Gülsuyu'nda çetelere ve devlete geçit yok!

09:05

JINHA

İSTANBUL - Rantçıların, çetelerin ve devletin her zaman hedefinde olan Gülsuyu, kentsel dönüşüme karşı direniyor. Gülsuyu'nda yaşayan kadınlar, "Gülsuyu haksızlıklara başkaldırıyor, taviz vermiyor. Bu yüzden burayı yıkmaya, dağıtmaya çalışıyorlar. Eğer buradaki insanları dağıtırlarsa bütün herkes direnecek, kimse bırakmaz yerini" diyor.

Maltepe ilçesine bağlı Gülsuyu Mahallesi, emekçi kesimin yaşadığı, mahalleye ilk girişte göze çarpan duvar yazılarından da anlaşılacağı gibi, birçok devrimciye ev sahipliği yapan gecekondu semti. Mahallenin kuruluşuna Kürt Aleviler öncülük ederken, mahalle politik bir kültür içine kuruluyor. Gülsuyu başkaldıran, ezilen kesimin sesi olurken, muhalif kimliği nedeniyle devletin hedefinde. Bulunduğu yapı ve sahip olduğu manzara nedeniyle de kentsel dönüşüm tehdidi altında. Kentsel dönüşüme karşı doğalarını, çeteleşmeye karşı ise muhalif duyarlı kimliklerini yitirmeyen mahalle sakinleri öz savunmalarını geliştirmiş, farklı etnik dini kimlikleriyle bir arada yaşama isteklerini savunuyor.

'İşten koşar adım dönüyorum mahalleme'

Gülsuyu'nun kendisi için önemli ve güzel bir yer olduğunu ifade eden ev emekçisi Fazilet Toker, "Komşuluk ilişkileri ve insanlar arasında dayanışma var. Her etnik kökenden insanlar bir arada yaşıyor ve birbirlerine bağlılar. Cenazelerde, düğünlerde bir aradayız. Gülsuyu'nun birlikteliğini seviyorum. İşten koşar adımlarla dönüyorum mahalleme. Arkamız orman deniz yakın. Buraya rezidanslar yapıp zenginlere peşkeş çekecekler. Kentsel dönüşüm bahanesiyle rant peşindeler" şeklinde konuştu.

'Gülsuyu haksızlıklara başkaldırıyor'

Gülsuyu'nda bilinçli olarak 'Kentsel Dönüşüm' uygulanmak istendiğini dile getiren Fazilet, "Gülsuyu haksızlıklara başkaldırıyor, taviz vermiyor. Buradaki halkın çoğu duyarlı, devrimci demokrat insanlar. Haksızlığı kabul etmeyip kendilerini ve yerlerini savunan insanlar. Bütün halkı, Kürt'ü, Türk'ü, Alevisi, Sünnisi birlikte mücadele ediyor. Bu yüzden burayı yıkmaya, dağıtmaya çalışıyorlar. Eğer buradaki insanları dağıtırlarsa bütün herkes direnecek, kimse bırakmaz yerini" ifadelerinde bulundu.

'Burayı yıkmaları için beni öldürmeleri gerek'

"Gülsuyu benim her şeyim. Bu evi kendi gücümle, bütün benliğimle yaptım. Burayı yıkabilmeleri için buradaki insanları öldürmeleri gerekiyor, başta da beni. Çünkü gidecek başka bir yerim yok, çocuklarımın da öyle" diye anlatan Fazilet, "Ev işlerine gidiyorum, her işi yaptırıyorlar. Zaten çok fazla eziliyorum en azından kira ödemek zorunda değilim diyorum. Her yıl evin bir tarafını tamir ediyorum. Çatım çökmek üzere bu yılda çatımı yapacağım. Evim için her türlü mücadeleyi vereceğim" dedi.

'Özgürce yaşamak istiyorum'

Mahalleye uyuşturucunun ve çetecilerin sokulduğunu belirten Fazilet, bu durumun polis-çete işbirliğiyle yapıldığını ileri sürdü. Fazilet, "Sokağa çıktığımız zaman belli haklarımızı savunduğumuz zaman bunlar 'terörist' diyorlar. Ülkemi çok seviyorum ama sosyalizmi de istiyorum bunu kendi çocuklarım için istiyorum. Eşitlik olsun özgürce yaşamak istiyorum" diye kaydetti.

'Gülsuyu zenginlere peşkeş çekilmek isteniyor'

İşçi ve Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi Başkanlığını yapan Sevgi Delibaş ise, Gülsuyu için, birbirine güven duyan, dayanışma içerisinde her bölgeden insanın yaşadığı emekçi, bir mahalle olduğu vurgusu yaptı. "Gülsuyu'nun zemini depreme dayanıklı, adaları görüyor, havası temiz. Amaçları emekçileri buralardan uzaklaştırıp villalar, rezidanslar, yüksek binalar yapıp buraları zenginlere peşkeş çekmek. Bunu yaparken de devlet uyuşturucusuyla, çeteleşmeyle bunun alt yapısını oluşturuyor" diyen Sevgi, insanları çete olaylarından bezdirerek, mahallenin boşaltılmasının hedeflendiğine dikkat çekti.

'Muhalif kesimin sesi kısılmak isteniyor'

Bir diğer boyutuyla da buradaki birlik ve beraberliğin parçalanmak istendiğini bu yüzden de çeteleşmenin yaratıldığını dile getiren Sevgi, "Devlet eliyle besleniyor çeteler ve özellikle bu mahallelere uyuşturucu sokuluyor. Bu çeteleşmenin içinde yer alanlar da zaten bu mahallenin gençleri ellerine üç beş kuruş para verip altlarına arabalar ellerine silahlar veriliyor. Kendi içinde parçalamaya çalışıyor" dedi. Çeteleşmeye karşı ise mahallenin halk meclisi oluşturarak konuya ilişkin faaliyetler yaptığını söyleyen Sevgi, "Uzun zamandır mahallede çeteleşme faaliyeti var yıllar öncesinden başlayarak bu zamana kadar devam ediyor. Buradaki insanlar devlete muhalif kesimlerden oluştuğu için o sesi kısmak istiyorlar" şeklinde konuştu.

Gülsuyu'nda Mahalle meclisleri dayanışma evi

İnsanların kentsel dönüşüme karşı da mücadele ettiğini kaydeden Sevgi, "Muhtarların da içinde olduğu yaklaşık 150 kişilik bir mahalle meclisi var. Mimarlar Odası'ndan avukatların da katıldığı ve aydınlatma faaliyeti sürdürdüğü bir çalışma var" dedi. Kadınların sosyal kültürel çalışmalara katılması ve kendi sorunlarına sahip çıkması için dayanışma evinin açıldığı belirten Sevgi, "Mahalleli kadınların çoğunluğu işe gidip gelen, ev emekçisi kadınlar. Kadınların gençlerin sosyal kültürel bir yaşam alanı yok belediyelerin ve diğer kurumların yaptığı bir şey yok" şeklinde ifade etti.

(ce/ödk/mg)