Kadın Özgürlük Meclisi'nden tüm kadınlara ortak mücadele cağrısı

14:49

JINHA

İSTANBUL - Tutuklu akademisyenlere destek amacıyla Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önündeki 'Özgürlük Nöbet'ine destek ziyaretleri devam ederken, HDP'li vekiller ve KJA üyelerinin katılımıyla açıklama yapan Kadın Özgürlük Meclisi de tüm kadınları ortak mücadeleye davet etti.

Kadın Özgürlük Meclisi (KÖM), "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza attıkları gerekçesiyle tutuklanan Meral Camcı ve Esra Mungan ile tüm tutsak kadınlar için Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada "Yaşamı ve özgürlüğümüzü örgütlüyor barışa ses veriyoruz" pankartı açıldı. Açıklamaya HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, KJA Koordinasyonu üyeleri Sebahat Tuncel ile Ceylan Bağrıyanık'ın yanı sıra çok sayıda kadın katılım sağladı. Kadınlar adına basın metnini okuyan Gülsüm Ağaoğlu, devletin savaş suçlarına ortak olmak istemeyen akademisyenlerin cadı avına tabi tutularak tutuklandığını kaydetti. Ülkenin her köşesinin yarı açık bir hapishaneye dönüştürüldüğünü ifade eden Gülsüm, "Dışarıda olan bizlerin de görünmez duvarlarla, ablukalarla kuşatıldığı bugünlerde içeridekilere sevgilerimizi ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz" dedi.

'AKP Kürt halkının haklı taleplerini yok sayıyor'

"Barış ve müzakere sürecinde ortak sözümüzü ve irademizi açığa çıkarmak, barışın toplumsallaşmasını ve kalıcılaşmasını sağlayacak mekanizmalar oluşturmak için yola çıktık" diyen Gülsüm, kadınların çözüm sürecine eşit temsil koşulları altında ve kendi talepleri etrafında örgütlü olarak katılması için mücadeleyi önlerine koyduklarının altını çizdi. AKP hükümetinin Kürt halkının haklı taleplerini ve iradesini yok saydığını ifade eden Gülsüm, PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından 2013 Diyarbakır Newrozu'nda başlatılan çözüm sürecinin de yine AKP tarafından bitirildiğini söyledi. Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit koşullarının ağırlaştırıldığını sözlerine ekleyen Gülsüm, 7 Haziran seçimleriyle birlikte Kürt halkına karşı bir savaş konseptinin devreye konulduğunu belirtti.


'Barış talepleri suç kapsamına sokuluyor'

Gelinen süreçte barış taleplerinin suç kapsamına alındığına dikkat çeken Gülsüm, Kürt halkı başta olmak üzere barış mücadelesi yürüten herkesin devletin 'Çökertme Planı' kapsamında teslim alınmaya çalışıldığını söyledi. Gülsüm, savaş süreçlerinde devletin kendi varlığını; kadın düşmanlığı, cinsiyet ayrımcılığı, nefret söylemi, milliyetçilik, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, muhafazakarlık ve dine dayalı bir baskıcılıkla sürdürdüğünü dile getirdi.

'Tüm kadınları ortak mücadeleye davet ediyoruz'

Kadınlar olarak yılmadıklarını ve susmadıklarını kaydeden Gülsüm son olarak şu ifadelerde bulundu: "Barışta ısrar ediyoruz. AKP ve Sarayı, başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmeye, müzakere koşullarını sağlayarak, 'çözüm sürecine' geri dönmeye, Ortadoğu'da süregiden savaştan her düzlemde elini çekerek barışın onarılması için sorumluluk almaya çağırıyoruz. Tüm kadınları bu çağrının takipçisi olmaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz."

Açıklamanın ardından akademisyenlere destek olmak amacı ile İHD İstanbul Şubesi de basın açıklaması gerçekleştirdi. Özgürlük Nöbetine ziyaretler gün boyu devam ederken Arzela Kültür Merkezi'ne bağlı müzik grubu da şarkılarını seslendirdi.

(ce/mg)