JINHA

MÊRDÎN - Dün 'örgüt üyesi olmak' iddiasıyla tutuklanan DİHA Muhabiri Meltem Oktay, 8 Mart'ta verdiği röportajda tam da bu noktaya işaret ederek, "Devlet tarafından her ne kadar gazeteciliğimizin adı 'örgüt propagandası' olsa da bizler bu mesleği gerçeklerin peşinde yitirdiğimiz özgür basın emekçilerinden öğrendik. Ve yaşadığımız süreç itibariyle de onların izini sürmekteyiz. Tüm baskı, şiddet, gözaltı, tutuklama ve tehditlere rağmen" demişti.

DİHA muhabirlerinden Uğur Akgül ile Meltem Oktay, Nusaybin'de gözaltına alındı ve tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Uğur dün adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, Meltem Oktay ise 'örgüt üyesi olmak' iddiasıyla tutuklandı. Meltem Oktay üç aydır Nusaybin'de ölümle burun buruna olarak çalışıyordu. Son üç yasağa da tanıklık etti, yasaklı süreçte direniş mahallelerinden bildirdi. Üç aydan fazla süredir Nusaybin'de bulunan Meltem Oktay'ın anlattığı hikâyeler, çektiği fotoğraflarla vücut buluyordu. Gazeteciliğinin yanında fotoğraflarıyla da hem savaşın ortasında yaşananları hem de geride görülmeyen hikayeleri gösteriyordu.

'Onların direnişini her alanda yansıtmaya çalışıyoruz'

8 Mart'ta verdiği röportajda, bir kadın gazeteci gözünden Nusaybin'deki direnişleri ve kadınları şöyle anlattı: "Tüm saldırılara ve insansızlaştırma politikalarına karşı halk buraları terk etmedi. Aksine direnişe sarıldı. Her silah sesine karşı zılgıt seslerini duyduk burada. Kadın iradesinin kurulduğu bir yerde başarı elzemdir. Bence bu direnişini geçmiş tarihlerinden alıyorlar. Zılgıtlarıyla herkese güç veriyorlar. Burada kadınlar her yerde. Çocuğuna bakmakta, barikat yapmakta, öz savunmada. Kadınlar tüm varlığıyla bu direnişin ortasında yer alıyor. Ve bu direnişin bütün kadınların özgürlüğünü getireceğinin bilinciyle emeklerini katıyorlar. Bizler de burada onların direnişini her alanda yansıtmaya çalışıyoruz."

'Bir deklanşörle belleği ölümsüzleştirmek'

Meltem, hikâyeleri çektiği fotoğraflarla aktarıyor. Her an'ı tarihe not etmenin "sadece makinenin deklanşörüne basmak olmadığını" söyleyen Meltem, "Barikatlar ardında mahalleleri her gün dolaşıyorum ve her gördüğüm an'ın gözüm ve beynimle fotoğrafını çekiyorum aslında. Çünkü bizler burada bir tarihe tanıklık ediyoruz. Bu anlamda her şeyi tarihe not etmek daha bir anlamlı" dedi.

'Özgür basın emekçilerinin izindeyiz'

Dün 'örgüt üyesi olmak' iddiasıyla tutuklanan Meltem, röportajında yasaklı bölgelerde çalışmayı "gerçeklerin peşine düşmenin cesareti olarak" anlatarak, tam da bugüne şu sözlerle işaret etti: "Devlet tarafından her ne kadar gazeteciliğimizin adı 'örgüt propagandası' olsa da bizler bu mesleği gerçeklerin peşinde yitirdiğimiz özgür basın emekçilerinden öğrendik. Ve yaşadığımız süreç itibariyle de onların izini sürmekteyiz. Tüm baskı, şiddet, gözaltı, tutuklama ve tehditlere rağmen."

(sy)