'Bu tutuklamalar topyekûn toplumun geleceğine açılmış savaştır'

17:02

JINHA

İSTANBUL- Metris Cezaevi önünde tutuklu akademisyenler ve öğrenciler için basın açıklaması yapan TÖDA “Tüm öğrenci ve öğretim üyelerinin seslerini yükseltmeye, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz. Hocalarımızın ve arkadaşlarımızın katılmadığı dersleri buraya taşıyoruz" dedi.

Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma Ağı Metris Cezaevi önünde tutuklu akademisyen, avukat ve öğrenciler için basın açıklaması düzenledi. Açıklamada "Hocalarımıza avukatlarımıza arkadaşlarımıza özgürlük" pankartı açan kitle "Chris Stephenson yalnız değildir" , "Hocama dokunma" dövizleri taşıdı. Kitle sık sık "İçerde dışarda hücreleri parçala", "Zindalar tutsaklara özgürlük" sloganı attı. Cezaevi önünde açık ders yapmak isteyen kitleye polis izin vermedi. Bunun üzerine basın açıklaması okundu. Basın açıklamasına Muzaffer Kaya'nın babası Müslüm Kaya da katıldı. Basın metnini Mahmut Koçyiğit okudu.

'Barış adına yazılan bildiriler tutuklama furyasına sebep oldu'

Öğrencilere, akademisyenlere, gazetecilere, avukatlara ve hata siyasetçilere dahi siyasi faaliyet ve düşence yasağının getirildiği dönemde olunduğuna dikkat çeken Mahmut, "Düşence özgürlüğü kapsamında dile getirilen fikirler, yapılan yürüyüşler, barış adına yazılan bildiriler, okunan kitaplar, fakültelere asılan afişler;soruşturma , gözaltı ve tutuklama furyalarına sebep olmuştur" diye konuştu.

'Bu suça ortak olmayacağız'

Mahmut, Barış için Akademisyenler oluşumunun Ocak ayında "Bu ülkenin akademisyenleri ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız" başlığı ile yayınladığı bildiriden sonra çeşitli medya ve siyasi çevrelerin hedefi olduklarını ifade etti. "Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Esra Mungan , Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Kıvanç Ersoy ve Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Muzaffer Kaya tutuklandı" diyen Mahmut, bu tutuklamaların topyekûn bilime , eğitime, kaleme, ifadeye, düşünceye hatta toplumun geleceğine açılmış bir savaş olduğuna vurgu yaptı.

'Bu bir özgürlük nöbetidir'

Üniversitelere ve öğrencilere ve akademi camiasına uygulanan bu baskı ve sindirme politikalarına karşı duyarlı kamuoyuna seslenen Mahmut ,"Tüm öğrenci ve öğretim üyelerinin seslerini yükseltmeye, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz. Hocalarımızın ve arkadaşlarımızın katılmadığı dersleri buraya taşıyoruz" diye ifade etti. Mahmut son olarak bunun bir özgürlük ve demokrasi nöbeti olduğunu akademisyenlere, avukatlara, öğrencilere ve üniversitelere özgürlük istediklerini söyledi.

(dek/ck/sy)