'Ensar Vakfı'nda cinsel istismar politik mesele'
10:18
JINHA
ANKARA - Ensar Vakfı'na bağlı bir kurumda 45 öğrencinin cinsel istismara maruz kalmasına ilişkin konuşan Gündem Çocuk Derneği'nden Ezgi Koman, bu olayın 'politik' bir mesele olduğunu belirterek,"Durumun bir iktidar ilişkilenmesiyle ve iktidarın gücünü kötüye kullanmanın sonucunda ortaya çıktığını ve erkek sistemin bir sonucu olduğunun unutulmaması gerekiyor" dedi.
Geçtiğimiz günlerde Karaman'da bir öğretmenin tarikat evinde en az 45 erkek öğrenci cinsel istismara maruz kalmıştı. Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde kaldıkları öne sürülen 9 ve 10 yaşlarında bulunan öğrencileri istismar eden M.B tutuklanmıştı. Özellikle devlete bağlı kurumlarda artan cinsel istismar ve saldırı son günlerde ciddi seviyelere ulaşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gündem Çocuk Derneği'nden Ezgi Koman, devletin çocukları koruyamadığı gibi çocuklara yönelik uygulanan hak ihlallerini de örtbas etmeye çalıştığını vurguladı. Ezgi, Karaman'daki olaya savcılık tarafından 'gizlilik' kararı verilmesinin olayı kapatmaya ve faillerin cezasız kalmasına yönelik olduğunu söyledi. Çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarının çok fazla olduğuna dikkat çeken Ezgi, "Bu tarz istismar vakalarında da devlet bir şekilde yasal zemini olmasa bile 'rıza' tartışması yapıyor mesela. Çocuklara yönelik cinsel şiddette ile iyi hal indirimi veriyor. Durumu bir şekilde meşrulaştırıyor" şeklinde konuştu.
'Bu kuruluşlarda kimler yer alıyor, bunların denetlenmesi nasıl yapılıyor?'
Ezgi, çeşitli kuruluşların cemaatlerin, ya da vakıfların açtığı yurtlardaki durumun bilinmediği ve bu yerlerin denetlemeye açık olmadığını söyledi. "Bu yerler açık ve şeffaf değil bu kuruluşlar da kimler yer alıyor? Nasıl etkinlikleri var? Çocuklara nasıl hizmet veriyorlar? Burada çalışanları nasıl seçiyorlar? Bunların denetlenmesi nasıl yapılıyor? Bu gibi durumlar açık değil" diyen Ezgi, bu tarz kuruluşların bu şekilde denetimsiz olmaya devam ettiği takdirde çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarının artacağını kaydetti.
'Bu tür olaylarda çocukları hayatla bağlantıları kesiliyor'
Ezgi, cinsel istismar durumunda çocukların hayatla bağlantılarının kesildiğini belirterek, "Bu tür istismar ve cinsel şiddet olaylarından sonra çocukların yaşadıklarını iyileştirici, güçlendirici bir önlem ve mekanizma işletilmiyor" şeklinde konuştu. " Çok canımız yandı Kayseri'de bir lisede okuyan Cansel istismara uğramıştı bu duruma dayanamayarak intihar etti. Ama o okulda onun ardından bir arkadaşı daha intihar etti. Bu demektir ki hiç bir önlem alınmıyor. Bir öğretmen istismar uyguladıysa diğer çocuklara da uygulayabilir, tüm sonuçları göz önünde bulundurmak gerekir. Onların ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Onların yeniden güçlenmesi gerekiyor. Hayatla bağ kurmaları gerekiyor" diye konuşan Ezgi, "Ne yazık ki ne bunları önleyici bir sistem ne de şiddette uğraya n çocukları güçlendirici bir mekanizma var" dedi.
'Yaşanılanlar iktidarın kötüye kullanımı ve erkek sistemin bir sonucu'
Çocuğa yönelik cinsel şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması için bu sorunun 'politik' bir mesele olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirten Ezgi, durumun bir iktidar ilişkilenmesiyle ve iktidarın gücünü kötüye kullanmanın sonucunda ortaya çıktığını ve erkek sistemin bir sonucu olduğunun unutulmaması gerektiğini belirtti. Çocuğu hak sahibi özgür bir birey olarak görmeyen algının da bunun bir sonucu olduğunu ifade eden Ezgi, "Bu sorun politik bir mesele olduğu için devletin bunu önleme konusunda yeterince irade sahibi olması gerekir" şeklinde konuştu.
'Çocuklara saldırılara karşı 'çığlık atmayı öğretin' diyen bir Aile bakanı vardı'
"Biz biliyoruz ki istismara karşı çocuklara çığlık atmayı öğretin diyen bir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı vardı. Tüm bu yaşananlar bunların sonucu" diyen Ezgi, istismar olayının eğitim ortamında gerçekleşmesiyle birlikte okul yönetiminden Milli Eğitime durumu kadar tüm resmi kurumların durumu kapatmaya çalıştığının görüldüğünü kaydetti. Ezgi, cinsel istismar davalarında 'cezasızlık'la karşı karşıya kalındığını belirterek, bu tür ihlallerde hem faillerin hem de faillerin bu tutumlarına izin verenlerin yargılanması gerektiğinin altını çizdi.
(he/dk)