Cinsel saldırıya uğrayan Seçil cezasızlığa karşı açlık grevinde

10:25

JINHA

İSTANBUL- Seçil Haznedar, 2001 yılında uğradığı cinsel saldırı ve psikoloji şiddetin eril yargı tarafından takipsizlik verilerek cezasızlıkla sonuçlanmasına karşı 9 Mart'tan beri açlık grevinde. Kendisine cinsel saldırıda bulunanın profesör statüsünden ötürü ceza almayacağını düşündüğünü ve bu nedenle şiddeti artırdığını belirten Seçil, 'Sen kadınsın, ne söylersen söyle sana değil bana inanırlar' diyen profesöre karşılık eril yargının da takipsizlik verdiğini belirtti. Açlık grevindeki Seçil tüm kadınlara, "Başka kadınların yaşadığı korku kapanından çıkması için sesimi yükseltiyorum. Beni de bu eylemimde yalnız bırakmasınlar" diye seslendi.

Eczacı olan Seçil Haznedar, 2001 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Kardiyoloji Bölümünde görev yapan Prof. Dr. Barış İlerigelen tarafından cinsel saldırıya ve psikolojik şiddete maruz kaldı. Eşine olayı anlattı, ancak kendine inandıramadı. Yaşadıklarının ardından mahkeme başvuran Seçil'e, eril yargı delil yetersizliğinden dosyaya takipsizlik kararı verdi. Seçil, yaşadığı cinsel saldırıyı ve cinsel saldırıya karşı cezasızlığa tepki göstermek amacıyla 9 gündür süresiz açlık grevinde.

'Yaşadığım bu travmayı kanıtlamak zorunda kalmıştım'

Yaşadıklarını JINHA'ya anlatan Seçil, uğradığı cinsel saldırıda eşi tarafından suçlu görüldüğünü ve kendini ispatlamak zorunda kaldığını söyleyerek, "Üstüne bir de ben suçlu hale gelmiştim. Hem güvendiğim, saygı duyduğum bir insanın psikolojik ve cinsel saldırısına maruz kalmıştım, hem de kalkıp yaşadığım bu travmayı kanıtlamak zorunda kalmıştım" dedi. "İnanın bir ölüden farkım yoktu. Hayatım elimden çalınmıştı" diyen Seçil, Barış İlerigelen'in kendisini sürekli tehdit ettiğini ve psikolojik şiddet uyguladığını ekledi. Uzun bir süre mahkemeye de başvuramadığını anlatan Seçil, eşinin kendisine karşı geliştirdiği tavırlar nedeniyle de evliliğinin sona erdiğini anlattı.

'Profesörlük statüsünü kullanacağını söylüyordu'

Barış'ın yaptıklarına rağmen bulunduğu statü nedeniyle ceza almayacağını söyleyen Seçil, kendisi dışında başka kadınlara da cinsel saldırıda bulunduğunu duyduğu Barış'ın kendisini nasıl tehdit ettiğini şöyle anlattı: "Kendisi profesör olduğu için benim suçlanacağımı söylüyordu. Bana, 'Sen kadınsın, ne söylersen söyle sana değil bana inanırlar' diyordu. Zaten statüsünü kullanacağını hep söylüyordu. 'Yalan söylerim karşılıklı bir ilişkimiz vardı derim' diyordu."

'Benim için çok büyük bir yıkımdı'

Eşinin kendisini suçlaması yüzünden Barış'ın daha da güçlendiğini belirten Seçil, "Çünkü beni iyice yalnız gördü. Uzunca bir süre sarkıntılığına maruz kaldım. Çok korkunç bir durumdaydım, hiçbir şey yapamıyordum. Apar topar oturduğumuz evden ayrılmak zorunda kaldık. Ben kızımın ve kendi eşyalarımı evden nasıl toplayıp çıktığımı hatırlamıyorum" diye konuştu. Yaşadıklarını bir yıkım olarak adlandıran Seçil, hayatın hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağını sözlerine ekledi.

'Savcı erkek zihniyetiyle yaklaştı'

Barış hakkında suç duyurusunda bulunduğu sürecin de kendisi için oldukça zor geçtiğini ifade eden Seçil, "Savcıya ifade verdiğim süreç de benim için oldukça zor oldu. Çünkü davamla ilgilenen savcıda erkek zihniyetle bana yaklaşıyordu. Ben yaşadıklarımı tekrar dile dökecek güçte değildim. Ama savcı bunu anlamayacak kadar duygusuzdu" diyerek eril yargının zihniyeti ortaya çıkardı. Seçil, yaşadığı her şeyi anlatamadığı için dosyaya takipsizlik kararı verildiğini dile getirerek, "Ben o an bir müdahalede bulunamadım ama daha sonrasında itiraz ettim. Mahkeme olayın daha detaylı araştırılması ve delil toplanması kararı verdi" dedi.

Hala bir sonuç alamayan Seçil, bu nedenle eski evinin önünde 9 Mart'tan beri açlık grevinde. Kendisine ve ailesine yaşatılanların hesabı sorulana ve adalet yerini bulana kadar açlık grevine devam edeceğini ifade eden Seçil son olarak, "Başka kadınların yaşadığı korku kapanından çıkması için sesimi yükseltiyorum. Suçlanmaktan korkmasınlar yalnız değiller. Biz kadınlar birbirimize ses olabiliriz .Beni de bu eylemimde yalnız bırakmasınlar" dedi.

(dek/ödk/sy)