JINHA

İSTANBUL- 'Heyecan' gerekçesiyle tutuklanmasıyla basın özgürlüğünün geldiği noktayı bir kez daha gözler önüne seren JINHA Muhabiri Beritan Canözer'in ilk duruşması öncesi gazetecilik meslek örgütleri, "Onu tutuklayıp, yargılayarak ne bu meslek heyecanını ne de kadınları teslim alamadıklarını göstermeliyiz" çağrısında bulundu.

Diyarbakır'da Sur'daki kuşatmayı kırmak amacıyla halkın ve milletvekillerinin yaptığı yürüyüşü takip eden muhabirimiz Beritan Canözer, Ofis'te etrafını kuşatan özel harekât polisleri tarafından gözaltına alınıp 19 Aralık 2015'de tutuklandı. Heyecanlı olduğu için 'makul şüphe' kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan Beritan'ın ilk duruşması 29 Mart'ta Diyarbakır'da 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Beritan'ın duruşmasına çağrı yapan gazetecilik meslek örgütleri de "Beritan'ın yargılanması gazeteciğin yargılanmasıdır" dedi.

'Simgesel bir dava'

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ Komisyonu Üyesi Şafak Timur, gazeteciliğin temel kaynaklarından birinin de heyecan olduğunu belirterek, "Meslektaşlarımızın genel olarak heyecanını kaybetmemesi için çabalıyoruz" dedi. Şafak, 29 Mart'taki duruşmaya herkesin gelebilmesinin çok önemli olduğunu ve bu davanın simgesel olduğunu ifade etti. Beritan'ı yalnız bırakmamak gerektiğini söyleyen Şafak, "Kürdistan ve batıda gazetecilerin üzerindeki baskıya baktığımızda net bir resim görüyoruz. Herhangi bir şey yazılmasın, eleştirilmesin diye ifade özgürlüğü üzerinde net bir engel var. Bizler yazmaya devam edeceğiz, gerçeğin peşindeyiz ve bırakmayacağız çünkü gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır" dedi.

'Tüm kadın meslektaşlarımızla orda olmalıyız'

DİSK-Basın İş Sendikası'ndan Özge Yurttaş 29 Mart'ta Diyarbakır'da ilk kez hakim karşısına çıkacak Beritan'ın bir kadın, bir gazeteci üstelik savaş ve kandan beslenenlerin yaratmaya çalıştığı bu puslu atmosferde heyecanını kaybetmeden mesleğini icra ettiği için 'suçlu' olduğunu belirtti. "Bize düşen bu genç kadın muhabirin suç sayılan meslek heyecanına, kararlılığına sahip çıkmaktır" diyen Özge, "Onu tutuklayıp, yargılayarak ne bu meslek heyecanını ne de kadınları teslim alamadıklarını göstermeliyiz. Bu yüzden tüm kadın meslektaşlarımızla 29 Mart'ta Beritan'ın yanında olmalıyız" diye konuştu.

'Otoriter rejimlerin ortak özelliği…'

Çağdaş Gazeteciler Derneği Üyesi Çınar Livane Özer ise dünyanın her yerinde ve tarihin her döneminde diktatörlüğe doğru hızla yol alan otoriter rejimlerin ortak özelliklerinin başında, ifade ve basın özgürlüğüne düşmanlık geliştiğini vurguladı. Bugün aynı gerçeklerin Türkiye'de yaşandığını ifade eden Çınar, özellikle son 8 aydır, basına yönelik baskı ve sindirme uygulamalarının yoğunlaştığını ve sadece mesleklerinin gereği olan, kamuoyunun gerçekleri öğrenme hakkı uğruna görev yapan basın emekçilerine adeta 'düşman' gözüyle bakıldığını söyledi. Gazeteciliğin suç haline getirilmek istendiği, böylelikle de halkın doğruları öğrenmesinin önüne geçilmek istendiği bir dönemde Beritan'ın haksız ve hukuksuz tutuklanması ve yargılanmasının aslında gazeteciliğin yargılanması anlamına geldiğini belirten Çınar, "Beritan'ın ilk duruşmasında tahliye edilmesi ve bu hukuksuzluğun daha fazla devam etmemesi gerekmektedir. Biz meslektaşımızın yanındayız. Herkesi de bizlerle yan yana durmaya çağırıyoruz" dedi.

(ck/gc)