DAİŞ'ten kurtarılan Êzidî kadınlar yaşadıklarını anlattı

13:29

Binevş Sarya-Hewlêr Şahîn/JINHA

ŞENGAL

ŞENGAL - HPG, YBŞ ve YJŞ güçleri, Şilo Şehitleri İntikam Hamlesi kapsamında, Mediban köyünde kadın ve çocuklardan oluşan 52 Êzidî'yi DAİŞ'in elinden kurtardı. Aylarca yerin dibinde bir zindanda tutulduklarını belirten kadınlar, şimdi özgürlüğün mutluluğunu yaşıyor.

DAİŞ çetelerinin 3 Ağustos 2014 günü Şengal'i ele geçirdikleri dönemde esir alınan 10'nu kadın 42'i çocuk 52 Êzidî Kürt, özgürlüklerine kavuşturularak, Şengal dağlarında Êzidî Kadın Meclisi'nde akrabalarıyla buluşturuldu. Esir kadınları ve çocukları Şengal Êzidî Koordinasyonu'ndan Zeki Şengali karşıladı. HPG, YBŞ ve YJŞ güçleri tarafından kurtarılan kadınlardan Besma Hesen Hemo, "6 çocuğum ve eşimle beraberdim. Bir yıla yakın bir zamandır eşimi bizden ayırdılar ve nereye götürdüklerini bilmiyordum ve hiçbir haber alamıyordum, şimdi 6 çocuğumla beraber geldik. Bir kez daha bizi kurtaran arkadaşlara teşekkür ederiyorum umut ediyorum ki diğerleri de kurtulup ailelerinin yanlarına gelebilirler" dedi.

'Bizi yerin dibinde bir zindana koymuşlardı'

DAİŞ çetelerinin ilk önce kendilerini Til Efer'e götürdüğünü dile getiren kadınlardan Necme Bapîr Xelef te, "Sonra Musul Heyirxidir'e götürdüler. Orada erkekleri bizden ayırdılar biz kadınları Rojava'ya götürdüler ve bir yıldır eşimden haber alamıyorum. Zaten bizi yerin dibinde bir zindana koymuşlardı ne gelen vardı ne giden. Arkadaşların sayesinde kurtulduk, onlar olmasaydı bir kez daha Êzîdxan topraklarını göreceğimize inanmıyordum, onlara teşekkür ediyorum, emeklerini hiçbir zaman unutmayacağız" şeklinde konuştu.

'Yaşadıklarımı nasıl dile getireceğimi bilmiyorum'

Kurtarılan kadınlardan Sîham Selîm Mehmud ise yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Kaçırıldıktan birkaç gün sonra bizi Til Efer'e götürdüler ve bizi birçok yere götürdüler en son olarak da Rojava'ya getirdiler. Onların elinde olmak gerçekten çok zordu, şimdi nasıl dile getireceğimi bilmiyorum. Arkadaşlara çok teşekkür ediyorum, onlar olmasaydı belki de topraklarımızı bir daha göremeyecektik. Amcamın eşi ve 7 yaşındaki oğlu hala onların elindedir, umuyorum ki birgün onlar bizim gibi kurtarılacak ve topraklarına halkının yanına geleceklerdir."

'Kim inanırdı ki zalimlerin elinden kurtulalım'

DAİŞ çeteleri tarafından kaçırıldıktan sonra bir süre Şengal'de tutulduklarını kaydeden kadınlardan Hedye Lalo da, daha sonra Til Efer'e götürüldüklerini dile getirdi. En son Rojava'ya götürüldüklerini ifade eden Hedye, "Eşimle beraberdim ama sonra bizi ayırdılar. Genç kızları bizim yanımızda bırakmıyorlardı alıyorlardı, Rojava'ya geldiğimiz zaman 3 çocuğumu da benden aldılar. Bir kızım 14, diğer kızım 10 yaşındaydı, oğlum ise 13 yaşındaydı. 11 aydır onlardan haber alamıyorum. Kaçırıldığımda hamileydim ve çocuğum doğduktan sonra ona bir isim bile vermedim. Şengal'e geldikten sonra ona Şengal ismini verdim. Gelişimiz için kim ne emek vermişse onlara çok teşşekküre ediyorum. Kim inanırdı ki zalimlerin elinden kurtulabilelim ama iyiki bugünleri gördük" ifadelerinde bulundu.

'Artık eskisi gibi örgütsüz değiliz'

Kadınların ardından Şengal Kadın Meclisi adına Dayê Xoxê, konuştu. DAİŞ'in Şengal'e yönelik saldırılarından bahseden Dayê Xoxê şunları belirtti: "Şimdiye kadar çok acı çekmiş olabiliriz ama şimdi savunma gücümüzü oluşturduk ve artık kimse bu topraklara yaklaşamaz, artık eskisi gibi örgütsüz değiliz. Kimse sanmasın ki biz para verdik, kimse para vermedi. YBŞ ve YJŞ güçlerinin elinde DAIŞ'in iki esiri onlara verildi ve insanlarımızı da geri aldık. Halkımızından gelmesinden dolayı çok mutluyuz. İnşallah o gün gelir geride kalanlar da kurtarılır. Değerli halkımız, Rêber Apo, şehitlerin direnişi ve arkadaşların mücadelesi sayesinde burada yaşıyoruz. Bunu çok iyi bilmemiz gerekiyor ve bu mücadeleye sahip çıkmamız gerekiyor."

(du/mg)