'Fadik ölmesin' diyenler dışarıda açlık grevinde
09:05
Ceren Karlıdağ / JINHA
İSTANBUL - Arkadaşlarının bulunduğu bir cezaevine sevk edilmek için açlık grevi başlatan Fadik Adıyaman'ın durumu her geçen gün kötüye giderken, komşuları ve yoldaşları da Fadik için dışarıda açlık grevi başlattı. Fadik'in arkadaşları "Talepler kabul edilsin, Fadik ölmesin" dedi.
DHKP-C davasından tutuklu ve hükümlü bulunan Fadik Adıyaman 75 günü aşkındır açlık grevinde. Fadik'in talebiyse tek kişilik hücrede tutsak edildiği Tekirdağ T Tipi Cezaevi'nden çıkarılarak yoldaşlarının bulunduğu başka bir cezaevine sevk edilmek. Tiroit ve şeker hastası olan Fadik'in sağlık durumu ise her geçen gün kötüye gidiyor. Yaklaşık 25 yıl önce Tokat'tan İstanbul'un emekçi mahallelerinden biri olan Küçükarmutlu'ya göç eden, mahallenin her direnişine öncülük yapan, polis operasyonları sırasında çok kez gözaltına alınan fakat mücadelesinden bir adım geri durmayan Fadik için, mahallede bulunan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Sarıyer Şubesi üyeleri birer günlük dönüşümlü açlık grevi başlattı. Fadik'in eylemine ve taleplerine dışarıda açlık grevine girerek destek veren komşuları ve yoldaşları, "Fadik'in ölmesini istemiyoruz" diyor.
'Duyarsız kalamadık'
Fadik için açlık grevinde olan PSAKD yöneticilerinden Songül Çimen neden açlık grevinde olduklarını şöyle anlattı: "Avukatlardan Fadik'in durumunun çok ağır olduğunu, tiroit hastalığından dolayı boğazında şişkinlikler oluştuğunu ve aniden bayılmaya başladığını öğrendik. Her an daha kötü hastalıklar da oluşabilirmiş. Avukatlar bunu anlatınca duyarsız kalamadık. Fadik bizim komşumuz. 'Komşumuz öldü biz ne yaptık?' demek istemiyoruz."
'Arkadaşımızın ölmesini istemiyoruz'
Songül, PSAKD olarak ezilenlerin, sömürülenlerin, mazlumların tarafında olan bir gelenekten geldiklerini belirterek, "Vicdanımız el vermiyor. Arkadaşımızın orada ölmesini istemiyoruz. Talepleri devletin kabul edemeyeceği talepler değil. 'Arkadaşlarım hangi hapishanedeyse orda olmak istiyorum' diyor. Bir an önce taleplerinin kabul edilip sağlığına kavuşmasını istiyoruz" diye ifade etti.
'Söylediğinin arkasında duran bir kadın'
Fadik Adıyaman'ın mahalle halkı tarafından Yayla ismi ile bilindiğini söyleyen Şeften Boybay ise 25 yıllık dostluklarını anlattı. Fadik'in çocukları küçükken mahalleye geldiğini söyleyen Şeften, Fadik'i "Kararlı, söylediğinin arkasında duran, komşuluk ilişkileri çok iyi olan bir kadın" olarak tanımladı. Fadik'in mahallenin her sorunun çözümünde öncü olduğunu belirten Şeften, "Direniş zamanında, mahalleye operasyon olduğunda Yayla hep alanda olurdu" dedi.
'Komşum, arkadaşım, yoldaşım'
F tipi cezaevi sistemine karşı başlatılan ölüm oruçlarına ise o dönem mahalleden Şenay Hanoğlu ve Gülsüman Dönmez'in katıldığını hatırlatan Şeften sözlerini şöyle sürdürdü: "Yayla, sürekli Gülsüman ve Şenay'ın yanında olmasının yanı sıra sokakta da sürekli onlar için eylemdeydi. Ben şimdi çok üzülüyorum. Taleplerinin kabul olmasını istiyorum. Yayla benim hem komşum, hem arkadaşım hem yoldaşım. Biz de açlık grevi başlattık onu destekliyoruz. Taleplerinin kabul olmasını istiyoruz. Yayla ölmesin."
(dk)