‘Hapiste çocuk olmak istismar demek’
15:14
JINHA
ANKARA - ODTÜ’de gerçekleşen "Türkiye'de Çocuk İstismarı" konulu panelde, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden Zafer Kıraç, Türkiye’de iki binden fazla çocuğun hapishanede olduğunu bildirerek, bu durumun direk istismar aracı olduğunu belirtti. Çocukların atölyeye gidip gelirken de çıplak aramaya uğradığını aktaran Zafer, “Bu bir taciz, bana göre tecavüz de. Hapiste çocuk olmak istismar demek” dedi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) "Türkiye'de Çocuk İstismarı" konulu panel düzenlendi. ODTÜ Kültür Kongre Merkezi'nde gerçekleşen panelin ilk oturumunda “Farklı Boyutlarıyla Çocuk İstismarı” konusu konuşuldu. Gündem Çocuk Derneği’nden Esin Koman’ın başkanlığını yaptığı oturumun açılışında, çocuk istismarını aslında istismarı bir şiddet türü olarak tanımladıklarını söyledi.
‘İstismar uzaktan değil, yakından geliyor’
İstismar ve şiddet durumunda, iktidarın, gücün kötü kullanımıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Esin, “Çocuğu nesneleştiren, ona tahakküm kuran, ona mülküymüş gibi davranan, onu birey olarak kabul etmeyen durumda güç onun üzerinde her şeyi yapabiliyor. İstismar ve şiddetle de bu gücünü kullanıyor” diye konuştu. İstismar ve şiddetin çok uzaktan gelmediğinin altını çizen Esin, “İstismar çok yakından gelen bir şey. Bu yakınlık da çocukla ilgili bütün ezberleri bozmamıza dikkat çekiyor” dedi.
‘Okula gitmeyen çocuklar var’
“Mevsimlik Tarım İşçisi Aileler ve Çocukları” konulu sunum ise Başkent Üniversitesi SBF Sosyal Hizmet Bölümünden Dr. Bülent İlik tarafından yapıldı. Mevsimlik tarım işçisi ailelere ve çocuklarına dair fotoğraf slaytını paylaşan Bülent, bu çocuklar arasında kız çocuklarının daha dezavantajlı olduğunu belirtti. Çalışmalarında önce çocuklarla görüştüklerini söyleyen Bülent, “Çocukları ciddiye almak bu çalışma süreçlerine katmak çok önemli. Türkiye’de çok sayıda yurttaşın bu biçimde yaşıyor, bu çadırların içerisinde bazen birden fazla aile kalıyor Bizim çalıştığımız kadınların yüzde 67’si okumaz yazmazdı. Yüzde 66’sı 17 yaşından önce evlenmişti. Bunlar bu çocukların annesi. 0-6 yaş çocukların aşıları hiç yapılmamış ya da eksik. Ailelerin yüzde 47’sinde okul çağında olup okula gitmeyen çocuklar var” diye konuştu.
‘Çocuk hattına ihtiyacımız var’
Mevsimlik tarım işçiliğinin kuşaklar arası geçebildiğini belirten Bülent, kamunun yetersiz kaldığı yerde STK’lerin peşini asla bırakmaması gerektiğini söyleyerek, şu çağrıda bulundu: Koşulları düzeltmeliyiz. Mutlaka örgütlenmeliyiz. Bunu değiştirebilmemiz için Türkiye’nin gündemine bunu sürekli vermeliyiz. Kamu kurumlarının işlemediği yerde pes etmemeliyiz. Alo 183’ü sürekli aramalısınız. Bunları yapalım çünkü yeni yapıları zorlayacak ve çatlatacaktır. Alo 183’ün dışında bir çocuk hattına ihtiyacımız var. Bunu bizler sağlamalıyız.”
İki binden fazla çocuk hapishanede
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden Zafer Kıraç ise, “Hapiste Çocuk Olmak” konulu sunumunda, şu an Türkiye’de 184 bin 640 mahpus olduğundan ve bunun iki binden fazlasının çocuk, 700’e yakının ise bebek olduğundan bahsetti. Çocukların hapishanelerde yaşadıkları istismarın en başta kapatıldıkları mekanlarla ilgili olduğunu söyleyen Zafer, kaldıkları koğuşlar, hapishaneler ve ‘eğitim evleri’nde çocukların neler yaşandığından kimsenin haberi olmadığının altını çizerek, “Psiko-sosyal ekip eksik. Dayağın eğitim biçimi olduğuna inanan infaz koruma memurları var. İstismar alanlarından en büyüğü çocuğun ailesiyle ve dışarıyla iletişimini koparmak. Çocuklardan mektup ücreti alınıyor. Çocuğun annesiyle mektuplaşmasını istenmiyor. Dört mektup yollasa 5 lira. Aynı Adalet Bakanlığı çocukların yüzde 35’ine para gelmediğini de söylüyor. Burada bedel ödetme var. Hapishanede her şeyi parayla alabilirsiniz. Yastık 10 lira, yastıksız çocuk var" diye aktardı.
‘Çıplak arama bir taciz’
Zafer, en büyük istismar aracının çıplak arama olduğunu da vurgulayarak, “Yalnızca hapishaneye girip çıkanlara değil, çocuklar atölyeye gidip gelirken de çıplak aramaya uğruyor. Bu bir taciz, bana göre tecavüz de. Zaten kapatılmak bir istismar aracı, hapiste çocuk olmak istismar demek” dedi.
‘Hapishanede öldürülme meseleyi çözmez’
Hapishanede çocuklara ve yetişkinlere bedel ödetildiğini söyleyen Zafer, Özgecan Aslan’ın katilinin öldürülmesinin meseleyi çözmediğinin de altını çizerek, “Bunun adına intikamcı adalet diyorum. Avrupa’da onarıcı adaletten bahsediliyor. Asıl meseleyi çözmeniz gerekiyor. Özgecan’ın katilinin hapishanede öldürülmesi hiçbir meseleyi çözmez. Bu, koskocaman bir kurgu. Toplumda bir rahatlama oldu. Yeni tecavüzlere, öldürülmelere kapılar açıyoruz” dedi.
(sy)