Cumartesi Anneleri: 90'ların işkencecileri yargılansaydı yeni katliamlar yaşanmazdı
14:51
JINHA
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri 577.haftasındaki oturma eylemini gözaltına kaybedilen Nurettin Yedigöl için gerçekleştirdi. Anneler, "90'lardaki faile meçhuller aydınlatılmış, katiller, işkenceciler yargılanmış olsaydı bugün yeni katliamlar yaşanmazdı" dedi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için sürdürdükleri adalet arayışının 577. Haftasında Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemini geçekleştirdi. "Failler belli, kayıplar nerede?" pankartının üzerine bırakılan çay, simit ve artık Cumartesi Anneleri'nin simgesi haline gelen kayıp yakınlarının fotoğrafları ile kırmızı karanfiller yer aldı. Eylem öncesi polis güvenlik gerekçesiyle çevreyi abluka altına alırken, Cumartesi Anneleri tarafından öz güvenlik önlemi alınarak eyleme katılanlara üst araması yaptı. Gözaltında kaybedilişinin 35. yılında, 1981 yılında gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün akıbetini sordu.
'Kardeşimizle gurur duyuyoruz'
İlk olarak söz alan Nurettin Yedigöl'ün ablası Sevim Demir, "Kardeşimizle gurur duyuyoruz. Bu yolda gittiği için. Ne istedi Nurettin? Sosyalist bir ülke istedi. Herkesin eşit olacağı özgür bir yaşam için mücadele etti. Çok ağladık ama bundan sonra ağlamayacağız. Onu saygıyla anacağız ve onun yolunda yürüyeceğiz" şeklinde ifade etti. Abisinin çok ağır işkenceler gördüğünü ama işkencecilere boyun eğmediğini dile getiren Nurettin Yedidögül'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl ise Kürdistan'da yaşanan katliamlara değinerek, " 90'lardaki faile meçhuller aydınlatılmış, katiller, işkenceciler yargılanmış olsaydı bugün yeni katliamlar yaşanmazdı. Babam 98'e kadar abimi aradı ve bu bayrağı şimdi biz devraldık. Kemiklerimizi, mezarımızı istiyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz. Annemin de Berfo ana gibi gözleri açık gitsin istemiyorum" şeklinde konuştu.
'Kaybedilenler için uydurulan bir senaryoydu'
Nuretin Yedigöl ile birlikte gözaltına alınan ve çok ağır işkenceler uygulandığına tanık olan Ümit Efe, "Biz Nurettin'den önce gözaltına alındık. Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü 1. Şube işkence hanesinde polisler Nurettin ile bizi karşılaştırdı. Gözden çıkarılmışlara uygulanacak ağır işkencelere tabi tutuldu. Suç duyurularında bulunduk. Hukuksuzluk en başında olduğu gibi devam etti. Mahkeme tanıklığımızı kabul etmedi. Ruh hastası olduğumuzu, Nurettin'in gözaltına alınmadığın söylediler. Kaybedilen ve kaybedilen insanların tanıklıkları için uydurulan bir senaryoydu" dedi.
'Gözaltında kaybetme bir devlet politikasıdır'
Nurettin'in aile avukatı Eren Keskin de konuşma gerçekleştirerek, "Gözaltında kaybetme bir devlet politikasıdır. Devlet, gözaltında kaybettiklerini her zaman inkar etti. Nurettin de birçok insan gibi kayıtsız bir biçimde gözaltına alındı. Devlet gözaltında olduğunu kabul etmedi. Biz 'İHD Kayıplara Karşı Komisyon' ile birlikte suç duyurusunda bulunduk. Mahkeme zaman aşımından kovuşturmaya yer olmadığını söyleyince AYM'ye başvurduk. Anayasa Mahkemesi'nin hiç utanmadan gözaltında kayıplarla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihatlarına yer verdi. Türkiye, totaliter ve militer bir devlet. Yedigöl davasında da hukuku bir araç haline getirdi" diye kaydetti.
'Şahidiz işkencede öldürüldü'
Cumartesi Anneleri 577. hafta oturma eyleminin basın metnini Cumartesi insanı Cihan Kaplan okudu. "Nurettin Yedigöl dosyasında 35 yıldır süren cezasızlık son bulsun" diyen Cihan, "Bugün gözaltında kaybedilişinin 35.yılında 'Nurettin Yedigöl için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz' demek için buluştuk. 26 yaşındaki Nurettin Yedigöl, 70'li yıllarda gençlik hareketinin içinde yer alan bir sosyalistti. Hakkında arama kararı çıkartılan Nurettin Yedigöl, 10 Nisan 1981 tarihinde İstanbul İdealtepe'de bir eve yapılan baskınla gözaltına alındı" dedi.
Cihan gerçekleştirdiği açıklamada şunları kaydetti: "Ünlü işkence merkezi Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Burada Hondurus'ta işkence eğitimi alan K Grubu tarafından sorgulandı. İfade vermeyi reddettiği için ağır işkencelere maruz kaldı. En son 17 Nisan 1981 günü şubede sorgulanan diğer arkadaşları tarafından görüldü; kanlar içindeydi, konuşamıyordu, bilinci yerinde değildi. Baba İsmail Yedigöl ve avukatı tüm mercilere başvurdu. Ama başvurulara Nurettin'in hiç gözaltına alınmadığı cevabı geldi. 10 kişi Nurettin'i siyasi şubede gördüklerine dair tanıklık etti. 'Şahidiz, işkencede öldürüldü' diye ifade verdi. Tam 35 yıldır hukuk işletilmedi. Bugün hukuk işletilmiyor, adalet tecelli etmiyor diye yılgınlığa kapılmayacağız. Barışın, hakikatin ve adaletin egemen olacağı günlere inancımızla mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Nurettin Yedigöl'ü kaybedenleri ve onları koruyanları, hakikatin ve adaletin hafızasına kazıyacağız."
(öç-ce/ck/dk)