JINHA

AMED - Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yaşanan köy yakmalarına tanıklık eden Nizame Kara, şimdi ise Sur'un 'kamulaştırma' kararına tanıklık ettiriliyor. Nizame, devletin para karşılığında Kürtlerin, halkların insanların anılarını, tarihini, değerlerini satın almak istediğini ifade ederek, "Devlet her gittiğimiz yerde aynı şeyleri farklı yıllarda uyguluyor. Her zaman bizi evimizden toprağımızdan atamaya çalıştılar. Süleyman Demirel, Tansu Çiller başaramadı Erdoğan'da başaramayacak. Bizi o zaman öldüremediler; şimdi de öldüremeyecekler" diyor.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1996 senesinde koruculaştırmaya karşı direnen halk, köy yakmaları ve zorla göçertme politikalarıyla bugün Diyarbakır'ın birçok yerinde yaşamlarını sürdürmeye çalışırken: devletin şimdi ki asimilasyon, göçertme politikaları ise ablukalar, 'yasak'lar ve 'hendek-barikat' bahaneleriyle devam ettiriliyor. Dönemlerin tanıklıkları travmalarla devam ettirilirken, şimdi birçok yurttaş ise Sur'da yapılmak istenen 'kamulaştırma' kararına karşı bellekleriyle direniyor. Lice'de köy yakılmalarının tanığı olan Nizame Kara, Sur'da yaşanan ablukanın tanıklarından. Nizame, Sur'da yaşanan abluka ve saldırılarla birlikte harabeye çevrilen yerlerin ve tarihi dokunun 'kamulaştırma' kararına karşı "Devlet para karşılığında insanların anılarını, tarihini, değerlerini satın almak istiyor. Bunu yüzyıllardır deniyor, başaramadılar yine başaramayacaklar. Kürt halkı Sur'a ve değerlerine sahip çıkmalı" diyor.

80'li yaşlarında olan Nizame, 90'lı yıllarda Kürdistan'da yaşanan sürece atıfta bulunarak, "Kürtleri Süleyman Demirel, Tansu Çiller ve daha nicelleri bitiremedi. Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu mu bitirecek" diye soruyor cevabını vererek. Lice'de evleri yakıldıktan sonra Sur'a geldiğini söyleyen Nizame, devletin Sur'u yıkmaya, Kürtlerin tarihini ellerinden almaya çalıştığını söyleyerek tüm Kürt halkının bir olup buna engel olması gerektiğini de ekliyor.

'Kör oldum ama göremesem de Sur'u hissediyorum'

Sur'un İskenderpaşa mahallesinde oturan Nizame, Lice'den Sur'a devletin aynı politikayı uyguladığını ve olanlardan hiç ders alınmadığının altını çiziyor. Nizame, "Ben Lice'deyken evleri yaktılar. Şimdi aynısını Sur' yapmak istiyorlar. Gözlerim kör oldu ama hala Sur'u görmesem de hissedebiliyorum" diyor.

'Kürtlerin değerleri satın alınmak isteniyor'

Nizame, Sur'u 'imar planı' adı altında tarihsizleştirmeye çalıştıklarını söyleyerek "Devlet bunla Kürtlerin tarihini yıkmaya çalışıyor. Lice döneminde de bunu yaptı. Kürtleri esersiz bırakmaya çalışıyor. Diyarbakır ve Suriçi sadece Kürtlerin değil, burada yaşayan herkesin geçmişi tarihidir. İnsanlar gerekirse ölmeliydi; ama evlerini bırakmamalıydı. Şimdi de devlet para karşılığında insanların anılarını, tarihini; Kürtlerin değerlerini satın almak istiyor. Bunu yüz yıldır deniyor, başaramadılar yine başaramayacaklar. Kürt halkı Sur'a ve değerlerine sahip çıkmalı. Sur'u bizim inşa etmemiz onarmamız gerekiyor devletin değil" diye belirtiyor.

'Kürt halkı bu yıkımlara ve zülumlere karşı bir olmalı'

Nizame "Lice döneminde Süleyman Demirel, Necmetin Erbakan ve Bülent Ecevit vardı. Onlar da Kürtleri bitireceğiz diyorlardı. Şimdi de Erdoğan ve Davutoğlu var. Onlar bitiremedi. Bunlar da onu başarmayacak. Onların gücü bizi bitirmeye yetmez ki. Eğer halk onlara karşı sırtını yere eğmez ve dik durursa kimse önlerinde duramaz. Kürt halkı bu yıkımlara ve zülumlere karşı bir olmalı" ifadelerini kullandı.

'Bu yaşımda ne olursa olsun artık toprağımı terk etmem'

Nizame, Kürt halkının hep birlikte Sur'a sahip çıkması gerektiğini ifade ederek son olarak sözlerine şunları ekliyor: "İnsanlar gerekirse buraya gelip uyumalı, nöbet tutmalı oraya çadır kurmalı ama evlerinden vazgeçmemeliler. Tutmasalar bile evimi yıkmaya geldiklerinde ben çıkmam. Devlet her gittiğimiz yerde aynı şeyleri farklı yıllarda uyguluyor. Her zaman bizi evimizden toprağımızdan atamaya çalıştı. Ama hep aynı sonucu aldı. Bizi o zaman öldüremediler; şimdi de öldüremeyecekler. Bu yaşımda ne olursa olsun artık toprağımı terk etmem."

(mm/dk)