JINHA

İSTANBUL - Kürdistan'da devlet şiddeti ilk olarak kadına yönelirken, batıda da erkek egemen zihniyet önce kadınları ve çocukları hedef alıyor. Militarizm ve savaşın kadına yönelik şiddetle doğrudan bağlantılı olduğunu belirten BİKG üyeleri, "Bugün ortak mücadele yürütmeliyiz. Bu hep böyle gitmeyecek. Günün birinde barış içinde özgür yaşayacağız" dedi.

Devletin Kuzey Kürdistan'da tırmandırdığı savaş politikaları, batıda kadına şiddet, çocuklara yönelik ise cinsel istismarın artması ile karşılık buluyor. Barış için mücadele eden kadınların katledildiğini, militarizmin kadına yönelik şiddet ile direkt ilişkili olduğunu belirten Barış İçin Kadın Girişimi (BİKG) üyeleri, savaşın kadın üzerindeki etkisini değerlendirdi. Erkek şiddetinin devlet şiddetiyle paralel gittiğini belirten BİKG üyesi Seher Kalkan, "Son zamanlarda kadın cinayetleri artış gösterdi. Bunun savaş ortamından bağımsız olduğunu düşünmüyoruz. Devlet, erkek şiddetin her zaman besledi. Barış isteyen kadınların cezalandırılması bu politikadan bağımsız değildir" şeklinde kaydetti.

'Kadınlar barışın sesini sokaklara taşıdı'

Müzakere sürecinin bitmesiyle beraber kadınların, barışın sesini neredeyse her gün sokaklara taşıdığını hatırlatan Seher, kadın hakikatinin olmadığı bir müzakere sürecinin her zaman eksik kalacağını dile getirdiklerini ifade etti. "Biz müzakere sürecinde varız" diyen Seher, "Müzakereyi konuşurken kendimizi savaş ortamında bulduk. Barış için mücadele eden kadınlar katledildi, sokaklarda cenazeleri teşhir edildi ya da cezaevlerine konuldu. Gözaltında cinsel şiddete maruz kaldılar" ifadelerinde bulundu.

'Tüm kadınlar barış mücadelesine'
Kadınlar olarak, savaş ortamının şiddetine rağmen yan yana daha yüksek sesle barış mücadelesini sürdürmeye kararlı olduklarını dile getiren Seher, bunu durdurdukları takdirde savaşın daha da tırmanacağını bildiklerini kaydetti. Son olarak tüm kadınları barış mücadelesine davet ettiklerinin altını çizen Seher, "Barışa sunulacak en küçük katkı dahi çok kıymetli. Herkes durduğu yerden barış için mücadele edebilir" dedi.
'Savaş tırmandıkça kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet artıyor'

Savaş ve şiddetin tırmandığı zamanlarda kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin de arttığını ifade eden BİKG üyesi Dünya Emrem ise, "Erkek şiddeti arttıkça ki bu savaşı da yaratanlar erkeklerdir, hem bölgede hem batıda kadına şiddet artıyor. Kadınlar katlediliyor, çocuklar tacize uğruyor" şeklinde ifade etti. Topluma yönelik ciddi bir baskının olduğunun altını çizen Dünya, bu saldırıların insan haklarını savunan, kadına şiddetin son bulmasını, demokrasi ve barışı isteyen herkese yönelik olduğu vurgusunu yaptı. Barış istedikleri için tutuklanan akademisyenleri hatırlatan Dünya, "Tutuklanma gerekçeleri imza attıkları basın metni. Barışı, çatışmalı ortamın son bulmasını, savaşın bitmesini istemeleri. Aynı durum gazeteciler, avukatlar içinde geçerli" diye konuştu.

'Militarizm ve savaş kadına yönelik şiddetle doğrudan ilişkili'

Militarizm ve savaşın, kadına yönelik şiddetle doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen BİKG üyesi Nilgün Yurdalan da, "Ataerkillikten söz ediyorsanız bu savaşta, askeriyede, her türlü hiyerarşide, evde erkeğin kadın üzerindeki egemenliğine kadar geniş bir yelpazedir. Yaşamın tüm alanına dağılır. Ve eğer bir ülkede savaş varsa kadına yönelik evdeki sokaktaki şiddet çok önemsizleşiyor" diye dile getirdi. Kadınlar olarak barış, özgürlük ve temel hakları için erkeklerden daha fazla mücadele yürüttüklerini söyleyen Nilgün, "Hem evdeki, sokaktaki, iş yerindeki şiddete karşı hem de devletin her türlü şiddetine karşı mücadele ediyoruz. Dolayısıyla tutuklu kadın sayısı giderek artıyor. Yaşanan tutuklamalarla amaçları diğer kadınlara gözdağı vermek" sözlerine yer verdi.

'Günün birinde barış içinde yaşayacağız'

Sadece, hakları için mücadele eden Kürt halkı için değil özelde kadınlar olmak üzere herkese yönelmiş olan bu şiddetin bitmesi son bulması gerektiğinin vurgusunu yapan Nilgün, bu nedenle sadece Kürt kadınlarının değil herkesin barış için mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi. Ülkede hukuksuzluğun olduğunu belirten Nilgün, "Bugün ortak mücadele yürütmeliyiz. Bu hep böyle gitmeyecek. Günün birinde barış içinde özgür yaşayacağız" dedi.

(ce/ck/mg)