Kadın tutsaklar, doktorlar tarafından linç ettiriliyor
13:20
JINHA
ANKARA - Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı yapılan basın açıklamasında konuşan TUHAD-FED Ankara Temsilcisi Havva Özcan, kadın tutsaklar üzerindeki baskıların giderek tırmandığını belirterek, çıplak aramanın dayatıldığını ifade etti. Hastaneye götürülen kadın tutsakların doktorlar tarafından halka linç ettirildiğini aktaran Havva, Kürdistan'da savaşın tırmanması ile beraber tutsak ve hükümlüler üzerindeki baskı ve işkencenin de tırmandığına dikkat çekti.
Savaş konseptiyle beraber artan siyasi soykırım operasyonları ile cezaevlerinde başlatılan sürgünler ve hak ihlallerine ilişkin Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcileri bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. İHD Ankara Şubesi'nde yapılan açıklamada cezaevlerinde yaşananlara dikkat çekildi. Açıklamayı yapan TUHAD-FED Ankara Temsilcisi Havva Özcan, cezaevlerinde kadın tutsaklara çıplak aramanın dayatıldığını ve tutsakların hastaneye götürüldükleri sırada halk tarafından linç edilmesine sebebiyet verildiğini belirterek, "Tutsaklar darp ediliyor, eşyalarına el konuluyor ve tutsakların üzerine cam, pet şişeler atılıyor. 'Hepinizi burada öldüreceğiz, hiç birinizi yaşatmayacağız' diyerek tehdit ediliyorlar" dedi. İHD Cezaevi Komisyonu Ankara Şube Yöneticisi Nuray Çevirmen ise yaşanan ihlalleri sıralayarak, bunlara son verilmesini, hasta tutsakların tedavi edilmesini ve sevk, sürgünlerin durdurulmasını istedi.
'Hiçbirinizi yaşatmayacağız' tehdidi
Kürdistan'da başlayan sürecinin gittikçe derinleşmesinin tutuklu ve hükümlere yansıdığını belirten Havva, 4 Mart'tan itibaren PKK, PAJK ve MLKP'Li tutsakların açlık grevine başladığını ifade etti. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecritin yoğunlaşmasına karşı PKK ve PAJK'lı tutsakların İmralı Cezaevi'ne sevklerini istediklerini ifade eden Havva, "Tutsaklar bu sevkten kaynaklı iki ay kapalı ve açık görüşlere çıkmayacaklarını belirttiler. Tutsaklar darp ediliyor, eşyalarına el konuluyor ve tutsakların üzerine cam, pet şişeler atılıyor. 'Hepinizi burada öldüreceğiz, hiçbirinizi yaşatmayacağız' diyerek tehdit ediliyorlar" diye konuşmasına devam etti.
'Bunlar terörist, muayeneye gelmişler'
Havva, Sincan Devlet Hastanesi'nde ortopedi servisinde bulunan doktorun, çenesinde şarapnel parçası bulunan ve epilepsi hastası olan iki kadın tutsağı halka yönelerek, "Bakın bunlar teröristtir, muayeneye gelmişler" diye linç ettirdiğini belirtti. Kadın tutsakların tedavi edilmeden hastaneden çıkarıldıklarını ve bu uygulamadan sonra hastaneye gitmeyeceklerini belirttiğini dile getiren Havva, "Kadın arkadaşlar 'Biz artık ölsek de muayeneye gitmeyeceğiz. Çünkü çok ağır muamelelerle karşılaşıyoruz. ideolojik, bilinçli, düşmanca, intikam alırcasına, kinle, nefretle bize yaklaşımlar var' diyorlar. Daha önce bacağından yaralanan kadın arkadaşımız yine aynı doktora gidiyor ve doktor, 'Köpeği muayene ederim. Seni yine etmem. Terörist geldi' diyerek linç ettirmeye çalışıyor" dedi. Kürdistan'da savaşın tırmanması ile beraber tutsak ve hükümlüler üzerindeki baskının, işkencenin de tırmandığına dikkat çeken Havva, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve tutsaklar üzerindeki baskıya son verilmesini istediklerini belirtti.
'Cezaevi içinde cezaevi hak ihlalidir'
Nuray ise, tüm bu yaşanan hak ihlallerin son verilmeli, hasta mahpusların tedavileri yapılmalı, sevkler ve sürgünler durdurulmalıdır. Cezaevlerinde kötü muameleye maruz kalan mahpusların şikayetleri dikkate alınmalı, kötü muamele yapan görevliler hakkında cezai işlemler uygulanmalıdır" diyerek cezaevi içinde cezaevi, hücre içinde hücre uygulamasının insan hakları ihlali olduğuna değindi. Türkiye'nin adeta açık bir cezaevine dönüştürüldüğünü ve cezaevlerinde yoğun hak ihlallerinin yaşandığını belirten Nuray ise, hak ihlallerini şöyle sıraladı:
* "01.01.2016- 09.04.2016 tarihleri arasında 381 mahpus tutuklu ve hükümlü sürgün yaşadı. yapılan sürgünler genellikle haber verilmeden ani baskınlar şeklinde, hiçbir eşya alınmadan yapılıyor. Sürgünler kelepçeli yapılarak, uzun zaman aç ve susuz gerçekleşiyor. Çoğu sürgün darp ve şiddet içeriyor.
*Yaşanan savaş ile birlikte savaşın psikolojik etkileri cezaevlerine yansıtılıyor. cezaevi müdürleri ve infaz koruma memurları savaş konseptine göre konumlanıyor. Cezaevindeki siyasi tutsakların yasal olan tüm hakları askıya alınıyor.
* Davaların sürdüğü yerlerden uzak yerlere sevkler yapılmakta, mahkeme süreçlerinde yüz yüze ilkesi ihlal edilmektedir.
* Kürt illerinden çok sayıda sevkler gerçekleşmiş, kadın mahpusların geldikleri yerlerde gözaltı sürecinde cinsel tacize ve kötü muameleye maruz kalmışlardır. Ayrıca cezaevlerine getirildiklerinde ise çıplak arama dayatması yapıldığı bilgisi alınmıştır."
(de/sy)