'Savaş, göç sorunsalında toplum ve kadın' konulu panel düzenlendi

17:28

JINHA

ÊLIH - Eğitim-Sen Batman Şubesi, akademisyen-yazar Sibel Özbudun ve Gazeteci-Yazar Celal Başlangıç'ın katılımıyla "Savaş, göç sorunsalında toplum ve kadın" konulu panel gerçekleştirdi.

Eğitim-Sen Batman Şubesi, akademisyen-yazar Sibel Özbudun ve gazeteci-yazar Celal Başlangıç'ın katılımıyla Batman Belediyesi Konferans Salonu'nda "Savaş, göç sorunsalında toplum ve kadın" konulu panel düzenledi. Panele HDP Batman milletvekilleri Ayşe Acar aşaran, Saadet Becerikli, Eğitim Sen üyeleri, DBP Yöneticileri, STK temsilcileri, KJA aktivistleri ve çok sayıda kişi katıldı. "Savaş, göçsorunsalında toplum ve kadın" yazılı pankartın asıldığı salonda, panelin moderatörlüğünü Eğitim Sen üyesi Fehmiye Baskın gerçekleştirdi.

'AKP'nin kadın politikaları beden politikaları olarak tezahür ediyor'

Panelde konuşan Sibel Özbudun, Batı'da Kürtlere yapılan baskı, işkenceler ile ayrımcılık politikalarının, Cizre, Nusaybin ve Sur gibi yerlerde evlere girip yazılamaların yazılmasının birbirinden farklı olmadığını söyledi. AKP'nin kadın politikalarına değinen Sibel, "AKP'nin kadın politikaları kadın istihdamının artırılması, kadın erkek eşitliğin sağlanması, kadın eğitiminin yükseltilmesi ile ilgili değildir. AKP'nin kadın politikaları tam tersine beden politikaları olarak tezahür ediyor. AKP bir yandan seçilmiş ve atanmış kadroları bir yandan da biçimlendirmekte olduğu sivil toplum kadınların yaşamlarını ve bedenlerini giderek kuşatan bir politikayı yavaş yavaş tabana yaymaktadır" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun, Ensar Vakfı'na bağlı kurumlarda çocukların cinsel istismara uğramasının ardından gerçekleştirdiği "Bir kereden bir şey olmaz" açıklamasını hatırlatan Sibel, "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından tutun milim milim parsel parsel özel hayatımızın her alanını devlet tarafından gözetim altında tutulurken 'Devlet kadına yönelik şiddette kadınla erkek arasına girmez, karı koca arasına girmeyi doğru bulmuyorum' diyen adalet bakanına kadar bir zihniyete kadına yönelik şiddete kadına ilişkin bilinçlerinin camii avlularında satılan ilmahalenin ötesinde olmadığını görüyoruz" diye konuştu.

'Özgürlüğünü isteyen bir kadın düşmana dönüştürüldü'

Son dönemde kadın cinayetlerinde ciddi saptamalar olduğunu vurgulayan Sibel, "Savaşın gerçekleştiği 2 ay içerisinde ateşli silahlarla öldürülme oranı yüzde 65 oranında artmış durumda. Dolayısıyla ülkenin bir tarafında savaş yükselirken bir tarafında toplumun kadına karşı nasıl acımasızlaşabileceğine ilişkin bir gösterge olarak ele almak gerekir. Özgürlüğünü isteyen bir kadın, kulak küpeli bir delikanlı birden bire düşmana dönüştürüldü. Demek ki AKP'nin İslamcı bir parti olması, bir genleşme fütuhat politikası izlemesi, AKP aynı zamanda neoliberal kapitalist bir parti olması, kendi temsilcisi olduğu toplumsal kesim ya da sermaye kesimini türeten sermayeyle bütünleştirme konusuyla elindeki bütün kaynakları seferber etmekte olan bir parti. Bir tarafı da Türkiye'yi ucuz emek deposuna dönüştürerek yapıyor. Elinde bir ucuz emek deposu daha var, kadınlar" şeklinde konuştu.

'Kadına yönelik şiddet bir dönüşümün sonucudur'

"Kadınlara senin görevin çocuk doğurmak denirse kadınlar çalışırken eziklik durumu yaşayacak. Kadınlar çalışırken kendini geçici işçi olarak görecek. Aileme destek olmak için çalışıyorum, ikinci çocuğumu doğurduktan sonra piyasadan çekileceğim ve evimin kadını olacağım zihniyetiyle kadınların geleceği şekilleniyor. Bugün istatistiklerde kadın çalışanların sayısı düşer gibi görünüyor ama kayıt dışı çalışanlara baktığını zaman istatistiklere geçmiyor. Kadın emeğinde bir patlama var. Ama bu kadınlar kendilerini emekçi olarak değil de ev kadını olarak tanımladıkları için üretim maliyetini düşürüyorlar dolayısıyla Anadolu kaplanlarının elinde ciddi sermaye birikiminin oluşmasına sebep oluyor" diye Sibel, kadına yönelik şiddetin bir dönüşümün sonucu olduğunu kaydetti.

Panel soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

(za/dk)