'Yeni bir dayanışma ağı ile umutlarımızı büyütüyoruz'

11:31

JINHA

NEPAL - Nepal'in başkenti Katmandu'da 13 Mart'ta ''Dünya kadınları yüksek dağlara tırmanıyor'' şiarı ile başlayan 2. Dünya Kadın Konferansı'nda söz alan kadınlar, yeni bir dayanışma ağı ile umutlarını büyüttüklerini belirterek, devrim yaratan kadınların kendi tarihlerini yazdığını kaydetti.

Nepal'de 13 Mart günü başlayan 18 Mart'ta sonlandırılacak olan 2. Dünya Kadın Konferansı, delegelerin yaptığı sunum ve tartışmalarla devam diyor. 38 ülkeden 77 delegenin katılımı ile gerçekleştirilen konferansı 48 ulus temsil ediyor. Afrika'dan 12, Asya'dan 8, Ortadoğu'dan 4, Latin Amerika'dan 2, Avrupa'dan 12 ve Türkiye'den 5 delegenin katılığı konferansta 5-16 Mart tarihleri arası 10 atölye çalışması gerçekleştirildi. Atölyelerde dünya kadınlarının sorunları, örgütlenme düzeyi, mücadeleleri ve önümüzdeki süreçte açığa çıkması gereken perspektifler tartışıldı.

'Savaşlar kadının yaşamını tahribata uğratıyor'

Konferansta Afrika kıtası sunumunu yapan temsilci, Afrika'da emperyalist işgal ve sömürünün en ağır biçimde devam ettiğini ve bununla birlikte var olan savaşların kadınların yaşamında büyük tahribat yaratığını belirterek, yoksulluğun, işsizliğin arttığı, alkol ve madde bağımlılığının geliştiği söyledi. Bedenini satmak zorunda bırakılan Afrikalı kadınlarda cinsel yolla bulaşan hastalıklarda artış olduğuna dikkat çeken temsilci, sosyal hizmetlerin çok az olması nedeniyle bulaşıcı hastalıklardan dolayı ölümlerin çok olduğunu ve sağlık hizmetlerin yetersiz olduğunu vurguladı.

'Kadınlar ayağa kalkın ve örgütlenin'

Ağır sanayinin bulunduğu Afrika'da çalışma ve yaşam koşullarının güçlüklerini aktaran temsilci, Afrikalı kadınlara seslenerek, "Bulunduğunuz her ülkede ayağa kalkın, örgütlenin ve mücadele edin" dedi. Dünyanın en büyük kıtasında yaşadıklarını dile getiren temsilci, "Doğal kaynaklarımız çok zengin olması nedeniyle Asya ülkeleri emperyalist ülkeler ve büyük tekeller tarafından işgal edilip sömürülmüş durumda. Kadın nüfusunun en çok olduğu Asya ülkelerinde kadınlar her türlü ayrımcılıkla karşı karşıya" diye belirtti.

'Taciz ve tecavüze uğrayan kadınlar intihar ediyor'

Asya kıtasında kadına yönelik taciz ve tecavüz saldırılarını aktaran temsilci, Filipin ve Bangladeş'te yaşanan güncel durumdan örnekler vererek, "Filipinlerin kadınların yüzde 60'ı cinsel taciz ve tecavüze uğruyor. Birçok cinsel ve ekonomik saldırılardan dolayı kadınlar ailelerine geri dönmek zorunda kalıyor. Hindistan'da bu durumun çok daha çarpıcı bir şekilde yaşanıyor. Kadınlar arasında intihar oranı artı. Şirketler maaş ödemiyor ve hükümet bu yasa dışı olan durum karşısında hiçbir şey yapmadı. Şiddet çok aşırı ve bölgenin her alanında artıyor. Her 16 dakikada bir, bir kadın şiddet yada tecavüze uğruyor. Fakat toplumsal yargılardan dolayı kadınlar sessiz kalıyor. Kadına yönelik yapılan taciz, tecavüz ve şiddet olaylarını büyük bir oranını üniformalı erkekler yapıyor. Sadece 2015 Ocak Aralık arası 846 tecavüze uğradı. Yüzde 53'ü 6 yaşın altındaydı. Toplu yapılan tecavüzlerden 60 kadın yaşamını yitirdi" açıklamalarında bulundu.

