'Siyasi iktidar Türkiye toplumunun barış isteğine ihanet etmiştir'
14:04
JINHA
İSTANBUL- Akademisyenlerin 'Özgürlük Nöbeti'ne destek veren Figen Yüksekdağ, "Siyasi iktidar her şeyden önce kendisi Türkiye toplumunun birlikte yaşama isteğine, barış isteğine ihanet etmiştir. Ortada bir ihanet varsa siyasi iktidarın ihanetidir" diyerek, Türkiye halklarını akademisyenlerin yanında olmaya çağırdı.
"Bu suça ortak olmayacağız" diyerek tarafını barıştan yana seçen akademisyen Esra Mungan'ın tutuklanmasının ardından Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde başlan Özgürlük Nöbeti devam ediyor. Nöbete HDP Eş Genel Başkanı Fiden Yüksekdağ, Emekçi Hareket Partisi Başkanı Sibel Uzun, EMEK Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, KJA üyesi Sebahat Tuncel ve çok sayıda akademisyen katıldı. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, son dönemde hemen herkesin zamanını nöbet eylemlerinde geçirdiğini belirterek, Türkiye'nin bu noktaya gelmesinden ve barış isteğinin tutsak edilmiş olmasından siyasi iktidarın sorumlu olduğunu ifade etti. Akademisyen Esra Mungan şahsında halkların barış ve suçlara ortak olmama isteğinin tutsak edildiğini söyleyen Figen, "Akademisyenlerin saldırılar ile karşı kalması ilk kez yaşanmıyor. Türkiye'de siyasi iktidarlar en çok düşünen insanlardan, egemen anlayışa karşı itirazdan korkuyorlar. Akademisyenler tutsak edilmesinin tek nedeni budur. Sanki karşılarında akademisyenler değil de düşman ordusu var. 'Hain, terörist' ilan edildiler. Bunlar çok ironik. Siyasi iktidar her şeyden önce kendisi Türkiye toplumunun birlikte yaşama isteğine, barış isteğine ihanet etmiştir. Ortada bir ihanet varsa siyasi iktidarın ihanetidir" diye belirtti.
'Gerekirse 24 saat nöbet tutacağız'
Akademisyenlerin halka sadakatten vazgeçmediğini ve bunun bedelini baskı gözaltı ve tutsak edilmeyle ödediklerini ifade eden Figen, "Bizim bildiğimiz temel bir gerçeklik var. Egemenler her zaman düşünceyi tutsak etmeye çalıştılar ama bilinç zapt edilemez ve hapishane duvarlarını, öldürmeyi tanımaz. Akademi bütün bir toplumu aydınlatacak, barış için ayağa kalmaya çağıracak gücü ortaya koymuştur. Bizler boyun eğmeyen, dize gelmeyen akademisyenlerin yanındayız. Bütün bir Türkiye akademinin yaktığı ışığın etrafında buluşmalıdır. Bu yüzden bu nöbette yer alıyoruz ve tüm toplum gerekirse 24 saat nöbet tutmalıdır. Bugün mevzilerimizi, kazanımlarımızı korumak için nöbet tutmalıyız. Zapt edilmeye çalışılan alanlarımızı asla ve asla terk etmemeliyiz. Bu karanlık saldırının karşısında ışığın nöbetini tutmalı ve zapt edilemez olduğumuzu göstermek için dik durmalıyız" diye konuştu.
'Gözlemci olmayı kabul etmişlerdi'
Akademisyenlerin "Bu suça ortak olmayacağız ve akademisyenler olarak demokratik çözüm sürecinin sorumluluğunu alıyoruz" dediğini hatırlatan Figen, aynı sözleri tekrarladıklarını ifade etti. "Bu risk ve sorumluluğu gözlemci olarak almayı kabul etmişlerdi" diyen Figen, sözlerini "Masaya dönmek risktir ama zorunluluk ve sorumluluktur. Bunu akademisyenlerle birlikte yükleniyoruz. Bütün Türkiye halklarını akademisyenlerin yanında olmaya çağırıyoruz" diyerek tamamladı.
'Özgürlük müşterek'
Ardından konuşan EMEK Partisi Başkanı Selma Gürkan, bu süreçte barışı savunmanın demokrasi anlamına geldiğini ifade ederek, "Hocalarımız barışın sesine ses kattılar. Barış mücadelesi demokrasi mücadelesinden ayrı değildir. Bu yüzden akademisyenler ve tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılmalıdır" dedi.
'Barışı talep etmekten vazgeçmeyeceğiz'
Barış Bloku Eş Sözcüsü Nuray Sancar ise "Aklı ile fikri ile barıştan yana olan akademisyenlerin tutuklanması, görevlerinden edilmesi normal görünüyor fakat bu tablo Türkiye'nin katedeceği yol bakımından iç açıcı değil. Bu barış talebinin ne kadar çok kriminalize edildiğini, törpülendiğini görüyoruz ve barış ve demokrasi için uyanık olmamız lazım. Gazeteci arkadaşlarımız da haber nöbeti tutuyorlar. Özgürlük müşterek. Sürekli bir demokrasinin nöbetini tutar hala geldik. Ama barış talep etmekten vazgeçmeyeceğiz" ifadelerinde bulundu.
(ck-dek/mg)