Tutsaklar 2 ay görüşe çıkmayacak

11:42

JINHA

HABER MERKEZİ - Süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemlerini sürdüren PKK'li ve PAJK'lı tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, İmralı'ya sevklerini istediklerini, talepleri kabul edilinceye kadar Nisan ve Mayıs aylarında açık ve kapalı görüşlere çıkmayacaklarını duyurdu.

PKK'li ve PAJK'lı siyasi tutsakların, 4 Mart'ta başlattıkları süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemleri devam ediyor. Tüm cezaevlerinde 10 günlük arayla eylem başlatan tutsakların talebi ise PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve sağlık koşullarının güvence altına alınarak müzakerelerin yeniden başlatılması ile birlikte Kürdistan'da başlatılan öz yönetim ilanlarının tanınması ve demokratik özerklik alanlarına dönük ablukanın ve kuşatmanın kaldırılması. Tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, İmralı'ya sevklerini istedi.

'Savaş boyutlandırılarak sürdürülüyor'

Açıklamada, kirli savaş politikalarının her gün daha da boyutlandırıldığı belirtilerek, "Bodrumlarda diri diri yakılan insanlar, cesetleri panzerlerin arkasında sürüklenenler, çıplak bedenleri teşhir edilen kadınlar, öldürülen çocuklar, hamile kadınlar; faşist TC devletinin tüm uluslar arası savaş hukuku ve kurallarını çiğneyerek gerçekleştirdiği vahşetin kanıtıdır. 5 Nisan'dan beridir Önderliğimiz ile yapılan görüşmelerin kesilmesi ve 27 Temmuz tarihiyle Kürdistan'a adeta askeri sefere çıkan TC ordusunun soykırım uygulamaları ve siyasi operasyonlar, tutuklamalar, faşist AKP devletinin barış, çözüm ve müzakere gibi amacının olmadığını göstermiştir. Tüm bunlarla da yetinmeyip Önderliğimizin yanında bulunan 2 yoldaşımızı da insanlık dışı bir biçimde sürgün etmeleri Önderliğimize karşı bir tehdit mesajı niteliği taşıdığı ve kendi istedikleri teslimiyet temelli bir çözüm algısına çekme amaçlıdır" denildi.

'Katliamlara sessiz kalmak insanlık suçudur'

Kürt halkının bir çağ daha statüsüz, haksız, hukuksuz bırakılmak istendiği vurgulanan açıklama şöşle devam etti: "AKP devletinin bu denli baskılarına ancak direnerek, özyönetim direnişlerini sahiplenerek karşı çıkacağının bilincinde olan Kürt halkı, yüzlerce, binlerce bedel vererek mücadelesini sürdürmektedir. Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu katliamlara sessiz kalmak bir insanlık suçudur diyerek, barikat ve hendeklerin arkasında kendilerini savunmaktadırlar. Gençlerin ve kadınların öncülük yaptığı özyönetim direnişlerinin yaratmış olduğu mücadele cephesi 'halkların kardeşliği ve devrimci dayanışmanın' da bir slogan olmadan öteye gitmesine fırsat sunmuştur. En son 12 Mart 2016'da ilan edilen Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) buna açık bir örnek olup halklar tarihine adını yazdırmıştır.

Halklara birlikte mücadele çağrısı

İktidarı bu düzeyde gasp eden TC devletinin, AKP faşizminin başta Kürt halkı olmak üzere halklarımıza dönük saldırısını ne düzeyde stratejik, imha, sindirme ve mutlaka iradesizleştirme amaçlı olduğu bilinerek şu ana kadar ki direnişinde faşizmi boşa çıkarmaya henüz yetmediği, direnişin mutlaka her alan ve her düzeyde geliştirmek ve derinleştirmek gerektiği bilinmelidir. Türkiye'de yaşayan tüm halklar; özellikle de onların örgütlü öncülükleri bu mücadelenin gereğini yapmaktan sorumludur. Unutulmaması gerekir ki tarihte İsrail faşizmi Filistin halkını yerlerinden yurdundan göç ettirip orada her türlü hegemonya çıkarlarını yerine getirmek istemişse bugün de TC devleti faşizmi Kürdistan'ı aynı zihniyetin bir versiyonu olarak Kürdistan'ı insansızlaştırma ve Kürdistan'a yeniden şekil vermek istemektedir.
Halkımıza ve tüm Türkiye halklarına çağrımız bu tarihimizi yok etme planlarına karşı evinde, toprağında, yurdunda kalıp direnmesi ve terk etmemesi tüm demokrasi güçlerini bu direnişi sahiplenmeye çağırmasıdır."

'Nisan ve Mayıs'ta açık ve kapalı görüşlere çıkmıyoruz'

Açıklamada, PKK'li ve PAJK'lı tutsaklar olarak, Kürt halkının direniş mücadelesinin yanında oldukları ve direnişi yükseltecekleri belirtilirken, Nisan ve Mayıs aylarının aynı zamanda Kürt halkının doğuş tarihi olması itibariyle kader tayin edici bir misyona sahip olduğu kaydedildi. Açıklamada, Nisan ve Mayıs aylarında açık ve kapalı görüşe çıkılmayacağı belirtilerek şöyle denildi: "Bizler bu anlamı karşılayacak pratiği henüz tam olarak yerine getirememiş Önderliğimizin tutsaklığına yol açan yetmez yoldaşlığı tümüyle aşamamış olsak da Önderliğe yeterli yoldaş olmanın kendimizi özgürleştirerek Önderliğimize özgür yaşam koşulları yaratmanın sözünü tüm halklarımıza veriyoruz. Bu temelde 5 Mart tarihinden bu yana sürdürdüğümüz süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemliliklerimizi dönüştürme temelinde direnişimizi bu anlamlı doğuşa atfediyoruz. Bu temelde Nisan ve Mayıs ayında PKK ve PAJK'lı tutsaklar olarak açık ve kapalı görüşlere çıkmıyoruz. Önderliğimizin doğum gününde İmralı'ya sevk istiyoruz."

(gc)