JINHA

AMED - Son dönemlerde daha çok artan ve normalleştirilmeye çalışılan cinsiyetçi söylemler karşısında sessiz kalmayacaklarını belirten KJA Koordinasyon üyesi Sara Aktaş, her alanda direnişlerini büyüteceklerinin altını çizdi.

Kürdistan'da savaş kadınları hedef alarak, militarizmin cinsiyetçi argümanlarını kullanarak ilerlerken, batı da ise kadın katliamları buna paralel bir şekilde normalleştiriliyor. Siyasi iktidarın kadına ve çocuklara yönelik her türlü şiddeti meşrulaştıran söylemleri ise toplumdaki 'erkeklik' olgusunun adeta sırtını sıvazlıyor. AKP hükümetinin 13 yıllık iktidarı boyunca kadına yönelik sürekli ayırımcı ve eşitsiz bir politika izlediğini söyleyen Kongreya Jınên Azad (KJA) Koordinasyon üyesi Sara Aktaş, "Politikaların özünde kadınları direnişten uzaklaştırma ve yok sayma amacı var" dedi.

'Erkek ideolojisine sahip'

AKP hükümetinin cinsiyetçi politikalar yürüttüğüne değinen Sara, "Savaş meydanlarında kadın bedeni üzerinde uygulanan cinsiyetçi politikalar ülkemizde süren faşist rejimin doğal sonuçları olarak kendisini gösteriyor. Cinsiyetçilik, erkek egemen zihniyetin en çıplak ve en somut ifadesi olarak günlük hayatımızda artık sıradanlaştı. AKP, iktidarı boyunca cinsiyetçi politikalar ile kadınlara nefretle saldırdı ve bunu strateji haline getirdi. Politikaların özünde kadınları direnişten uzaklaştırma ve yok sayma amacı var" ifadelerinde bulundu.

'Kadınlar da buna karşı örgütlülüğünü büyütüyor'

Kadınların ise AKP'nin dalga dalga yaydığı erkek egemen ideolojiye başkaldırıldığını ve bu yüzden hedef haline geldiklerini ifade eden Sara, "Mesela boşanmak istediği için, zulme karşı çıkmak istediği için, 'irade sahibiyim' dediği için öldürülen, yok sayılarak cezaevlerine kapatılan ve infaz edilen sayısız kadın olduğunu biliyoruz. Bu katliamların meşru bir hale geldiğini görüyoruz. Bütün bu politikalarla, boyun eğen biat eden insanlardan oluşan bir toplum yaratmak hedefleniyor" sözlerini kullandı. "Direnen kadın katledilecek kadındır mantığı ile yaklaşılıyor" diyen Sara, "Kadınlar da buna karşı örgütlülüğünü büyütüyor. Halkın geliştirdiği özyönetim direnişinde kadınlar çok aktif bir biçimde yer alıyor. Bu direnişe öncülük eden kadınlar, uygulanan soykırıma karşı mücadelenin örneğidirler" sözlerine yer verdi.

'Genç kadınlar her alanda sesini yükseltmelidir'

Son olarak kadınlara ve özellikle genç kadınlara çağrıda bulunan Sara, sözlerini şöyle tamamladı: "KJA'nın varlık gerekçesi AKP'nin uyguladığı kadını yok sayma politikasına karşı mücadele etmek ve her alanda örgütlülüğümüzü büyütmektir. Bu süreçte kadınlık onuruna, iradesine ve kadın özgürlük mücadelesine 'evet' diyen ve sahip çıkan bütün kadınlar alanlarda örgütlü mücadeleye dahil olmalıdır. Özellikle genç kadınlar her alanda sesini yükseltmelidir."

(şa/ck/mg)