Filiz Şaybak'ın ailesi: Yalan haberler devletin kadından korktuğunun göstergesi
09:00
Nişmiye Güler/JINHA
WAN - PKK'li Filiz Şaybak (Awesta Harun) hakkında geçtiğimiz günlerde 'havuz' medyasında çıkan haberlerden dolayı ailesi tepki göstererek, çıkan haberlerin gerçek olmadığını ve bu tür haberlerin devletin kadından korktuğunun göstergesi olduğuna dikkat çekti.
Geçtiğimiz günlerde Milliyet gazetesi "PKK'nın YPS'li lideri öldürüldü" başlıklı bir haber yayınladı. Filiz Şaybak'ın (Awesta Harun)fotoğrafı kullanılarak, "Dicle Mahallesi'nde yapılan operasyonlarda terör örgütü PKK'nın alt kolu olan YPS'nin kadın birliği sorumlusu Berivan Avesta'nın öldürüldüğü bildirildi" denilen haber için YPS ve YPS-JIN kaynakları, Milliyet gazetesinin haberini yalanlarken, Filiz Şaybak'ın ailesi de, çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirtti. Çıkan haberden dolayı üzüntülerini dile getiren ailesi, Awesta'nın mücadele hayatını anlattı.
'Halaya ve yöresel kıyafete hayrandı'
Evinin en küçük kızı olan Avesta'nın çocukluğunu annesi Hayriye Şaybak (73), şu sözler ile anlatmaya başladı: "Awesta, çok uysal bir çocuktu. Her dediğimizi yapmak için uğraşırdı. Çevresi ile oldukça uyumluydu. Herkes onu çok severdi. Evde ne iş varsa yapardı. Hayvanlarımıza bakmak için sabah erkenden kalkar, yemlerini verirdi. Zozanlara çıkmayı çok severdi. Çok çalışkandı. Ailede herkes ona çok değer verirdi." Okul hayatı boyunca da Awesta'nın derslerinde başarılı olduğunu belirten Hayriye, Awesta'nın öğretmenlerinden de sürekli övgü aldıklarının altını çizdi. Hayriye, kızının halaya ve yöresel kıyafete olan sevgisi için de, "Düğünlerde en başta Awesta yer alırdı. Halay çekmeyi çok seviyordu. Yöresel kıyafetler o dönem yasaktı ama o her şeye rağmen 'giyeceğim' diyerek kendisine xeftan diktirdi. Her yerde o kıyafeti giyerdi" ifadelerini kullandı.
'Kızım iki yıl önce yaşamını yitirdi'
Awesta'nın el işi yapma gibi yeteneklerinin olduğunu da dile getiren Hayriye, kızının Kürt özgürlük mücadelesi ile tanışıp PKK'ye katılımını şu şekilde anlattı: "Evde sürekli Abdullah Öcalan'dan bahsederdi. Abisi PKK'ye katıldığında ondan oldukça etkilendi. 'Buralarda durmam' diyordu her zaman. Abisinin şehadet haberini aldığımız vakit Avesta'yı artık evde tutamadık. Sürekli abisinin mezarına gidiyordu. Abisinin ölümünden bir ay sonra Avesta evden çıktı ve artık eve dönmedi. Abisinin mezarına çiçek ve mektup bırakarak PKK'ye katılım yaptı. 'Abime borçluyum' yazmıştı ve bir daha ondan haber alamadık." 2014 yılının Eylül ayında Awesta'nın yaşamını yitirdiği haberini televizyondan aldıklarını belirten Hayriye, kızının beş arkadaşı ile birlikte DAİŞ çetelerinin bombardımanı sonucu yaşamını yitirdiğinin altını çizdi.
'Awesta kendini özgür hissettiği yerde'
Hayriye, Awesta'nın cenazesini doğduğu yer olan Van'a getirmeme sebeplerini ve medyada çıkan haberlere olan tepkisini şöyle dile getirdi: "Kızımın cenazesini Van'a getirmedik. Awesta'nın kendisini özgür hissettiği dağlarda kalmasını uygun gördük. Ama son dönemlerde kızım ile ilgili yalan yanlış haberler gördüm. Kanallarda 'YPS komutanı Şırnak'ta öldürüldü' diyerek kızımın fotoğrafını gösterdiler. Bu duruma çok üzüldük. Bu da yetmezmiş gibi polisler gelip evimizi basarak kızımın evde bulunan tüm fotoğraflarına el koydular."
'İki çocuğumu feda ettim'
Son olarak Hayriye, yaşanan ölümlere de değinerek, "Her seferinde televizyonda gençlerin ölüm haberlerini gördüğümde kızımın acısı tazeleniyor ve o gençlerin ailelerinin de benimki gibi yüreklerinin yandığını hissediyorum. Çok zor bir acıdır. Bu topraklar için iki çocuğumu feda ettim. Benim çocuklarım öldü artık kimse ölsün istemiyorum" ifadeleri ile sözlerini sonlandırdı.
'Awesta abimin mücadelesini devraldı'
Awesta'nın ablası Nurcan Sokur da, kardeşi ile unutulmayacak günler geçirdiklerini hatırlatarak, "Awesta ile beraber birbirimizi tamamlıyorduk. Avesta ile aynı yatakta yatıp aynı elbiseleri giyerdik. Beraber tarlada çalışırdık. Hep bir paylaşım içindeydik" dedi. Awesta ile birlikte sürekli etraflarına kadınları toplayıp piknik yapmaya gittiklerini kaydeden Nurcan, Awesta'nın kadınlara "kendinizi erkeklere ezdirtmeyin" dediğini belirtti. Nurcan, Awesta'nın evden ayrılmadan önce çok mutlu olduğunu söyleyerek, "Kardeşim gitmeden önce bütün hazırlıklarını yapmıştı. Bizim haberimiz yoktu. Farkedemedik bizle vedalaştığını. Abimiz Harun'nun şehadet haberi onu oldukça etkilemişti. Onun silahını yerde bırakmayacağım diyerek gitti. Orada Awesta Harun ismini alarak abimizin mücadelesini devraldı" şeklinde konuştu.
Awesta ile ilgili son dönemde çıkan haberlerin devlet eli ile çıkarıldığının altını çizen Nurcan, devlet güçlerinin kadının gücünden korkmasından dolayı "irade kırıcı" haberler yapıldığını söyledi. Nurcan, devlet güçlerinin abluka alanlarında başarısız olduğunu dile getirerek, bu başarısızlığı "havuz" medyası aracılığıyla kapatmaya çalıştığını kaydetti. Nurcan, çıkan haberlerin devletin kadından korkusunun göstergesi değerlendirdi.
(hk/dc/mg)