Kamulaştırmaya karşı Sur halkı: Son ana kadar direneceğiz
09:07
JINHA
AMED - Sur'a ilişkin meclisten geçen acil kamulaştırma önergesinin ardından zaman kaybetmeden yıkılacak evleri tespite çıkan AKP hükümetine karşı halk birlik olacağını söyledi. Sur halkı kamulaştırmaya karşı, "Gerekirse burada ölürüz, ama sonuna kadar da burada kalırız. Bize verecekleri parayla burada hayatlarımızı satın alamaya çalışıyorlar. Ama bizler gücümüzün yettiği kadar onların karşısında duracağız" diyerek evlerini terk etmeyeceklerini söyledi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki sokağa çıkma yasağı devam ederken, devlet güçleri tarafından evler yıkıldı, kültürel miraslar yakıldı. Ardından da hafriyat taşınarak yapılanlar gizlendi. Sokağa çıkma yasakları boyunca insanlar evlerinden zorla çıkarıldı, evler yağmalandı. Son birkaç haftadır ise DİSKİ kamyonlarıyla ilçeden geriye kalan ve içinde insan parçalarının da bulunduğu her şey Dicle Nehrine atıldı. Çatışmaların devam ettiği günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu yıkılan ilçeyle ilgili "Taledo" örneğini vermiş ve Sur'u "cennet" haline getireceklerini söylemişti. Çatışmalar bitmesine rağmen yasak hala dördüncü ayında devam ederken, geçen günlerde meclisten acil bir kararla Sur ve Silopi ilçelerinin kamulaştırılması istendi. Bu verilen kararın resmi gazetede de yayımlanmasının ardından devlet güçleri hemen harekete geçerek Sur'da yıkılacak evlerin tespitine başladı. Ancak tüm bu olanlara rağmen 7'den 70'e Sur'da herkes kamulaştırılsa da evlerini terk etmeyeceklerini söylüyor.
'Direne bildiğim son güne kadar direneceğim'
Sur'da İskenderpaşa mahallesinde oturan Hacire Karadeniz, Ben 20 yıldır Sur'da oturuyorum. Sur'u çok seviyorum. Bizler evlerimizi devlete teslim etmeyeceğiz. Onlar şunu iyi bilsinler ki bizler buradan gitmeyeceğiz. Bizler evlerimizi, dükkânlarımız ve mahallemizi onlara vermeyeceğiz. Burası bizim evimiz, bizim mahallemiz ve bizler gitmeyeceğiz. Biz burayı seviyoruz, ben başka yerde yaşayamıyorum. Direne bildiğim son güne kadar da direneceğim. Ellerini bizden çeksin artık. O zaman hepimiz meydanlara çıkar ve savaşırız. Bizler evlerimizden çıkmayız bunu iyi bilsinler" diyerek evlerini ne pahasına olursa olsun terk etmeyeceklerini söyledi.
' 90 yaşındayım ben burada yaşadım burada öleceğim'
Bir başka yurttaş Ali Altun ise, 90 yaşında olduğunu ve kanının son damlasına kadar da olsa evini hükümete vermeyeceğini söyleyerek, "Beni öldürseler bile ben evimi vermem onlara. Gerekirse kanımın son damlasında kadar savaşır yine de vermem. O kadar bomba, kurşun yağdı üstüme ben vermedim. Şimdi Türk hükümeti isteyince mi vereceğim? 90 yaşındayım ben burada yaşadım burada öleceğim" dedi.
'Ben Sur'dan başka yere gitmek istemiyorum'
Sadece çalışan kadınlar ya da 90 yaşındaki dedeler değil küçük çocuklar bile ne olduğunun farkına vararak aynı şekilde direniyor. 11 yaşında olan A.G " Ben surdan gitmek istemiyorum. Biz burada arkadaşlarımızla geziyoruz, oynuyoruz. Niye mahallemizi bizden alamaya çalışıyorlar ki. Giden arkadaşlarımız oldu onları çok özlüyoruz. Ama biz gitmeyeceğiz. Annemin de televizyon izlerken dediği gibi ölsem bile evimden çıkmam ben. Eğer Sur'u elimizden alsalar nereye gideceğiz ki? Ben Sur'dan başka yere gitmek istemiyorum" diye konuştu.
'Hayatlarımızı, anılarımızı satın alamaya çalışıyorlar'
Ali Paşa'da oturan ve esnaf olan Sevcan Erzen de, "Zaten geldiler evimizde bomba patlatıp karakol yaptılar. Şimdi de buradaki evi istiyorlar. Bizler mahalle olarak evlerimiz için sonuna kadar direneceğiz. Tank ve toplarla evimizi mahvettiler. Şimdi de sıra bize geldi. Bizleri de o evlerden atmak istiyorlar. Ama onların istediklerini yerine getirmeyeceğiz. Gerekirse burada ölürüz ama sonuna kadar da burada kalırız. Bize verecekleri parayla burada hayatlarımızı, anılarımızı satın alamaya çalışıyorlar. Ama bizler gücümüzün yettiği kadar onların karşısında duracağız" ifadelerini kullandı.
(mm/sy)