Berivan Ada: Açlık grevleri daha büyük direnişlere evrilebilir
09:02
Özlem Çiçek/JINHA
İSTANBUL - Kürdistan halkının direnişine süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi yaparak ses olmak isteyen PAJK'lı tutsakların süreçten çok umutlu olduğunu vurgulayan Berivan Ada, tutsak kadınların taleplerinin karşılanmaması halinde açlık grevi direnişinin daha büyük direnişlere evrileceğine dikkat çekti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecrit, Kürdistan'da halkın özyönetim talebine katliam ile karşılık verilmesi zindanların ardında olsalar da devletin teslim alamadığı PAJK'lı tutsaklar tarafından tepki ile karşılandı. Duvarlar ve parmaklıklar arkasından gerek sloganları gerekse açlığa yatırdıkları bedenleri ile halkın devrim sürecine katkı sağlayan kadın tutsakların direnişi 25 günü geride bıraktı. Kasım 2015 tarihinde Antep'te ardından üç ayda Adana Karataş Kadın Ceza ve Tutukevi'nde kalan Berivan Ada ise geçtiğimiz günlerde tahliye oldu. Cezaevinde PAJK'lı tutsakların devam eden açlık grevi eylemi ile ilgili bilgi veren Berivan, tutsakların Kürdistan'da devam eden katliamlara karşı başlatmış oldukları süresiz dönüşümlü açlık grevlerinin taleplerin karşılanmaması durumunda daha büyük bir direnişe evirileceğini söyledi.
'Kadının büyük düşürülmüşlüğünü net görebiliyorsun'
İlk olarak Antep Kadın Cezaevi'nde adli tutsaklar ile kaldığı sırada sistemin kadın üzerinde uyguladığı düşürülmüşlüğe tanıklık ettiğini ifade eden Berivan, "Siyasi tutsakların olduğu yerde ve adli tutsakların olduğu yerde görev yapan gardiyanlar arasında da fark vardı. Siyasi tutsak kadınların duruşlarından, direngenliklerinden ve iradelerinden kaynaklı farklı davranmak zorunda kalıyorlar" dedi.
'Her an kendilerini devrime katacakmış gibi hazırlanıyorlar'
PAJK'lı tutsakların büyük bir öz disiplin ile sabah 7'den başlayarak yoğun bir tempoda eğitim çalışmaları yaptıklarının bilgisini veren Berivan, tutsak kadınların her an devrime katılacak kadar hazır olduklarını belirtti. Tam da bu sebepten savaş sürecinin, kadın tutsaklar tarafından direniş ile karşılandığını söyleyen Berivan, "Bir devrim sürecinin olduğu içeriden de görülüyordu. Kadın tutsakları zorlayan tek şey özyönetim alanlarında olamamalarıydı. Onlar da sürecin bir parçası, bir destekçisi olabilmek için günde üç defa sloganlar atıyorlardı. Siyasi kadın tutsaklar bu süreç sona erene kadar bu sloganlarımızı atacağız diyorlar" diye anlattı.
'Daha büyük direnişe…'
Her kadın tutsağın heyecanlı ve özverili bir şekilde açlık grevi eylemi için kendini önerdiğini söyleyen Berivan, sözlerine şöyle devam etti: "Herkes kendini o sürece katmak istiyor, herkes orada bir şeyler yapmak istiyordu. Açlık grevleri hala devam ediyor. Eğer beni duyabiliyorlarsa buradan onlara selamlarımı yolluyorum ve onların direnişlerini de selamlıyorum. Her zaman onların yanında olduğumuzu söylemek istiyorum. Siyasi kadın tutsakların açlık grevlerinde bulunmalarının sebebi öncelikle PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, Kürdistan üzerindeki baskı, katliam, sıkıyönetim halinin kaldırılması ve demokratik özerkliğin kabul edilmesi, hasta tutsakların tedavi süreçlerinin başlatılmasıydı. Bu taleplerinin kabul edilmediği sürece direnişlerinden vazgeçmeyeceklerini, bu direnişin daha da büyük direnişlere evirileceğini söylüyorlardı. Bu taleplerle açlık grevine girdiler ve grevlerine hala devam ediyorlar."
'İdari yönetimin tutumları başarıya ulaşamıyordu'
Berivan, direnişe müdahale etmek ve tutsakların iradesini kırmak isteyen cezaevi iradesinin kadınlara keyfi cezalar verdiğini aktardı. 15 Şubat'ta PKK Lideri Abdullah Öcalan için kadınların sloganlar attığını ve bunun sonucunda cezaevi idaresinin savcılığa başvurmadan cezalar verildiğini anlatan Berivan, "Kadınlara tedavi sürecinde de zorluk çıkartıyorlar. Ben de rahatsızdım hastaneye gitmem gerekiyordu, üç ay boyunca hastaneye sevk edileceğim kâğıdı bekledim, vermediler. Zaten bu keyfi muameleler birçok hak ihlallerini de beraberinde getiriyor. Bütün bu uygulamalar psikolojik baskı yapmak içindi. Tabii bu tutumlar hiçbir şekilde başarılı olmuyordu" dedi.
'Kamuoyu tutsak insanların direnişine ses vermeli'
Cezaevinde siyasi kadın tutsakların bütün baskı ve zulümlere, olanaksızlıklara rağmen, özyönetim direnişlerine bedenlerini açlığa yatırarak destek verdiğini fakat bu direnişe kamuoyunun çok duyarsız kaldığını kaydeden Berivan, cezaevlerindeki direnişin biraz daha ön plana çıkması gerektiğini vurguladı. Berivan son olarak "Açlık grevi direnişinin kamuoyunca duyulması gerekiyor. Bir tane değil iki tane değil, bütün cezaevleri direniyor" diye konuştu.
(ce/ck/mg)