JINHA

ŞIRNEX - Cizre'de devlet güçlerinin yarattığı tahribata karşı tarihi direniş sergileyen Cizre halkı yaşam alanlarını yeniden kurmaya başladı. Cizre halkıyla dayanışmaya gelen kadınlar da "Bu vahşeti istemiyoruz ve herkes Cizre'de dayanışmanın bir parçası olmalı" diyor.

Sokağa çıkma yasağının gündüzleri kalkması ile Cizre'de devlet güçlerini yarattığı tahribat, yıkım ve vahşet uygulamaları ortaya çıktı. Ancak direnişlerinden hiçbir zaman vazgeçmeyen 90'lardan bu yana direngen duruşuyla bilinen Cizre halkı bunun da üstesinden gelmeye çalışıyor. Halk yaşam alanlarını toparlamaya başladı bile. Yaralarını sarmaya başlayan halk, bu dönemde en çok da dayanışmaya ihtiyaç duyuyor. Yasağın kalkmasının hemen ardından Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ilçeye gelerek çalışmalarına başladı. Türkiye'nin birçok kentinden de dayanışmaya gelen yurttaşlar dernekle birlikte çalışmalara destek veriyor.

'Vakit yaratarak Cizre'ye gelinmesi gerekiyor'

İstanbul'dan dayanışma için geldiğini ifade eden Özlem Bayraktutan, "Burada gönüllü çalışacaklara ihtiyaç var. Çünkü sürekli örgütlenme yapılması gerekiyor. Burada yıkılan bir kent var ve her şeye ihtiyaç var. Ben Kobani'ye de gitmiştim. Burada çok daha kötü bir manzara var. Nasıl ki o dönem bütün halklar Kobani için yola çıktı, yine aynı şekilde destek olunması gerekiyor. Vakit yaratarak Cizre'ye gelinmesi gerekiyor" dedi.

'Bunu göstermenin yolu buraya gelmektir'

Barış İçin Kadın Girişimi aktivisti Feride Eralp de Cizre'deki dayanışmaya katılan kadınlardan. Cizre'deki 9 günlük yasak sonrasında da bir grup kadınla ilçeye geldiğini ifade eden Feride, "Burada Cudi Mahallesi'nde kadınların evinde kalmıştık. Bizi o zaman misafir eden insanların evleri şimdi yok. Bizim sorumluluğumuz burada olmak ve Cizre'nin yeniden inşası için işin ucundan tutmak. Bizim şimdilik görevimiz gelen gıdaları paketlemek, gerekirse yarın evleri boya badana yapmak. Bunlar yapmak için buradayım. Herkesin içinde yaşayacak bir odası, gıdası karşılansın için buradayız. Bu savaşa hepimiz karşıyız, bu vahşete hepimiz karşıyız. Bunu göstermenin yolu da somut olarak buraya gelmektir. Kobani sürecinde Suruç gönüllülerle taşıyordu. Aynı durumun burada yaşanması gerekli. Suruç'ta yapılan çalışmanın burada tekrarlanması gereklidir. Herkesin bu dayanışmanın bir parçası olması gereklidir" diye belirtti.

(at-ht/gc)