JINHA

AMED - Sur'un kamulaştırılması kararıyla evlerinin bir kez daha yıkılmak istenmesine tepki gösteren Nazime ana, "TOKİ'nin kepçesine karşı 30 kadın direndik, yine o kepçenin önüne geçer evimi yıktırmam" diyor.

Bakanlar Kurulu tarafından alınan 'acele kamulaştırma' kararı kuşatma ve yıkım nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Sur halkı için bir kez daha zorunlu göçe neden olacak. Sur halkı ise tüm yaşananlara rağmen evini terk etmezken, bu kararın da neden alındığını sorguluyor. Kendilerine her sorana "Evimden çıkmayacağım" diyen kadınlar, kamulaştırma ya da başka bir şeyin kendilerini topraklarından çıkarmasını istemiyor. Bir kez daha yıkım görmek istemen 61 yaşındaki Nazime Karadeniz, 5 yıl önce de TOKİ'nin kendilerini evlerinden çıkarmak istendiklerini ancak önce kadınların direndiğini dile getirdi. "Direneceğiz, devlete izin vermeyeceğiz" diyen Nazime "Ben son nefesimi bu evde veririm. Gerekirse ölürüm ama kimseye vermem evimi" ifadelerin kullandı.

'30 kadın direndik yıktırmadık'

30 kadın TOKİ'nin kepçesi önünde durduklarını anlatan Nazime, "Yıktırmadık, satmadım evimizi. Ama şimdi hükümet yine bizi evlerimizden çıkarmak istiyor. Yine direniriz, yine vermeyiz evimizi. Biz 4 ay boyunca bomba ve tank, tüfek sesleri altında uyuduk. Ama yine de emellerine ulaşamayacaklar. Bizler yine o vinçlerin önünde dururuz" diye konuştu.

'Kimin evini kimden alıyor'

Kamulaştırmayı soran Nazime ana evinin artık devlete ait olduğunu söylendiğinde her defasında, "Kimin evini kimden alıyor. Gerekirse yıktıklarında o evin altında kalırıma ma yine de bırakmam evimi. O kepçelerin önüne yine geçer, direniriz ve yıktırmayız evlerimizi. Devlet hep aynı şeyleri yapıyor ama bizi parasıyla satın alamayacak" dedi.

(mm/gc)