediğini ifade etti. Bu yüzden kendi imkânlarıyla çocukları battaniyeler içinde Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırdıklarını dile getiren Meryem, "Yaralı halde üç çocuk olmasına rağmen hastanenin kapısında bize sedye bile getirmediler. Çocuklarımızı battaniyelerin içinde doktorun yanına kadar götürdük" dedi.
'Kızımın yanında kaldım, oğlumu başkasına emanet ettim'
Burada yapılan ilk müdahalelerin ardından Dilan ve ağabeyi Yusuf'un Nusaybin Devlet Hastanesi'ne sevk edildiğini belirten Meryem, "Nusaybin'e giderken, yolda oğlum ve kızımla konuştum durumları iyiydi.
Yusuf'un durumu Dilan'ın durumuna göre biraz daha iyi olduğu için Yusuf'u kuzenime emanet ettim ve ben de Dilan'ın yanında kaldım. Dilan, Nusaybin Devlet Hastanesinde bir ameliyat geçirdi. Daha sonra Mardin Devlet Hastanesi'ne götürdük. Oğlum Yusuf da Nusaybin Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Yusuf'u daha sonra Midyat Devlet Hastanesi'ne sevk etmişler. Ben de kızımı Mardin'de hastanede bırakıp, Midyat'a Yusuf'un yanına gitmeye karar verdim" diye anlattı.
'Dilan yoğun bakımdayken Yusuf'un cenazesine gittim'
Ancak Midyat'a ulaşana kadar oğlu Yusuf yaşamını yitirdi. Oğlunun cenazesini Midyat Devlet Hastanesi'nden teslim alan Meryem, onu kızı Dilan'ın yoğun bakımda yattığı Mardin Devlet Hastanesi'nin morguna getirdi. Midyat'ta oğlu Yusuf'un hastane işlemleriyle uğraşırken, Dilan'ı Mardin'de hastanede yalnız bıraktığını anlatan Meryem, "Kızım Dilan hastanede bir ameliyat daha geçirmişti ve durumu çok ağırdı. Fakat oğlumun üzüntüsünden kızımın durumunu soramadım bile. Yani hangisine üzüleceğimi bilmiyordum artık" diye konuştu.
8 gün yoğun bakımda kaldı, 3 ameliyat geçirdi
Kızı Dilan'ın 2 aydır hastanede tedavi gördüğüne dikkat çeken Meryem, her geçen gün durumu iyiye giden kızının vücudunun her yerinde top mermisine ait şarapnel parçalarının olduğunu, dizinden baldırlarına kadar parçalanmış durumda olan ayağına ise platin yerleştirildiğini aktardı. Meryem, bu yüzden de kızının uzun bir süre daha hastanede tedavi göreceğini ifade etti.
Meryem, "Bize bu vahşeti yaşatanlardan davacı olacağım, hesap soracağım" dedi.
(ekip/gc)