Dev-Lis'li kadınlar sistematik olarak cinsel işkenceye uğruyor!

09:10

Habibe Eren/JINHA

ANKARA - Çocuk ölümlerine, tacize, tecavüze, adaletsizliğe ve sömürüye karşı ses çıkaran Dev-Lis'li kadınlar, her eylemden sonra polisin fiziksel ve cinsel şiddetine uğrayarak gözaltına alınıyor. Son süreçte artan cinsel saldırıları, devletin ve AKP'nin tecavüz kültürüyle iç içe olduğunun göstergesi olarak değerlendiren Dev-Lis'li kadınlar, gözaltında çıplak aramadan tacize kadar polislerin kadın bedeni üzerinden saldırı gerçekleştirdiğini kaydediyor.

Geçtiğimiz ay 8 Mart'ın yasaklanmasını protesto eden Dev- Lis'li kadınlar, Atatürk Bulvarını trafiğe kapatarak “8 Mart engellenemez” yazılı pankart açmıştı. Polislerin olay yerine gelmesiyle 4 kadın darp edilerek gözaltına alınmıştı. Gözaltı sırasında ise polisler Dev- Lis üyesi Türkü Yılmaz'ın kolunu kırarak cinsel şiddet uygulamıştı. Polisin kendisine ,“Etek de giymişsin, senin burada ne işin var? Başka yerlere gitsene. Çok güzelsin. Vuracağım ama vurmaya kıyamıyorum” kelepçe takmaya çalıştı. 18 yaşından küçük olduğunu ve kelepçe takamayacağını beyan eden genç kadına polisin, “Demek 18’den küçüksün, seninle başka şeyler güzel olmaz. Zevkli olmaz” diyerek cinsel işkence uyguladığını belirtti. Sürekli olarak polis şiddetine ve tacizine uğradığını kaydeden Türkü, erkeklere oranla kadınların daha fazla polis şiddetine maruz kaldığını söyledi.

Her eylemde polis tarafından işkenceyle gözaltına alınan Dev-Lis'li kadınlar dün de Konur Sokak'ta stant açtıkları sırada çarşı iznine çıkan bir grup askerin saldırısına uğradı. Ardından korumaları gereken polisler tarafından saldırısına uğradı. Kadınları yerlerde sürükleyerek gözaltına alan polisler diğer kadınları da tehdit etti. Özellikle göz altılarda polisin cinsel şiddetine uğrayan Dev- Lis'li tüm kadınlar gözaltında erkeklere oranla kadınların daha fazla saldırıya maruz kaldığını vurguluyor.

'Gözaltında cinsel şiddet ve işkenceye maruz kaldık'

Geçen ay 8 Mart protestosunda kolu kırılarak göz altına alınan Dev-Lis üyesi Türkü Yılmaz, yaşadığı polis şiddetini şöyle anlattı: "8 Mart'ta bizim alanlarda olmamız istenmedi. Çeşitli bahaneler gerekçe gösterilerek kadınlara alanlar kapatıldı. Ama biz yıllardır 8 Mart'ta alanlarda olduğumuz gibi o günde alanlarda olacağımızı vurguladık. Bizi kaldırımdan yürütmek istediler biz de buna karşı çıkarak yol kapama eylemi gerçekleştirdik. Slogan attığımız sırada çevik ekipleri geldi. Gözaltına alınırken darp uygulamaya başladılar dördümüze ardından iki arkadaşımızı araca bindirdiler. Biz de aracın gelmesini bekliyorduk iki kadın arkadaş o sırada hakaretler ve cinsel şiddet devam etti"

'18 yaşından küçükmüşsün senle zevkli olmaz'

Polislerin üstlerinde etek ve elbise olan kadınlara, "Bu kıyafetlerle mi eylem yapıyorsunuz? Bu kıyafetlerle başka bir yere gidin" dediğini aktaran Türkü, polisin kendisine kelepçe takmak istediğini, kendisinin de direnerek 18 yaşından küçük olduğunu ve kelepçe takamayacaklarını beyan ettiğini, bu sırada polisin,"18 yaşından da küçükmüşsün senle zevkli de olmaz" şeklinde konuştuğunu belirtti.

