JINHA

AMED - Sur hakkında alınan "kamulaştırma" kararına ilişkin açıklama yapan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, bu kararla kültürel bir soykırımla kentin belleğinin silinmeye çalışıldığını ifade etti.

İHD Diyarbakır Şubesi, Bakanlar Kurulu tarafından Sur ilçesinde yönelik alınan "acele kamulaştırma" kararına ilişkin, dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İHD avukatları ve yöneticileri katıldı. 2015 yılının Ağustos ayından başlayarak 2016 Mart ayına kadar halen devam eden "sokağa çıkma yasağı" uygulamalarında, yüzlerce sivil yaşamını yitirdiğini, binlerce ev ve işyerinin kullanılamaz hale getirildiğini ifade eden İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, sıkıyönetim uygulamalarını aratmayan hukuk dışı ve insanlık suçu niteliğindeki görüntülere şahit olduklarını söyledi.

'Kamulaştırma kararı hukuksuzdur'

Bakanlar Kurulu'nun 21 Mart 2016 tarih ve 2016/8659 sayılı kararıyla, Sur ilçesinin neredeyse tamamı hakkında "acele kamulaştırma" kararı alındığını ifade den Raci, Sur ilçesinin tamamına yakınının "acele kamulaştırılmasının" dayanağı Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesi gösterildiğini dile getirdi. Raci, "Söz konusu hukuksuz uygulamaların 'yasallık kılıfına' uydurulması, uluslararası mevzuatın ve evrensel hukuk değerlerinin ayaklar altına alınması sonucunu değiştirmemektedir. Evrensel hukuk bir tarafa, ulusal mevzuat dahi, idareye temel hak ve hürriyetleri keyfi bir şekilde ihlal etmeyi yasaklamıştır. Sur'un kamulaştırılması kararı açık bir şekilde 'mülkiyet hakkı' ve 'ayrımcılık yasağının' ihlalidir" diye konuştu.

'Sur'da sağlam yerler bile yıkılıyor'

Sur'a ilişkin "acele kamulaştırma" kararının adeta, Şark Islahat Planı'nın günümüzde uygulanan hali olduğunu ifade eden Raci, Sur'daki yurttaşların bir kez daha tedip, tenkil ve tehcir politikası ile karşı karşıya kaldığını dile getirdi. Operasyonların devam ettiği süreçte, hükümete yakın yayın organlarıyla bu projenin psikolojik zemininin yaratıldığını ifade eden Raci, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamış olduğu 'Terörle Mücadele Master Planı' ile teorisini ortaya konduğunu, çatışmaların sona ermesiyle de projenin uygulanmaya başlandığını söyledi. Raci, "Çatışmaların sona ermesiyle birlikte, yasak ilanının devam ettiği ilçede görülebilen tek faaliyet, güvenlik güçlerinin kontrolünde ilçede sağlam olan evlerin dahi yıkılarak kepçe ve kamyonlarla hafriyatların taşınmasıdır. Büyük bir bölümü köy yakma ve boşaltmaların yaşandığı 90'lı yıllarda yerinden göçertilmiş olan yurttaşlardır" dedi.

'Kentin beleği silinmek isteniyor'

İnsan hakları savunucuları olarak kamulaştırma kararıyla, Sur ilçesinde ikamet eden binlerce yurttaşın zorla yerinden edildiğini, kültürel bir soykırımla kentin belleğinin silinmeye çalışıldığını söylediklerini ifade eden Raci, tarihi dokuların tehdit altında bırakıldığını dile getirdi. Raci, alınan kararın derhal iptal edilmesini istediklerini söyledi.

(şa-mm/gc)