‘Cizre için ne yapılır demeyin bir bilet alın gelin’
09:03
JINHA
ŞIRNEX - Cizre'de inşa ve dayanışma sürecine ortak olmak için ilçeye gelen feminist aktivistlerden Özgül Saki, batıdaki kadınlara dayanışma çağrısında bulunarak, “Cizre'de ne yapılır? diye düşünmeyin. Gerçekten ilçede yapılacak çok şey var. Sizde buradaki kadınlarla dayanışmak için bu sürecin ortağı olun" dedi.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde 79 gün süren 'sokağa çıkma yasağı' yarı zamanlı kaldırıldıktan sonra, ilçede başlatılan inşa süreci için halkla dayanışma sürüyor. Kürdistan ve Türkiye'nin birçok yerinden gelenler Cizre halkıyla beraber inşa sürecine katılıyor. Bu dayanışma ağını örenlerden biride feminist aktivistlerden Özgül Saki. Özgül, özellikle batıdaki kadın kurumlarına seslenerek, Cizre kadınlarıyla dayanışmak için ilçeye gelmelerini söyledi. Özgül, "Cizre'ye, İstanbul'dan bakmak beni rahatsız ediyordu. Bende ilçeye gelmeye karar verdim. Batıdaki kadın arkadaşlarda gelsin, Cizre de yapılabilecek çok iş var" diye seslendi.
'Cizre'ye doğru yola çıktım'
Cizre ablukası kalktıktan sonra "ne yapabilirim" diye düşündüğünü ve daha sonra ilçeye gelme kararını aldığını söyleyen Özgül, "Cizre, İdil, Şırnak ve diğer illeri medya yoluyla takip ediyorduk. Ama oralar için daha fazla ne yapabiliriz üzerinde arkadaşlarla tartıştık. Ve en sonunda kadınlarla dayanışmak için gelmeye karar verdik. Cizre'ye geldiğimizde planlı programlı bir şey yoktu. Burada yürütülen programın bir parçası olmak istedik, Rojava derneğine giderek oradaki arkadaşlara yardım ettik. Depoda ihtiyaç vardı, gelen gıdaların paketlenerek dağıtılması lazımdı. Bizde el birliğiyle yapamaya çalıştık" dedi.
'Devletten beklentileri sıfır'
"Cizre halkı devlete olan beklentilerini sıfıra indirmiş durumda" diyen Özgül, sözlerine devamla şunları söyledi: “Burada dikkatimi çeken nokta, depoya gelenler hep kız çocukları ve kadınlardı. Yardım etme talebinde erkekler çok azdı. Dağıtım sırasında da hep kadınlar evlerin avlusuna çıkarak bizi karşılıyordu. Evleri dolaştığımızda çoğu kadınla sohbet ettik. Genelde her ev hasarlı ve bütün duvarlarda cinsiyetçi yazılımlar var. İnsanlar Cizre'de devletten olan beklentilerini sıfıra indirmiş durumda. Benim açımdan bu direnişin devam edeceği anlamında. Kadınların en çok ağırına giden, devletin onları zorla evlerinden çıkartmaları ve geri döndüklerinde evlerini o halde görmeleri. Hepsi şunu diyor: Bir daha ne olursa olsun evlerimizi terk etmeyeceğiz.”
'Direnişin kalesi Cizre'
Özgül, direnişin kalesine geldiğinde kendini iyi hissettiğini ve buradaki dayanışma ağına katıldığını söyleyerek, "Cizre'de çok güzel bir örgütlenme var. Bizim gibi gelenler ise burada dahil oluyor dayanışmaya. Duygunun her katmanıyla onların yanında olduğunu hissettirmen lazım. Buda buradaki halk için müthiş bir moral kaynağı oluyor. Karşılıklı ilişkiler için samimiyet oluşuyor. Batıda olan kadınlar, bir ya da iki kişi bir araya gelerek Cizre'ye gelebilir. Burada yapılacak çok şey var, buraya gelerek yakından görmek gerekir. Gerçekten ben İstanbul'da kendimi iyi hissetmekten utanıyordum. Buraları gördükten sonra iyi hissediyorum çünkü insan direnişin kalesine gelince direnmeyi öğreniyor" diye konuştu.
'Gelmek isteyen sadece bilet alsın'
Özgül, Cizre için dayanışma çağrısında bulunarak son olarak şunları söyledi: “Cizre'de şuan en çok ihtiyaç duyulan şey inşaat işçisi. Çünkü abluka boyunca birçok ev yakılıp yıkılmış. Yeniden inşa için inşaat işçilerine ihtiyaç duyuluyor. Buraya gelmek için illa büyük bir organizasyon gerekmiyor gelmek isteyen alsın otobüs biletlerini ve Cizre'ye doğru yola çıksın.”
(aı/dk)