'Yayın yasakları getirilse de müdahil olmaya devam edeceğiz'

09:09

JINHA

AMED - Kürdistan'da devreye konulan savaşın ardından kadın bedeninin teşhiri ve cinsel istismar olaylarının artması ve ortaya çıkmasına ilişkin kadın kurumlarından tepkiler gelmeye devam ediyor. Ekin Ceren Kadın Danışma Merkezi Sosyologu Ayşe Çaçan, "Olaylara her ne kadar yayın yasağı ve dosyalara gizlilik kararı getirilse de biz bu olayların müdahili ve yakından takipçisi olacağız" dedi.

Kürdistan'da sıkıyönetim uygulamaları adı altında Kürt halkına soykırım dayatılmaya çalışılırken, savaş politikaları ise kadın ve çocuk bedeni üzerinden yürütülmeye devam ediyor. Savaş politikalarının yanı sıra erk-devlet zihniyeti ise son olarak Ensar Vakfı yurtlarında çocuklara yönelik cinsel istismar ve Emine Erdoğan'ın, "Oysa harem, Osmanlı hanedan üyeleri için bir okuldur. Kadınların hayata hazırlandıkları, hayır faaliyetlerini örgütledikleri bir eğitim yuvasıdır. Bu yuvanın başında da valide sultanlar yer alır" söylemleriyle gündeme geldi. Kadın örgütleri ise uygulanan bu politikaların bilinçli olduğuna değinerek, yapılanların ve söylenilenlerin kabul edilmeyeceğini ve bunun için mücadele vereceklerini söylüyor.

'Nedeni cezai yaptırımların olmamasıdır'

Karaman'da Ensar Vakfı'nda yaşanan cinsel istismar olayına dikkat çeken Kardelen Kadın Danışma Merkezi Sosyal Çalışmacı Emine Aslan, "Toplumda savaş süreci ile birlikte ne yazık ki kadına ve çocuğa yönelik şiddetlerde ciddi oranda artış gözlenmektedir. Bir diğer eksiklik ise tıpkı kadın cinayetlerinde olduğu gibi medya da çok ciddi bir şekilde işlenmediği sürece her türlü olay yaşanır. İşlenen bu suçlar artarak devam edecektir. Bunun temel nedeni ise cezai yaptırımların olmamasıdır. Bu açıdan toplumsal tepki önemli rol oynamaktır. Kurumların, vakıfların ve sivil toplum örgütlerinin tepkisini dile getirmesi çok önemlidir. Bu yapılmadığı sürece bugün Karaman'da olur, diğer gün başka yerde olur" diye konuştu.

Cinsel istismar davalarına getirilen gizlilik kararına dikkat çeken Ekin Ceren Kadın Danışma Merkezi Naile Temiz, "Dosyalara getirilen gizlilik kararı ardından yayın yasağının getirilmesi bu olayların devlet eliyle yapıldığı ortaya çıkıyor. Hiçbir şekilde bu olayların peşini bırakmayacağız. Çocuk ve kadın istismarı ve şiddetine ilişkin yürüttüğümüz mücadeleyi devam ettireceğiz" dedi.

'Kadın katliamlarından bağımsız düşünülemez'

"Çocuk istismarı ve çocuklara dönük taciz, kadın katliamlarından bağımsız düşünülemez" diyen Ekin Ceren Kadın Danışma Merkezi Sosyologu Ayşe Çaçan, "Yapılan bu tür olayları şiddetle kınıyoruz. Fakat bu sadece kınama üzerinden kalmayacak. Bu durumun takipçisi olacağız. Her ne kadar yayın yasağı getirilmiş olsa da gerekirse bire bir duruşmalara katılım sağlayacağız" diyerek olayın takipçisi olacaklarını belirtti.
Emine Erdoğan'ın harem ile ilgili yaptığı konuşmayı hatırlatan Ayşe, "Devletin en üst düzeyinde yer alan kişilerin eşlerinin özellikler kadını aşağılayan, ötekileştiren ve haremi tekrar gündemleştirmeye dönük cümleleri sarf etmesi kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Herkes şu gerçekliği biliyor ki harem kültürü bir yerde eril zihniyeti besleyen bir noktadadır" şeklinde konuştu.

(şa/dk)