Mücella Yapıcı: Kadınlar Sur için öncü olsunlar
09:04
Sarya Gözüoğlu / JINHA
AMED - Sur'a ilişkin başlatılan "Acele kamulaştırma" kararına karşı yerel dinamiklerin harekete geçmesi gerektiğini dile getiren TMMOB Afet Komisyonu ve Kentleşme, Afet Komitesi ve Çevre Etki Değerlendirme Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, "Acele kamulaştırma kararına karşı yaşam alanlarının savunulması kadınların en büyük görevlerinden biri" dedi.
Binlerce yıllık tarihi Sur İlçesi'nin AKP ve sarayın savaş konsepti kapsamında yakılıp yıkılmasının ardından ilçe şimdi ise "Acele kamulaştırma" kararı altında gasp edilmeye çalışılıyor. Buna karşı harekete geçen yerel dinamikler Sur ilçesini Koruma ve Yaşatma Platformu'nu kurarak karara tepki gösterdi. Platformda yer alan STK'lardan olan Türkiye Mimar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Afet Komisyonu ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Kentleşme, Afet Komitesi ve Çevre Etki Değerlendirme Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, 'kamulaştırma' kararını değerlendirdi. Mücella, 'kamulaştırma' planlarına ilişkin girişimlerin İstanbul'da tarihi semtler olan Fener ve Balat'ta da hayata geçirilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, "Sur'daki durum çok daha vahim. Özellikle tarihin büyük bir tahribatı söz konusu. Bilindiği üzere Unesco'nun 'dünya mirası' olarak kabul ettiği Sur, bu coğrafyanın en önemli tarihi yerleşkesi" ifadelerinde bulundu.
'Sur sadece Diyarbakır'ın değil dünyanın mirasıdır'
Acele kamulaştırma kararının kamulaştırma hukukuna aykırı olduğunun altını çizen Mücella, Sur halkının yeterince mağduriyetinin olduğunu belirtti. Mücella konu ile ilgili şunları söyledi: "Şu anda mağduriyetlerin tanzimi beklenirken, tazminat davaların açılması gerekirken, merkezi hükümetin bu alanla ilgili acele kamulaştırma kararı almasını ne hukuken ne de bir mimar olarak kabul edilir bulmuyoruz. Bizler de İstanbul Mimarlar Odası olarak hukuki olarak mücadele başlatmaya ve Diyarbakır ile dayanışıyoruz. Çünkü bu mimari ve tarihi doku sadece Diyarbakır'ın değil dünyanın mirasıdır."
'Hukuki mücadele için tüm dinamikler birlik olmalı'
Batı kentlerinde acele kamulaştırma kararının ne anlama geldiğini de anlatan Mücella konu ile ilgili, "Bu konuda özellikle Batı kentlerimizde acele kamulaştırma; insanları yerlerinden korkutup kaçırmak üzere kullanılmış bir mekanizmadır. Oradaki insanların mal varlıkları devlete ya da şirketlere veriliyor" dedi. Acele kamulaştırmaların yalnızca tarihi ve kültürel değil sosyal dokuyu da etkilediğini belirten Mücella, bu durumun evrensel değerler açsından kabul edilemeyeceğini söyledi.
'Kamulaştırma kanunun kendisinde el koyma halidir'
"En büyük güç Sur halkını bu konudaki kararlılığıdır" diyen Mücella, "Eğer onlar bu konuda İstanbul halkı gibi 'bırakalım' derlerse çok büyük kayıp olur. Çünkü Sur aynı zamanda hukuki kazanım alanıdır hep beraber çok haklıyız ve bu hukuki mücadele kazanılacak bir mücadeledir. Çok fazla insanı kaybettik, can kayıplarının yanında bu tür girişimler normal gelebilir ama bütün bu tarihi doku yaşananlarla birlikte geleceği, tarihin aktarımıdır. O açıdan belki oradaki bir kurşun izi bile önemlidir ve yarına bir şey taşır. Bu noktada bundan sonra bilim tekniğin ve insanlığın galip gelmesini istiyoruz" dedi.
'Kadınlar sahip çıkarsa daha çabuk sonuç alınır'
Sur ilçesinin korunması için kadın yaratıcılığı ve kadın direnişinin önemli olduğuna dikkat çeken Mücella, "Kürt kadınlarının ne kadar mücadeleci ve direngen olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Sur'da yaşayanlar evlatlarını kaybettiler. Ama acele kamulaştırma kararına karşı yaşam alanlarının savunulması da kadınların en büyük görevlerinden biri. Eğer kadınlar bu alanlara sahip çıkmazsa süreç uzar. Kadınlar bu noktada öncü olsunlar çünkü erkeler bu tür konularda çabuk teslim olur. Sur halkını kişisel olarak da dava açmaya ve itiraz etmeye çağırıyorum" diye konuştu.
(sg/ck/mg)