'Tutsaklar savcılığa diye işkenceyle sürgüne gönderildi'

09:05

JINHA

AMED - Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden Osmaniye'ye ve ardından da İzmir ve Bandırma'ya sürgün edilen tutsakların aileleri, yakınlarının "Savcılığa götürülüyorsunuz ifade vereceksiniz" denilip işkence edilerek sürgün edildiklerini belirtti.

Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden 6 tutsağın firar etmesinden sonra cezaevinde kalan diğer tutsaklar Türkiye'nin değişik cezaevlerine sürgün edildi. Osmaniye Cezaevi'ne sürgün edilen tutsakların aileleri ziyarete gittikleri cezaevlerinde tutsakların işkencelere maruz kaldıklarını gördüklerini aktardı. "Savcılığa götürülüyorsunuz. İfade vereceksiziniz" denilip koğuşlarından çıkarılan tutsakların işkence edilerek sürgün edildiklerini, vücutlarında kırıklar oluştuğunu belirten aileler "4 gün boyunca ne yemek ne de su verilmiş. Biz devletin bu yaptığını kabul etmiyoruz" dedi.

'4 gün boyunca işkence yapılmış'

Oğlu Mahfuz ve torunu Ömer Dorudemir'in Osmaniye'ye sürgün edilenler arasında bulunan Halise Dorudemir, "Sürgün edilmekle kalmadı çıplak arama ve işkence de yapıldı. 'Savcılığa götürülecek' denildi ama alınıp Osmaniye'ye götürüldü. Çıplak arama yapılmak istenmiş, çocuklarımız direnmek istemiş ama buna karşın işkence yapılmış. Elbiseleri parçalanmış, sırt kemiği kol kemiği kırılanlar olmuş. Vücutları kapkara olmuş. 4 gün boyunca neredeyse aralıksız işkence yapılmış. 4 gün boyunca ne yemek ne de su verilmiş. Biz devletin bu yaptığını kabul etmiyoruz. Hak, adalet, hukuk nerde? Kimse kabul etmesin, ayaklansın herkes insanlık suçu yaşanıyor" dedi.

Osmaniye'ye görüşe gittiğini belirten Halise, kendilerine de şiddet uygulandığını, ince arama yapıldığını anlattı. Saçlarından ayakkabılarının içine kadar arama yapıldığını ifade eden Halise, "Çocuklarımız için bir an önce ne gerekiyorsa yapılsın" sözlerini kullandı.

'Öldürülmesine arkadaşları engel olmuş'

Sürgün edilen tutsaklardan Eyüp Sarı'nın ablası Fatma Alp ise kardeşine her gün işkence yapıldığını, yemek ve su verilmediğini söyledi. Tutsaklara "siz teröristsiniz" diye hakaret edildiğini anlatan Fatma, "Kardeşime o kadar çok işkence edilmiş ki önde ki iki dişi kırılmış. Kardeşim, 'bizi sizin yanınıza bilerek getirdiler ki bize yapılan işkenceleri görmeniz için' dedi. Diyarbakır'dan Osmaniye götürülürken kardeşime, 'götürün bunu yok edin' demişler. Arkadaşları da kendisini kardeşimin üstüne atarak, 'Eyüp'ü size vermeyeceğiz, canımızı alsanız da Eyüp'ü size teslim etmeyeceğiz, öldürmeyeceksiniz' demişler. Şu an ki dönem 90'lardan da kötü olmuş. 60 yaşındaki adamın kaburgasını kırmışlar. Tutsakları gördüğümden beri doğru dürüst yemek yiyemiyorum, gözüme uyku girmiyor" diye konuştu.

'Hiçbir şey yapmaya fırsat verilmemiş'

Tutsaklardan Zülfikar Bayram'ın eşi Ayşe Bayram ise, tutsakların üzerlerinde elbiselerinin dahi olmadığını vurgulayarak, "Geceliklerle ve çorapsız Diyarbakır'dan Osmaniye'ye getirilmiş. Hiçbir şey yapmaya fırsat verilmemiş. Bu işkenceler 90'larda bile yoktu" dedi.

(şa-de/gc)