SYKP Kadın Meclisi: Hırçın rüzgarı sermayenin ensesinde hissettireceğiz

14:21

JINHA

İSTANBUL - SYKP Kadın Meclisi 1 Mayıs İşçi Bayramı'na dair yazılı bir açıklama yaparak son dönemde çıkartılan yasalar ile daha da görünmez kılınmak istenilen kadın emeğine dikkat çekti.

Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Kadın Meclisi, yaklaşan 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısı ile yazılı bir açıklama yaparak, emekten yana olan herkesi alanlara çağırdı. "Yine emekten yana esmeyen o hırçın rüzgardan nasibimizi alarak, mücadelemizi kuşanıp karşılıyoruz 1 Mayıs'ı. Rüzgar da cinsiyetçi esiyor ki kadın emeği iki kere değer kaybediyor" diye belirtilen açıklamada, "O hırçın rüzgarı, ataerkinin işbirliği yaptığı sermayenin ensesinde daha keskin hissettirene dek mücadeleye devam edeceğiz" ifadeleri yer aldı.

'Güvencesiz ve esnek çalışmaya mahkum eden yasalar'

Burjuvazinin, kadınları, sadece kadın oldukları için düşük ücrete çalıştırdığına ve erkeklerinde ev içinde kadın emeğini yok saydığına dikkat çekilen açıklamada, "Ücretli iş, sosyal yurttaşlık hak ve imkanlarından yararlanmanın temel koşulu sayılırken kadınlar, sırtlarına yüklenen karşılıksız emek yükü sebebiyle ya yurttaş bile sayılmıyor ya da kadınlık rolleri ile uyumlu iş ve statülerde çalışarak mümkün oluyor. Kadınların, yurttaş sayılmama koşulu 'kiralık işçi' kavramının emek piyasasına girmesi ve Özel İstihdam Büroları ile pekiştiriliyor. Geçici iş ilişkisi kurma ve evden çalışmayı yasalaştırma amacıyla hazırlanan İş Kanunu, bu bürolar aracılığı ile kadınları, kiralanacak ve ömürleri boyunca büyük ihtimalle kısa süreli, düşük ücretli, geçici, sendikasız, esnek ve güvencesiz iş ilişkisine mahkum edecek yasalar hazırlıyor" denildi.

'Mücadele devam edeceğiz'

Açıklamada, "Tüm bunlarla birlikte giderek artan faşizm koşulları, ülkenin içinde bulunduğu savaş ortamı, işsizliği ve yoksulluğu derinleştiriyor, yarattığı psikolojik ve maddi yıkım ile yine en çok kadınları etkiliyor" diye kaydedildi.

Açıklamada son olarak şunlara yer verildi: "Devletin Kürdistan'da sürdürdüğü savaş politikası ve sermayenin de çıkarına hizmet eden bu durum, Kürt kadınlarının ırksal, sınıfsal ve bedensel sömürü biçimlerini en keskin şekliyle yaşamasına neden oluyor. Savaş koşulları sebebiyle göçe itilen göçmen kadınlar, seks ticaretinde kullanıldıkları yetmiyormuş gibi AKP hükümetinin göçmenlere yönelik politik tutumunun neticesi olarak emek piyasasında daha güvencesiz, düşük ücretli ve niteliksiz emek kapsamındaki işlerde çalıştırılıyor. Diğer yandan sermayenin hissedarları, erkek olmayan herkese düşman politikalarını, özellikle LGBTİ'lilere yönelterek her türden ayrımcılık ve şiddet ile yüz yüze normalleştiriyor. Tüm bu ayrımcı, cinsiyetçi iş gücü piyasasına karşı biz kadınlar, bizi yıkmaya çalışan o hırçın rüzgarı, ataerkinin işbirliği yaptığı sermayenin ensesinde daha keskin hissettirene dek mücadeleye devam edeceğiz."

(ck/dk)