Gülistan Akel: Belediyelerin halka hizmet vermesi engelleniyor
09:06
Zeynep Akın/JINHA
ÊLIH - Belediyelerin Kürt halkına yönelik savaşın bir aracı haline getirilmeye çalışıldığını ve belediyelere saldırıların halk tarafından 'işgal zihniyeti' olarak algılandığını ifade eden Batman Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Akel, halka hizmet vermenin engellendiğini kaydetti.
Belediyelere kayyum atanması ile ilgili yasal düzenlemelere yönelik taslak çalışmanın tamamlanarak başbakanlığa gönderildiğine dair açıklamaların ardından gözler eşbaşkanları tutuklanan ya da görevden alınan DBP'li belediyelere çevrildi. İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırma kararı alınan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Akel, kayyum atamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Halkın irade olarak kabul ettiği oy verdiği, sandıkta seçtiği seçilmişlere dönük büyük bir şiddet sarmalıyla karşı karşıya olduklarını belirten Gülistan, "Uzaklaştırmalar, görevden almalar meşru değildir. AKP hükümetinin kentte yaşayan insanları zor durumda bırakacak uygulamaları yapması meşru değildir. Halk bunu işgal olarak okuyor" dedi.
'Bu kriz de aşılacak, halklar kazanacak'
Yaşanan sürecin olağan bir süreç olmadığını dile getiren Gülistan, Ortadoğu'da yaşanan çatışmalı savaş halinin Türkiye'nin bütün toplumsal yapılarını etkileyen bir sürece dönüştüğünü belirtti. Devletin yasalarını ve yürütmesini topyekûn AKP'nin savaş sürecine göre konumladığını aktaran Gülistan, HDP ile birlikte Türkiye'de barıştan yana halkların sesini birleştiren bir siyasi mekanizmanın ortaya çıkmasıyla AKP hükümetinin kendi meşruiyetinin riske girdiğini gördüğünü söyledi. Gülistan, "Bugün Silopi, Cizre, Silvan ve Sur'da yaşananlar aslında topyekun bir insanlık trajedisidir. Freni patlayan bir araba misali Türkiye'nin siyaset mekanizması ve Türkiye'ye hükümet edenler çok ciddi bir krizdeler. Bu kriz de aşılacak, halklar kazanacak. Şiddet, savaş, ölümler ebedi değildir" diye konuştu.
'Seçilmişlere dönük şiddet sarmalıyla karşı karşıyayız'
Bölgede yaşayan halkın irade olarak kabul ettiği, oy verdiği seçilmişlere dönük büyük bir şiddet sarmalıyla karşı karşıya olunduğunu aktaran Gülistan, saldırıların odak noktasında belediyelerin olduğunu vurguladı. Belediyelerin toplumlar açısından yaşamı organize eden ve yaşamı kolaylaştıran mekanizma olduğuna değinen Gülistan, tüm belediyelerin hizmet vermesinin önüne engeller konulduğunu söyledi. Gülistan, "Bu mekanizmalar meclisleri ve eşbaşkanları nezdinde tıkatılmıştır. Çünkü DBP'ye bağlı belediyelerde neredeyse tüm meclisleri ve eşbaşkanları meşru görmeyen, görevden uzaklaştıran politikalar yaşamı organize etme pratiğini de etkilemiştir" diye kaydetti.
'Bu uygulamalar devletin anayasasına aykırıdır'
Gülistan, uzaklaştırmaların, görevden almaların meşru olmadığını dile getirerek, "Hükümetin, AKP'nin özellikle yerel yönetim alanında hangi partiye bağlı olursa olsun yerel yönetimleri bir taraf olarak seçmesi kabul edilemez. Toplumu zor durumda bırakacak uygulamaları yapması meşru değildir. Bunun devam etmesi kesinlikle bu devletin anayasasına aykırıdır. Bunu meşru görmemek demek yerel yönetim yasasını meşru görmemek demektir. Bu açıdan biz bunların hepsinin toplamında süreçle alakalı olduğunu savaş aracına dönüştürülmek istendiğini çok iyi biliyoruz" dedi.
'Kentler ve belediyeler işgal meselesinden çıkarılmalıdır'
Yerel yönetimler açısından belirli kaygılarının olduğunu dile getiren Gülistan, uzaklaştırmalar gibi kayyum atamalarının da halk nezdinde bir meşruiyeti olmayacağını söyled. Belediyelerde yönelik bu tür saldırılarda halkın hesap edilmesi gerektiğini dikkat çeken Gülistan, "Halkın iradesine saygı duymak zorundadırlar. Belediyeler işgal meselesinden çıkarılmalı. Çünkü halk bunu işgal olarak okuyor. O açıdan daha demokratik ilkelerle ve uygulamalarla aslında rahatlayabilecek bir Türkiye'den bahsedebiliriz. Bunun umudunu taşıyoruz" ifadelerini kullandı. Halkın sesinin acilen duyulması gerektiğine dikkat çeken Gülistan, bir ülkenin halkın sesiyle huzurlu, kavgasızdır ve sorunsuz olabileceğine dikkat çekti.
(be/gc)