'Türkiye'de mülteci kadınlar için yaşam çok daha zor'
13:02
JINHA
İSTANBUL - KADAV, İstanbul Sözleşmesi'ni ve mülteci kadınların sorunlarının tartışıldığı "Göçmenlik ve Cinsiyet Eşitliği" konulu panel düzenledi.
Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) Cezayir Toplantı Salonu'nda "Göçmenlik ve Cinsiyet Eşitliği Etkinlikleri" konulu panel düzenledi. Panele Av. Sibel Özen, Av. Elif Selen Ay ve Av. Bertan Tokuzlu konuşmacı olarak katıldı. Panelin moderatörlüğünü KADAV aktivisti ve aynı zamanda yazar olan Özgül Kaptan, yaparken kadın hakları konusunda İstanbul Sözleşmesinin önemi üzerinde duruldu.
'Arabuluculuk sistemi İstanbul Sözleşmesi ihlalidir'
İlk olarak söz alan Sibel Özen, İstanbul Sözleşmesi hakkında bilgi vererek bu sözleşmenin kadına yönelik şiddet konusu hakkında önemi üzerinde durdu. Türkiye'nin bu sözleşmeyi çekincesiz olarak ilk imzalayan ülke olduğunu belirten Sibel, bu sözleşmenin aynı zamanda denetim mekanizması olması açısından yaptırım gücünün var olduğunu belirtti. Sibel, İstanbul Sözleşmesi'nin kadına yönelik şiddeti eşit olmayan güç tezahürü ve kadına yönelik şiddeti bir insan hakkı ihlali olarak algıladığını iletirken, STK'lar ile işbirliğinin bu konuda önemli olduğunu kaydetti. İstanbul Sözleşmesi'nin denetimini sağlayan uzmanlar grubunun oluşturduğu Grevio Komitesine de değinen Sibel, bu komitenin niteliği ve nasıl çalıştığına ilişkin bilgiler vererek Türkiye'den Feride Acar'ın Grevio komitesi için başkan seçildiğini iletti.
Sibel son olarak, Türkiye'de kurumsallaşmaya başlayan arabuluculuk sistemi için de "Sözleşmenin özellikle kadına yönelik şiddet ve aile içi ev içi şiddette arabuluculuğun zorunlu olmasını hak ihlali olarak değerlendiriyor. Türkiye'de son dönemde arabuluculuk sistemini düzenleyen bir yasa tasarısı üzerinde çalışmaların olduğunu biliyoruz. Bu yasanın tartışılması dahi sözleşmenin ihlal edildiğinin göstergesidir" ifadelerinde bulundu.
'Dünyada 60 milyon üzerinde yerinden edilenler var'
Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği Marmara Temsilcisi (UNHCR) Av. Eşif Selen Ay, "Mülteci Kadınlar" konusunu ele aldı. Dünyada 60 milyon üzerindeki insanın çeşitli sebeplerden yerinden edildiğini aktaran Elif Selen, yerinden edilen göçmen kadınlar ve çocuklar için oluşturulan kampların çok güvenli yerler olmadığını iletti. Elif, göçmen insanların göç ettikleri ülkelerde kayıt yaptırmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak Türkiye için Suriyeli mültecileri örnek vererek kayıt edilmemesinden kaynaklı sıkıntılar yaşadıklarını söyledi.
'Göçmen kadınların yaşadığı şiddet sınırlarda başlıyor'
Toplumsal Cinsiyet ve zulüm kavramları üzerinde duran Elif , "Kadının aile, partner veya akrabalar tarafından uğradığı saldırı, kadın sünneti, devlet tarafından siyasi kimlik üzerinden kadına şiddet, devletin kadını korumaması, kadının kaçış sırasında zulme ve cinsel saldırıya uğraması, göçmenin mülteci statüsünde olup olmadığı, mülteci statüsü için mülakatların yürütülmesi konularında çalışmaları yürüttüklerini belirtti. Türkiye'de bu tür çalışmalarda bulunmanın zorluklarından bahseden Elif, İstanbul Sözleşmesi'nin bu anlamda kendileri için çok destekleyici olduğunu söyledi.
Yerinden edilen kadınların göç ettikleri ülkenin sınırlarından itibaren sorunlar yaşadıklarını, şiddete ve cinsel saldırılara maruz kalabildiklerini aktaran Elif , "Kadınların sınır görevlileri tarafından bazen uluslararası kurumlar tarafından dahi şiddete ve cinsel saldırıya maruz kalabiliyor. Göçmenler dil bilmedikleri ve kendilerini ifade edemedikleri için çok ciddi hak ihlallerinin yaşanabiliyor. Bu şekilde bir kadının Türkiye'de zaten yaşaması zor iken bu durumla bu zorluk mülteci kadınlar için beş kat artıyor" dedi.
'Uluslararası sözleşmeler işimizi kolaylaştırıyor'
Gelen bir mültecinin sığınmacı olup olmadığını, belirlemeye çalışarak işe başladıklarını kaydeden Elif, mülteci kadınların göç ettikleri sınırlar içerisinde güvenliklerinin sağlanması, özellikle hak ihlallerinin çok yaşandığı sınırlarda kadınların ve çocukların güven altında olabilecekleri alanların yaratılması ve saldırılar karşısında gerekli önlemlerin alınması konularında çalışmalarının olduğunu aktardı. Elif, bu anlamda baroların mülteci hukuku üzerinde çalışma ve atamalara başladığını ve kadına karşı şiddet konusunda atanan avukatlarla ortak çalışmalar yürütüldüğü bilgisini verdi.
Uluslararası sözleşmeler ve Türkiye yasalarını değerlendiren ve yönetmelikler hakkında bilgi veren Av. Beritan Tokuzlu'nun ardından panel, katılımcı kadınların soru ve cevaplarıyla devam ediyor.
(ce-öç/ck/mg)