'Her göz altında polis tacizine maruz kalıyoruz'

Türkü, "Ardından polis kolumu bükmeye başladı. Ben slogan atmaya devam ettikçe kolumu daha fazla sıktı ve kolum kırıldı. O sırada canım çok yandı ama çığlık atmadım, çünkü çığlık atarsam onlar mutlu olacaktı ve bir şey kazanmış zannedeceklerdi" diyerek gözaltı aracına bindirildiğinde "taciz ediyorsunuz" diye bağırdığını, bağırdıkça da daha fazla şiddet uygulandığını kaydetti. Çocuk Şube'de kolu için hastaneye gitmek istediğinde polisin kendisine, "Bir de hastane masraflarını biz mi karşılayacağız, eylem yapıyorsunuz başımıza kalıyorsunuz" diyerek psikolojik şiddet de uyguladığına dikkat çeken Türkü, "Bunu sürekli yaşıyoruz. Önceki göz altılarda da tacize maruz kaldık. Erkek yoldaşlarımıza oranla sürekli olarak tacize ve şiddete maruz kalıyoruz" dedi.

'Üzerimizi kadın polis yerine erkek aramaya çalışıyor'

Gözaltına polislerin kadınlara sürekli küfür ettiğini vurgulayan Türkü, "Daha önceden gene farklı bir gözaltıda polis bana kelepçe takarken kendi kaşını yaraladığı için bana saldırdı. Ardından beni suçlu çıkardılar. Sürekli kadınlar olarak erkeklerin tacizine şiddetine maruz kalıyoruz. Özellikle gözaltında çok fazla oluyor. Üzerimizi kadın polis yerine erkek polis aramaya çalışıyor. Buna karşı çıkınca diretiyorlar" şeklinde konuştu.

'Okulda öğretmenler, dışarıda erkekler ve polis'

Aynı durumların okullarda da yaşandığına işaret eden Türkü, "Ben bir lise bir öğrencisiyim. Okullarda da tacize maruz kalıyoruz. Öğretmenler tarafından arkadaşlarımız tacize ve tecavüze maruz kalıyor. Cansel olayında da buna şahit olduk. Sınıf arkadaşlarımız tarafından aynı şekilde tacize uğruyoruz. Zaten ders kitaplarında bile gördüğümüz gibi kadına biçilen bazı 'roller' var. Okulda erkek arkadaşlarımız da bize aynı şekilde davranıyor. Okulda çöpler toplanacağı zaman 'kızlar temizlesin', tarzında konuşuyorlar. Bunlar bile erkek egemen sistemin ne kadar derinleştiğini gösteriyor" diye konuştu.

'Kadınlar olarak kendi kurtuluşumuzu sağlayacağız'

Devletin ve AKP'nin tecavüz kültürüyle iç içe olduğunu, bunu en son Ensar Vakfı kurumlarında yaşanan cinsel istismarla bir kez daha gördüklerini dile getiren Türkü, "Kadınlar olarak daha fazla örgütlenmemiz gerekiyor. Zaten son dönemlerde yaşanan direnişlerle kadınlar öz savunmanın güzel örneklerini veriyor. Biz de öz savunma yaparak kendi kurtuluşumuzu sağlayacağız" ifadelerini kullandı

'Polisler kadın bedeni üzerinden saldırıyor'

Diğer bir Dev-Lis üyesi Gamze Kaplan ise, gözaltında tacizle beraber çıplak aramaya uğradıklarını belirterek, "Özellikle polisler, kadın bedeni üzerinden saldırı gerçekleştiriyor. Tacize uğruyoruz, tehdit ediliyoruz, yerlerde sürükleniyoruz" dedi.

'Kadına tecavüz, yeni bir toprak kazanmayla eş değer görülüyor'

Savaşın olduğu yerlerde bunu çok daha sert bir şekilde yaşandığını, kadınların ölü bedenlerinin soyularak teşhir edildiğini, işkence ve tecavüze uğradığını belirten Gamze, "Savaşlarda da eril zihniyet kadına tecavüzü, yeni bir toprak kazanmayla eş değer görüyor" dedi. Ailede, okulda, dışarıda ve tüm devlet kurumlarında bu durumun kendini gösterdiğini ve bunların da en fazla görüldüğü yerlerden biri de okullar olduğuna vurgu yapan Gamze, cinsiyetçi eğitim politikalarıyla beraber kadınların istismara daha açık hale getirildiğine dikkat çekti.

'Kadınlar kendilerine biçilen kefenleri yırtıp atıyor'

"4+4+4 sistem yüzünden binlerce kız çocuğunun okulu bırakmış durumda. Öğrenciler okul sıralarında olması gereken 'annelik' öngörülüyor" diyen Gamze, "Kadınların direnişine ket vurmak isteyen zihniyet kadınları sindirmeye çalışıyor. Kadınlar ise kendilerine biçilen kefenleri yırtıp atıyor. Başka bir hayat ve yön olduğunun farkında kadınlar. Biz de Dev-Lis'li kadınlar olarak alanların kadınlara kapatılamayacağını bir kez daha duyuruyoruz" şeklinde konuştu.

(sy)