JINHA

AMED- KJA'ya yönelik baskın ve siyasetçilerin gözaltına alınıp tutuklanması protesto edildi. KJA Sözcüsü Ayla Akat Ata, "Zulüm sonunda gidip gelip zulmü yapanı vuracaktır. Korkulan kadınların her alanda özgür Kürt ve Kürdistan felsefesini örgütleyebilmesidir. Çözümün yolunu gösteren kadınlar tehdit olarak ele alınmıştır" diye konuştu.

KJA dernek binasına baskın ve DBP'li siyasetçilerin gözaltına alınıp tutuklanmasını protesto etmek amacıyla DBP Diyarbakır il binası önünde basın açıklaması düzenlendi. KJA ve DBP tarafından yapılan açıklamaya, HDP Diyarbakır milletvekilleri Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, HDP İl eşbaşkanları, KJA bileşenleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ve tüm belediye eşbaşkanları, DBP İl Eşbaşkanı Ali Şimşek, DBP il ve ilçe yöneticileri katıldı. Açıklamada ilk olarak konuşan Ali Şimşek, Kürdistan'ın her alanında savaş yaşandığını belirterek, "Vicdansız bir savaş yaşanıyor Kürdistan'da ve bu saldırılar sonucunda birçok sivil insan katledildi. Kürdistan'da katliam ve göçertme politikası bir arada yürütülüyor. Kürt halkının tarihinde bu saldırılar ilk kez yaşatılmıyor. Hükümetin kararıyla Kürdistan toprakları kamulaştırılıyor ancak biz bunu asla kabul etmeyeceğiz" dedi. Siyasi kırımların hayata geçirildiğini belirten Ali, "Biz hangi zihniyet ve yaklaşımın bu tutuklamaları hayata geçirdiğini biliyoruz. Tutuklamalarla arkadaşlarımızın mücadelesini bitiremeyecekler. Gün direniş günüdür ve kimse geri adım atmamızı beklemesin" dedi.

'Amed ve Kürt halkında korku kırılmıştır'

Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı da tutuklamaların ve katliamların Kürt halkının kaderi olmadığını vurguladı. Geri adım atıldığı andan itibaren sistemin kendine bir yer oluşturacağını ifade eden Fırat, "Özgürlük direnişimiz ve halkın örgütlülüğü arttıkça engellemek istiyorlar" dedi.
2009'daki KCK operasyonlarının yenide karşılarına çıkarıldığını ifade eden Fırat, "Kürt halkı birliktelik ve barış için dil döktü. Bugün Ankara'nın sistemini değiştirmek için mücadele etmeliyiz. Artık kimse Kürt halkını kandıramaz. Korkutma politikasını hayata geçirdiler ancak hepimiz devletin zulmünü biliyoruz. Artık Amed ve Kürt halkında korku kırılmıştır. Biz artık korkmuyoruz. Bir kez daha sesleniyoruz. Bu yol tüm halklara için hatalı günleri getiriyor. Bu nedenle ittifak ve birliktelik içerisinde barışı haykırmalıyız" diye belirtti.

'AKP hukuk devletinin ruhuna fatiha okumuştur'

Son olarak konuşan KJA Sözcüsü Ayla Akat Ata ise, 2009 yılında siyasi soykırım sürecinin kimi dönem hızlandığını kimi dönem ise yavaşladığını aktararak, neredeyse her ay onlarca insanın gözaltına alınıp tutuklandığını kaydetti. Yüzlerce insanın kriminalize edilip fişlendiğine vurgu yapan Ayla, bazı yasaların Kürdistan'da uygulanırken batıda uygulanmadığını ancak bu yıl her alanda fişleme yapıldığını söyledi. KJA'nın kurulmasının ardından masada olacaklarını söylediklerini dile getiren Ayla, muhalif olarak yargılanan siyasetçilerin, akademisyenlerin, avukatların yaşanan savaş sürecine cevap olmak adına taraf olduklarını söyledi. Ayla, "Sayın Öcalan'ın çağrısıyla görüşmeye katılan Ceylan Bağrıyanık kadınları temsilen orada yer aldı. Sokak sokak bu süreci anlatmak için çalıştık. Yöneten akla seslendik gördük ki devletin derini de olsa AKP'de olsa gelip geçiyorlar ama o adliye salonlarında yargılananlar biz oluyoruz. Kürt sorununun yargıya havale edildiği görülüyor. Bu soruna siyasetçiler sırtını dönüp yargılara bıraktı. Ama unuttukları bir şey var o da direnen kadınlar ve onurlu halkların olduğudur. AKP hükümeti hukuk devletinin ruhuna fatiha okumuştur" dedi.

'Çözümün yolunu gösteren kadınlar tehdit olarak görülüyor'

"Gözaltılar, Sur ve Cizre'de yaşanan katliamlar ne zaman çözüm oldu" diye sorun Ayle, "Bu halk cezaevi önünde politize oldu. Bugün bir kez daha görüyoruz ki aynı zihniyetle yaklaşan bir hükümet karşımızda. Zulüm sonunda gidip gelip zulmü yapanı vuracaktır. Korkulan kadınların her alanda özgür Kürt ve Kürdistan felsefesini örgütleyebilmesidir. Çözümün yolunu gösteren kadınlar tehdit olarak ele alınmıştır. Cezaevlerinde düşüncelerini ortaya koyan tüm özgürlük iradesine sahip tutsakların mücadelesi karşısında saygıyla eğiliyoruz. Bu mücadele dün başlamadı ve yapılan operasyonlarla da sona ermeyecektir" diye konuştu.

(be-şa/gc)