Sokak, 'cinsel istismarın kaynağı hükümet' diyor
09:03
JINHA
İSTANBUL - Son dönemde hemen her gün kamuoyunun gündemine gelen cinsel istismar ile ilgili mikrofonumuzu sokağa uzattık. Kadınlar yaşanan cinsel istismar olaylarının sorumlusunun hükümet olduğunu belirterek, tepkilerin yetersiz olduğunu kaydetti.
Karaman Ensar Vakfı ve KAİMDER'in evlerinde 45 çocuğa cinsel istismarda bulunulduğunun ortaya çıkmasının ardından vakfa yönelik tepkiler sürerken, AKP iktidarının sözcülerinin de vakfa sahip çıkarak istismarı meşrulaştırdığına tanıklık etmiştik. Ardından peş peşe gelen istismar haberleri ise aslında çocuklara yönelik şiddetin çeşitli biçimlerde farklı kurumlarda da yaşandığını gözler önüne serdi. Biz de son dönemde sık sık duyduğumuz istismar haberlerinin kaynağını halka sorarak, sokağın nabzını tuttuk.
'Deşifre edip üstlerine gitmeliyiz'
"Yapılan en büyük kötülük, ben hükümeti suçluyorum" diyen Filiz Büyükbaş, Diyanetin verdiği fetvaların bu konuda etkili olduğunu söyleyerek, "Hükümetin de bu konuda esnek olduğunu düşünüyorum. Cezalandırmak yerine serbest bırakıyorlar" dedi. Haberleri takip ettiğini ve bir kadın olarak da cinsel istismara maruz kaldıklarını belirten Sinem Öztürk, "Biz erkeğiz ve güçlüyüz gibi bir tavır var onların açısından. Çocuklara yönelik istismarı da tahmin diyorduk. Deşifre edip, üstlerine gitmeli ve asıl ahlaksızlığı onların yaptığını yüzlerine vurmalıyız" ifadesinde bulundu.
'İstismar şiddet kültürünün ürünü'
Kadın ve çocuk istismarının ataerkil ve şiddet kültürü olduğunu söyleyen Dilara Aktürk, "İstismar, iktidardan ve ataerkil sistemden bağımsız değil. İstismarla kesinlikle şiddet kültürünün bir ürünü olduğunu bilerek mücadele etmemiz gerekiyor. İşin en ironik durumu devlet kurumlarında gerçekleştirilmesi. Kim bilir kaç çocuk ve kadın buna maruz kalıp bırakılıyor" diye konuştu. Ardından mikrofonumuzu uzattığımız Erdoğan Emir ise hak ihlallerinin sistemli olduğunu söyleyerek, "Bu bir yaklaşım meselesi. Kamuoyu oluşmasaydı Ensar Vakfı’ndaki aşağılık durum örtbas edilecekti. Çocuk istismarı sadece cinsel değildir. Uğur Kaymaz’ın katilleri hala bulunamadı. Bir bütün olarak çocuklar ile başlayan, kadınlar ile devam eden bir yaklaşım meseledir bu" diyerek tepkisini dile getirdi.
'Olay Karaman’da değil de Van’da yaşansaydı?'
"Hepimizin evlatları var bence cezalandırılmalılar" diyen Melek Gezgin, haberi duyduğundan beri uykularının kaçtığını ve tüm toplumun duyarlı olması gerektiğini söyledi. Çocuk istismarı ile ilgili hükümetin yaptığı açıklamaların olayın kendisinden daha çok korkunç olduğunu dile getiren Cansu Sönmez, devletin bunlarla ilgili bir şey yapmayacağını bu yüzden örgütletilmesi gerektiğini belirtti. Cinsel istismarın yeni bir mesele olmadığını söyleyen Berfin Azdal, bu tür vakaların savaş ortamından ayrı olmadığını ve gerilla Ekin Wan’ın bedeninin teşhiri ile iktidarın kendi çevresine, "Bunu siz de yapabilirsiniz" mesajı verdiğini ifade etti. Berfin, "Bu olay Karaman’da değil de Van’da, Diyarbakır’da yaşansaydı gündem olur muydu acaba?" diye sordu.
'Savaşın yansımaları'
Metehan Kaya, erkek zihniyetinden türeyen savaşın taciz ve tecavüz vakaları ile kadınlara, çocuklara, LGBTİ bireylere yansıdığını söyleyerek temel sorunun erk zihniyet ve savaş ortamı olduğunu belirtti. Son olarak mikrofonumuzu uzattığımız Şule Çetin de, "Bu bir zihniyet meselesi. Kınıyoruz. Tepki vermeye çalışıyoruz ama yeterince tepki veremiyoruz" dedi.
(ck-öç/mg)