İdil 8. kez küllerinden doğuyor

10:00

JINHA

ŞIRNEX - Süryanilerin 1913 yılından 1964 yılına kadar 7 kez katliamlara maruz kaldığı İdil ilçesi, 2016 yılında AKP iktidarının saldırıları ile 8'nci kez katliama maruz kaldı.7 defa yakılıp yıkılmasına rağmen her defasında küllerinden yeniden dirilen İdil'de kadınlar, "Bu topraklar bizim, terk etmeyeceğiz. Toprağımızda huzurluyuz" diyor.

Tarihteki ilk adı Beyd Zabdey, ikinci adı Hezex (Babayiğit) olan Şırnak'ın İdil ilçesi 1913 yılından 1964 yılına kadar 7 katliama tanık oldu. 1913-1923 yılları arasında Midyat, Şırnak, İdil ve Cizre bölgesinde Süryanilere yönelik gerçekleştirilen Seyfo katliamına karşı direnerek bağımsız bir bölge olarak varlığını sürdüren ilçe, 7 kez yakılıp yıkılmasına rağmen her defasında kendini yeniden küllerinden yaratmayı başardı.

8. katliam Kürtlere

Yıllarca Süryanilere yönelik katliamlara şahit olan bölgedeki katliam ve soykırım politikaları 1970'li yıllardan sonra bu kez Kürtlere yönelik soykırım politikaları ile devam etti.
16 Şubat günü ilan edilen ve 44 gün boyunca soykırım saldırılarının sürdüğü Yeni Mahalle ve Turgut Özal mahallelerine yönelik saldırılarda onlarca kişi katledilirken, binlerce evde yakılıp, yıkılarak oturulamaz hale getirildi. Tüm yaşananlara rağmen yaşam alanlarına sahip çıkan İdilli kadınlar, bir kez daha direniş geleneğinden geri adım atmadı.

'Toprağımızda huzurluyuz'

Evi saldırılarla tahrip edilenlerden biri de Makbule Menderes.Kendilerine yaşatılanları "devlet zulmü" olarak nitelendiren Makbule, tüm yapılanlara rağmen topraklarını terk etmeyeceklerini söyledi. Gerekirse çadır kurup yaşam alanlarına sahip çıkacaklarını vurgulayan Makbule, "Bu topraklar bizim, terk etmeyeceğiz. Toprağımızda huzurluyuz" dedi.

'Terk etmeyeceğiz...'

İçerisindeki eşyalarla evi ateşe verilen Hatice Çatak ise, toprağının tek bir karışını ne Türkiye ne de başka ülkelere değişmeyeceğinin altını çizdi. "Öleceksem de bu topraklarda öleceğim. Bir köşede çadır kurup buralarda kalacağız" diyen Hatice, şöyle devam etti: "Terk etmeyeceğiz. Yabancı topraklarda mutlu olamayız. Toprağımızın kokusu bize güzeldir. Başka topraklarda yaşayamayız. Bizleri, kültürümüzü yok etmeye çalışıyorlar. Topraklarımızı ve ülkemizi terk etmeyeceğiz. Kimseye vermeyeceğiz. Bu yaşımdan sonra hiç bir yerde yaşayamam. Nefes alamam. Bu toprakları asla terk etmem."

(ht/gc)