Habibe Eren/JINHA

ANKARA - 'Heyecanlı' olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan ve 3 aydır tutuklu olan muhabirimiz Beritan Canözer'in 29 Mart'ta Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek ilk duruşmasına kadın gazeteciler dayanışma mesajı yolladı. "Beritan ve nice kadın meslektaşımızla dayanışmak boynumuzun borcudur" diyen kadınlar, davanın takipçisi olacaklarını belirtti.

Diyarbakır'da 16 Aralık'ta, Sur ilçesinde devam eden abluka ve saldırılara yönelik protesto eylemini takip ettiği sırada "heyecanlı olduğu" gerekçesiyle gözaltına alınan ve daha sonra 'örgüte yardım etmek' gerekçesiyle 3 aydır tutuklu bulunan muhabirimiz Beritan Canözer'in ilk duruşması 29 Mart'ta Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Ankara'daki kadın gazeteciler, "heyecanlı" meslektaşları Beritan Canözer'e dayanışma mesajı yolladı.

'Beritan tam 116 gündür tutuklu!'

Evrensel gazetesi muhabiri Ekin Saltık, 29 Mart'ta davanın takipçisi olacağını belirterek, "Kendilerinden olmayan gazetecilerin; gazetecilik mesleğinin yargılandığı bir dönemde, ağır savaş koşullarının üzerine birde toplumun damarlarına işlemiş erkek egemen algıyı koyun ve bir kadın gazeteciyi düşünün. 'Heyecanlı tavırları' nedeniyle makul şüpheli görülüp gözaltına alınan Beritan, tam 116 gündür 'örgüte yardım etmek' gerekçesiyle tutuklu" dedi.

'Beritan ile dayanışmak boynumuzun borcudur'

"Baharın gelişini cezaevinde karşılayan, toplum içerisinde yaşadığımız zorluklar üzerine bir de gazetecilik mesleğinin getirdiği zorlukları hiçe sayıp, savaş ortamında gazetecilik yapan Beritan ve daha nice kadın meslektaşlarımızla dayanışmak boynumuzun borcudur" diyen Ekin, en başta kadın ve gazeteci olmanın getirdiği sorumlulukla mesleğine ve meslektaşına sahip çıkacağını belirtti. Herkesi Beritan'ın davasına çağıran Ekin, "Heyecanlı bir gazeteci olmak suç değildir. Gazetecileri ve gazeteciliği yargılayanlara karşı 'Gazetecilik suç değildir' demek için gözümüzle kulağımızla Beritan'ın duruşmasında olacağız" şeklinde konuştu.

'Tarih onu tutuklayanları değil, Beritan'ı yazacak'

İmc TV muhabiri Ceren Bayar, Beritan Canözerin; Diyarbakır'daki kadınların, çocukların, tüm sivillerin sesi olduğu için adaletsizlikleri ve gerçekleri duyurduğu için şu an cezaevinde olduğunu belirtti. Ceren, "Neye üzüleceğimizi şaşırdığımız şu günlerde bizi ayakta tutansa dayanışmak. Tutuklu akademisyenlerle, avukatlarla, siyasilerle ve bizler için en çok da gazeteciler ve kadınlarla. Bu kötü dünyada tutuklu arkadaşlarımızın çıkması ve onlara sarılma umudu bizi ayakta tutuyor. Ve tarih onu tutuklayanları değil, Beritan'ı yazacak" dedi.

'Beritan'ın tutuklanması basın özgürlüğünün çöküşüdür'

DİHA muhabiri Nimet Ölmez ise yaklaşık üç aydır tutuklu olan Beritan Canözer'in özgürlüğüne kavuşması gerektiğini belirterek, 'Heyacanlı davranışları vardı' gibi hukuksuz bir gerekçe ile gözaltına alınan Beritan'ın tutuklanmasının basın özgürlüğünün çöküşünün somut bir delili olduğunu ifade etti. "Hepimiz tüm kadın gazeteciler, Beritan kadar bu meslekte heyecanlıyız!" diyen Nimet, "Kadın gazeteciler, tıpkı Afrika'da köle pazarlarını fotoğraflarıyla ölümsüzleştiren fotoğrafçı Lisa Kristine kadar değerlidir. Kadına çizilmiş hiçbir sınır, hiçbir tutsaklık kabul edilemez. Bu basın özgürlüğüne ve evrensel tüm normlara karşı işlenen bir suçtur. Çünkü biz biliyoruz ki Beritan'a ve diğer tüm kadın gazetecilere karşı işlenen bu hukuksuz süreç aslında Kürdistan'da yürütülen savaşın ve kıyımın bir parçasıdır" ifadelerini kullandı.

(mg)