JINHA

İSTANBUL - KESK Kadın Meclisi ve İEKK üyeleri, tutsak akademisyenler için başlatılan 'Özgürlük Nöbeti'ne katılarak, kadın akademisyenlerin yılmadan, dimdik yürüttükleri barış ve demokrasi mücadelesinin sonuna kadar destekçisi olacaklarını belirterek, faşizme karşı mücadele yürüteceklerinin altını çizdi.

KESK Kadın Meclisi üyeleri, "Suça ortak olmayacağız" diyerek barış bildirisine imza atan ve ardından tutuklanan Yrd. Doç. Dr Esra Mungan ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı için Bakırköy Kadın Kapalı İnfaz Kurumu önünde, yaklaşık iki haftadır süren "Tutuklu akademisyenlere özgürlük" nöbetine katıldılar. İşçi, Emekçi Kadın Komisyonu (İEKK) yürüyüş ve sloganlarla cezaevi önündeki nöbete katılırken, ayrıca "Tutuklu akademisyenlere özgürlük", "Barış nöbetindeyiz! Siz savaş dersiniz, Biz barış deriz! Siz düşmanlık dersiniz, biz kardeşlik deriz", "Tecrit insanlık suçudur" pankartları açıldı. Nöbete katılanlar ayrıca balonların üzerine tutuklu akademisyenlerin isimleri ile birlikte, "Jin, jîyan, azadi" ve "Êdî bese" yazdılar. Nöbet boyunca ise, "İçeride dışarıda hücreleri parçala", "Baskılar bizi durduramaz", "Saray savaş, halklar barış istiyor" sloganları atıldı.

'Arkadaşlarımızın talebi bizim de talebimiz'

KESK Kadın Meclisi üyesi Döne Gevher Koyun, akademisyenlerin tutuklanmasına ilişkin olarak, "Meral Camcı ve Esra Mungan barış taleplerinden dolayı tutuklandılar. Arkadaşlarımızın talebi bizim de talebimizdir. Devletin bütün savaş uygulamalarına ve politikalarına karşı durmaya devam edeceğiz. Esra Mungan aynı zamanda bizim 6 No'lu Şube üyemiz. Biz bu ülkede hem barış hem de demokrasi mücadelesinin sürdürücüsü olarak hem de mücadele arkadaşlarımıza destek vermek için buradayız" ifadelerinde bulundu.

'Tutuklu akademisyenler yılmadıysa…'

İşçi, Emekçi Kadın Komisyonu üyesi Pınar Bozkurt ise, "Bizleri tutuklayarak kirli savaş planlarına karşı susturmaya çalışıyorlar. Gözaltına alarak, işkence ederek yıldıracaklarını düşünüyorlar" şeklinde konuştu. "Bugün akademisyenlerin tutuklanmasında ve halklara, işçi ve emekçilere yapılan saldırılarda, avukatlara şiddet uygulanmasında ve bellerini kırmada biz bunları görüyoruz. Ancak nasıl ki tutuklu akademisyenler yılmadıysa, Meral Hoca da, Esra Hoca da dimdik duruyorsa biz de mücadelemizde durmayacağız" diyen Pınar, akademisyenlere özgürlük talep ettiklerini ve bu kirli savaş politikalarından dolayı da Kürt halkı ile dayanışma halinde olacaklarını, faşizme karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.

Tutsaklara Özgürlük Nöbeti kadınların "Jin, Jîyan, Azadî" sloganları ve özgürlük balonlarını Cezaevi bahçesine doğru uçurulması ile son buldu.

(öç/ck/mg)