'Yeni bir dayanışma ağı örüyoruz umutlarımızı büyütüyoruz'

Endonezya ve Filipinlerde son yıllarda tecavüzün yasal suç kapsamına alındığını ama bunun pratikte hayat bulmadığını aktaran temsilci, "Asya ülkelerinde yaşanan yoksulluk, işsizlik ve açlık, IMF programlarının hükümetler tarafından hayata geçirilmesi sonucu oluyor. Asya kıtası, emperyalist işgal, talanların ve gerici savaşların yaşandığı bir kıta. Savaşlar kadınlar için en büyük tehlike. Kadınların mücadelesi devam ediyor. Konferansta yeni bir dayanışma ağı örüyoruz ve umutlarımızı büyütüyoruz" diyerek konuşmasını tamamladı.

'Devrim yaratan kadınlar kendi tarihlerini yazıyor'

Konferansta söz alan Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) Fadime Çelebi, dünya kadınlarını selamlayarak SKM'nin mücadelesini anlattı. Fadime konuşmasında şunları belirtti: "Kadınlar dün sınıfsal ve ulusal mücadelenin birer parçaları hep oldular ama bugün kadınlar teorik, politik ve örgütsel olarak, mücadeleleri, direnişleri ve devrimde önderleşmeleriyle kendi tarihlerini yazıyor. Kadınlar tarihsel, toplumsal mücadelelerin ana bileşenleri oldu. Ama günümüzde artık erkeklerin kalemi dili ve özgün araçları ile değil kendi kimlikleri, iradesi ve cins bilici ile dünya devrimler sayfasına yeni sayfalar ekliyorlar."

'Kadına yönelik baskılar AKP ile daha da arttı'

Türkiye'de kadına yönelik ayrımcılık, şiddet, baskı, cins katliamlarının yeni baskıcı AKP hükümeti ile daha da artığına vurgu yapan Fadime, "Devrimci kadınların bedenleri sokaklarda çıplak sergileniyor. Komünist kadınlar katledilirken vajinalarına kurşun yağdırılıyor. Fakat devletin vahşi şiddetine karşı kadın örgütleri aktif olarak mücadele ediyor, yeni yöntemler geliştiriyor, sokakları terk etmiyor. Kadınlar olarak özsavunmayı başlattık. Şiarımız şiddetin olduğu yerde saldırı bir haktır oldu. 21 yüzyıl tüm dünyada gösterdi ki günümüz kadın devrimleri ve kadın isyanları daha da gelişecek ve büyüyecektir" ifadelerinde bulundu.

'Acıların dili ortaktır, direnişi de ortaklaştıralım'

Konferansa katılan Suruç Aileleri İnisiyatifi'nden Hacer Elçin konferansa söz alarak, Türkiye ve Kürdistan'da yaşanan katliamlar, kadın mücadelesi ve politik arenada aktifleşmeleri üzerine konuştu. Türkiye'de birçok katliama tanıklık ettiğini kaydeden Hacer, "Katliamlar sonrası annelerin acı ve isyanı iç içe yaşadıklarını gördüm. Bir yandan kaybedilen sevdiklerinin kapanmayacak boşluğu, diğer yandan katillerden hesap sorma isteği vardı. Yaşadığımız topraklarda aileler ilk acı ve yas günlerinin ardından bir araya gelirler. Hem acılarını paylaşırlar, hem de adalet mücadelesinde öfkelerini, güçlerini birleştirdiler. Bu mücadelelerini hem adalet, hem de sokak ayağını örerek ve bir fiil aktif mücadele vererek katılıyorlar. Tüm dünya kadınları olarak yılmadan sonuna kadar mücadelemize devam edelim. Acılarımızın dili ortaktır bu nedenle dayanışma içerinde olmalıyız" şeklinde konuştu.

Konferans delegelerin konuşmaları ile devam ediyor.

(ekip/mg)