Terolar'da direnişçi kadınlardan Elif: Anılarımı, köyümü bırakmam
09:00
Piroz Zırığ/JINHA
MEREŞ - 38 Dersim, 78 Maraş, 93 Sivas yüz yıllardır asimilasyon ve katliam politikasına karşı direnen Aleviler, artık yerlerinden, yurtlarından göç etmek istemiyor. Maraş'ta Terolar köyünde 'mülteci kampı' adı altında Araplaştırma ile karşı karşıya olan Alevi halkının başlattığı direnişte de kadınlar öncü oldu. 38 yıldır Terolar'da yaşayan Elif, anılarını, yaşamını, kültürünü bırakmamak için direniyor.
Maraş merkez Dulkadir ilçesine bağlı Sivrice Höyük (Terolar) köyünde 26 gündür direniş sürüyor. Köylerine AFAD tarafından kamp kurulacağını duyan kadınlar sokağa çıkarak bir çadır kurdu ve nöbete başladı. Alevilerin yaşadığı bölgede mülteci kampı kurulmasını istemeyen halk, bunun savaştan zarar gören mültecileri korumak amacıyla yapılacak bir kamp olacağına inanmıyor. 1938'de Dersim'de, 1978'de Maraş'ta, 1980'de Çorum'da, 1993'te Sivas'ta Alevilere yönelik katliamları hatırlıyor Terolar'da halk. Sistemin değil kendi inanç, kültür ve ahlakıyla yaşamını kuran Alevi yurttaşlar, tarihleri boyunca felsefelerinin temelinde olan insan sevgisine karşılık, iktidarları korkutarak, şiddet ve baskıyla susturulmaya çalışıldı. Dersim'den bu yana isyanını susturmayan Alevi halkı, yıllarca Avrupa'ya ve metropollere göç etmek zorunda kaldı, şimdi de farklı bir asimilasyon politikasıyla karşı karşıya. Söz konusu kamp ile bölgenin Araplaştırılmak istendiğini, Kürdistan'da 'kamulaştırma' adı altında yapılan göçertme ve asimilasyon politikasının burada da çetecilerin ve Arapların getirilerek Araplaştırılmak istendiğini söylüyor.
Gösterilmeye çalışıldığı gibi masum bir mülteci kampı olmayacağını söyleyen kadınlar, "İnancımızdan, kültürümüzden vazgeçmeyeceğiz" diyor. Sadece Terolar köyü değil, Pazarcık, Narlı ve çevre köylerden Terolar'a her gün destekler de büyüyor.
Maraş katliamının tanığı
38 yıldır Aşağı Terolar köyünde yaşayan ve Elif Caner, Maraş katliamı tanığı aynı zamanda. 17 yaşındayken katliamın gerçekleştiğini belirten Elif, "Bu köyde 1978'den beri oturuyorum. 4 çocuk annesiyim evlendim eşimin ailesi burada oturuyordu. O günden beri burada oturuyorum. 1978 Maraş katliamı olduğu dönemde ben 3 aylık gelindim. Köyümüze 3 otobüs insan Maraş'tan gelip yerleştiler. Katliam süreci bitinceye kadar burada kaldılar" dedi. Maraş katliamında insanların zorunlu bir şekilde göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Elif, "O dönem Maraş'tan kaçan sadece Aleviler değildi. Sünniler, Çerkesler, Lazlar yani herkes kaçtı. O dönemde bizim köyden biri öldürülmüştü, cenazesi tanınamaz haldeydi. Sonra katliam süreci bitti insanlar geri gittiler" dedi.
'Anılarım bu köyde'
Yaşamını Terolar köyünde sürdüren olan Elif, anılarının, yaşanmışlıklarının kaybolmasını istemiyor. Ne kadar acı ve zor günler geçirmiş olsalar da burada birliktelik ruhuyla dolu bir yaşamları var. Bu köyde anılarını saklayan Elif, "Burada anılarımız, tarlalarımız, meralarımız, çamlığımız, yaşamımız var. Yılda iki kez tarlamıza gider ekeriz. Buğday ve mısır yetiştiriyoruz. Çamlığı kendi ellerimizle diktik. Genç, kadın, çocuk, yaşlı hep birlikte diktik" diye anlattı.
'4 aydır biz bu kampın yapılmaması için mücadele ediyoruz'
Uzun zamandır AFAD kampının yapılmaması için mücadele ettiklerini söyleyen Elif, "Devletin yaptığı ise saman altından su yürütmek. 4 aydır biz bu kampın yapılmaması için mücadele ediyoruz. Halk arasında konuşuyordu. Siyah jipli üç adam gelip oraya bakmışlar. Muhtar gitti araştırdı, bize denilen şey barajdan buraya su deposu yapılacak. Tabi sonrasında eşim köyün muhtarı ve iki azası, valiliğe kaymakamlığa gidip araştırdılar. Ama onlar 'öyle bir şey olursa bize de haber verin' demişler. Buna karşı imza topladık, dava açtık 15 avukat bu işi üstlendi ama hala bekliyoruz" dedi.
Halka danışılmadan kamp yapıldığını söyleyen Elif, "Bir gün baktık vali aradı, çevre köylerin muhtarlarıyla toplantı yapmak istediğini söyledi. Buraya gelip bize 'isteseniz de istemeseniz de bu kampı yapacağız' dedi. Bunu duyunca ne yapacağımızı bilemedik.
Direnişin öncüsü kadınlar
Direnişe köyden Döne Göksungur'un çadır kurma kararı ile başladıklarını ifade eden Elif, Döne'nin gelip "Bu kampı istemediğimizi göstermek için çadır kuralım" dediğini aktardı. Döne ve iki gencin çadır kurduğunu anlatan Elif, şöyle devam etti: "Tabi çadır konulunca biz de gittik destek verdik. Kampın yapılacağı alana uzak olduğu için sonra çadırımızı taşıdık. Orada geçe yarısı jandarma gelip çadırı kaldırdı. Bu kez de çadır köyün girişine yapıldı. Orada da mitinge gelen halka biber gazı ile saldırdılar. Halk dağıldıktan sonra jandarma bize 'ya çadırı kaldırırsınız ya da biz kaldırırız' dedi. Bu kez de cemeevine taşınarak nöbetimize devam ettik. Burada direnişimiz sürüyor."
'Masum bir mülteci kampı değil'
Kampın kendilerini rahatsız edeceğini vurgulayan Elif, "Biz mültecilere karşı değiliz ama burası AFAD kampı için uygun bir yer değil. Orada ne yapılacağı belli değil. Buraya yapılacak 3 metrelik duvar yüksekliğinde gözlemci askerler bizi koruyamaz. Çünkü Maraş'ta da kamp var orada tünel kazıp kaçmışlar. Biz bu şekilde rahat etmeyiz. Burada biz kadınlar rahatız. Tek başımıza her işimizi görürüz. Hastaneye, şehre gidip geliyoruz. Erkeklere ihtiyaç duymayız. Yazları hep dışarıda uyuruz. Ama bu geleceklere güvenmiyoruz çünkü sadece masum bir mülteci kampı olduğuna inanmıyoruz. DAİŞ çeteleri yerleştirilecek bundan korkuyoruz" dedi.
(gc)