Bir parça sudan özgürlük küllerine dönen Sultan'ın hikayesi
09:07
Bêrîtan Elyakut/JINHA
AMED - Cizre vahşet bodrumunda "Su heval su diyorum" sözleriyle hafızlarda yer edinen Sultan'ın özgürlük hikayesini anlatan ailesi, "Sultan katledildi belki ama bu köye özgürlük meşalesini ulaştırdı. Çocuklar onun küllerinden köye yayılan özgürlük umudunu gördü. Onun verdiği mücadeleyi kimse yok edemeyecek. Cizre bir tarih oldu ve o kanlı tarihi kimse bizlere unutturamayacak" dedi.
Cizre'de soykırım saldırılarında 7'den 70'e teslimiyeti reddedip direnişi seçenlerin özgürlük hikayelerine eklenen Sultan Irmak, küçük yaşına rağmen hayatına onurlu yaşamın sonsuzluğunu ekledi. Onurlu yaşamın direniş kalelerinden Cizre'de ilk vahşet bodrumunda devlet güçleri tarafından katledilen Sultan, hafızalara "Su heval su diyorum" sözleriyle kazınmıştı.
Sultan, Cizre'de ilk vahşet bodrumunda katledildi.
1996 yılında Silvan'ın Yeşerdi (Gûnde Cano) köyünde gözlerini dünyaya açan Sultan'ın yaşamını yitirdiği yerlerden doğumuna giden, kısa ama onurlu bir yaşam hikayesi için köyün yollarından geçiyoruz. Köye ilk vardığımız an kapıda oturan bir kadına Sultan Irmak'ın evi nerede diye sorduğumuz an kadın panikle "Ben bilmiyorum eşime sorayım" diyip içeri giriyor. Ardından eşi kapıya çıkıp bizi süzdükten sonra evin yolunu gösteriyor.
Sultan'ın evine vardığımız an abisi bizleri kapıda karşılıyor. Konuşmamız esnasında anlıyoruz ki Sultan'ın katledilmesinin ardından devlet güçleri köylerini basarak 3 ağabeyini gözaltına almış. Bu nedenle köy halkı yine sivil polisler geldi endişesiyle evi göstermekten çekinmişler. Sultan henüz 8 yaşındayken devlet saldırısıyla karşılaşıyor. Evlerine sürekli baskın yapılmasından kaynaklı babası ve ağabeyleri köyde kalmayıp Batı'ya göç etmek zorunda kalmış. Sultan ise kendisini o dönemde derslerine vererek aileye dönük saldırılara karşı mücadele edeceğini söylemiş. Ailenin yaşadığı maddi sıkıntı karşısında Sultan, Silvan Yatılı Kız Meslek Lisesinde okul öncesi öğretmenliği tercih ediyor.
'Biz Kürdüz ve bunu kimse değiştiremeyecek'
Ortaokul ve Lise yıllarını başarıyla tamamlayan Sultan, tatil anlarında köye gelerek öğrendiklerini köy çocuklarını etrafına toplayarak öğretiyor. Yanımıza gelen her çocuk "Sultan öğretmeni Cizre'de öldürdüler. Bizi öğretmensiz bıraktılar" diyor.
Sultan'ın köy çocuklarının kalbine taht kurduğu ilk anlarda gözlerimize çarpıyor. İlk olarak Sultan'ın annesi Hediye Irmak ile konuşuyoruz. Anne Hediye, Sultan'ın okul nedeniyle hafta sonları köye geldiğini ve geldiği anlarda da çocukları etrafına toplayıp pratik yaptığını anlatıyor. Kürdistan'da yaşanan saldırılar ve özellikle Silvan saldırısından sonra Sultan'ın durgunlaştığını belirten Hediye, "Sultan Silvan'da okuyordu. Silvan'da yaşanan saldırının ardından Sultan durgunlaştı. Bir gün eve geldiğinde ona neyin var diye sordum. Sultan bana 'Çocukları öldürüyorlar. Arkadaşlarım halen eline silah almayı bilmezken katledildi. Bizi terörist ilan etmişler. Biz Kürdüz ve bunu kimse değiştiremeyecek' dedi. O konuşmadan sonra Sultan, Silvan'a her gittiğinde içimde bir endişe vardı. Zaten son gidişinde bir daha dönmeyeceğini anladım ve ona sıkı sıkı sarılıp öptüm" dedi.
Sultan: Başınız dik olsun kimseye boyun eğmeyin
Sultan'ın kız kardeşi Zeynep Irmak ise, Sultan'la abla kardeşten öte yoldaş olduklarını gözleri parlayarak söylüyor. Sultan'la yaşamın her noktasını paylaştıklarını anlatan Zeynep, Sultan'ın gitmeden önce kendisine "Ne yaparsam yapayım sizin özgürlüğünüz için yapacağım. Bir gün bir şey duyarsanız başınız dik olsun ve kimseye boyun eğmeyin" dediğini söylüyor. Zeynep, ablasının ardından cenazede mücadelesine saygı duyduklarını ve unutturmayacaklarını söyledikleri için devletin baskısına maruz kaldıklarını belirterek, "Devlet henüz acımız tazeyken köye baskın yaptı. Bizlere neden zafer işareti yaptınız, o renkli bayrakları neden tabuta sermelerine izin verdiniz? Diye sorup durdu. Ardından abimleri alıp götürdüler. Onlar saldırdıkça bizim öfkemiz yenileniyor. Sultan ablam katledilen çocuklar için Cizre'ye gitti. Çocukları çok seven ablam buna daha fazla sessiz kalamazdı. Onun verdiği mücadele büyük bir irade gerektirir. Oda büyük bir iradeyle ve kadının rengiyle orada yerini aldı. Onunla gurur duyuyoruz" diye belirtti.
'Sultan özgürlük meşalesini köyümüze ulaştırdı'
Son olarak konuşan ve Sultan'ı kendi elleriyle büyüten abisinin eşi Melike Irmak, Sultan'ın hayat dolu bir çocuk olduğunu ifade etti. Melike, Sultan'ın çocukken olumsuz olaylar karşısında dahi pozitif yaklaştığını belirterek, "Çocuktu belki ama bize moral veren hep o oldu. Sultan evin neşe kaynağıydı. Kendi ellerimle onu büyüttüm. Çocuklarımdan farksızdı benim için. Onu okula her yolculadığımda hafta sonlarını iple çekerdim. Sultan evden tamamen ayrılacağı gün herkese gideceğinin mesajını vermiş. Ben onun okul için oraya gittiğini sanıyordum ama en son konuşmamız da bana 'Eğer bir gün o köye dönme şansım olursa, hepinize özellikle de çocuklara özgürlüğü getireceğim' dedi. O an Sultan'ımı bir daha göremeyeceğimi anladım. Sultan katledildi belki ama bu köye özgürlük meşalesini ulaştırdı. Çocuklar onun küllerinden köye yayılan özgürlük umudunu gördü. Onun verdiği mücadeleyi kimse yok edemeyecek. Cizre bir tarih oldu ve o kanlı tarihi kimse bizlere unutturamayacak" diye konuştu.
(dk)