JINHA

ÊLIH – KJA Batman bileşenleri tarafından ‘tecavüz kültürüne’ yönelik bir haftalık panel programının ilki Gercüş’te düzenlendi. Panelde konuşan HDP Batman milletvekili Saadet Becerikli, tecavüze karşı bilinçlenmenin ve öz savunmanın gerekli olduğunu söyledi.

Batman’da KJA tarafından “tecavüz kültürüne” yönelik düzenlenen bir haftalık panel programının ilki Gercüş ilçesinde gerçekleşti. Taziye evinde yapılan panele HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli, KJA Batman bileşenleri ve Gercüşlü kadınlar katıldı. KJA bayraklarıyla süslenen salona “Bedenimize, dilimize, tarihimize yapılan tecavüze karşı direnişi yükseltelim” pankartı asıldığı panel bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Panelde İlk olarak konuşan Saadet Becerikli, “Sema Ramazanoğlu, konuşma yaparken Ensar Vakfı’nın hayırseverliğiyle tanındığını ve dolayısıyla bir kere olmasıyla suçlanamayacağı yönünde bir açıklama yaptı. Bu AKP hükümetinin zihniyetini yansıtıyor” diye belirtti.

‘Aynı zihniyet Kürdistan topraklarına da tecavüz etti’

Beş bin yıllık eril zihniyetin yaşamın her alanında düzenlemeler getirdiğini dile getiren Saadet, bu düzenlemelerin erkeğin lehine, kadını dışlayan ve kadını eve hapseden nitelikte olduğunu kaydetti. Saadet, eril zihniyetin iktidarlar tarafından beslendiğini kaydederek, “Tecavüz nasıl bir kadının bedenine, savunmasız bir çocuk üzerinden yapılıyorsa aynı zamanda devlet o zihniyetle Kürdistan topraklarına tecavüz etti. Zorla girdi, kentlerimizi işgal etmeye çalıştı. Kadınlar katledilip bedenlerinin teşhir edilmesi, Teybet Ana’nın cenazesinin bir hafta sokakta bekletilmesi kadınlara gözdağıdır. İşgal güçleri tecavüzü gerçekleştirirken evlere zorla girmeleri de bir tecavüzdür. Kürdistan toprakları cumhuriyetin kurulmasından bu yana her zaman Türkiye Cumhuriyeti ordusunun tecavüzüne maruz kalmıştır. Kadınların bilinçlenmesi ve kendi öz savunmasını sağlaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘Kadın olarak bilinçlenmeliyiz’

Ardından konuşan KJA Batman bileşenlerinden Xece Şen, Kürdistan topraklarının yakılarak ve talan edilerek adeta tecavüze uğradığını söyledi. Xece, “15-16 yıldır siyasi soykırım, siyasetçilerin tutuklanması tecavüzün bir parçasıdır. Suyumuz, doğamız, siyasetimiz, dilimiz, kültürümüz tecavüz altında. Bunun için mücadele yürütmemiz gerekiyor. Biz kimiz ve buna karşı ne yapmamız gerekiyor. Önce bu soruyu kendimize sormamız gerekiyor. Bugün kapitalizm toplum ahlakını kırmaya çalışıyor. Ama amacına ulaşmış değil, çünkü buna karşı bir mücadele yürütülüyor. Ama bu mücadele de yetmiyor. Bunun karşısında kadın olarak daha çok bilinçlenmemiz gerekiyor” diyerek örgütlenmenin gerekliliğine dikkat çekti.

‘Bir kadının bedenini kendi bedenimizden ayrı tutmayacağız’

Xece konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir kadın öldürüldüğü zaman biz bütün kadınlar katlediliyoruz, bir kadın tecavüze uğrarsa hepimiz tecavüze uğramış sayılıyoruz. Bir kadının bedenini kendi bedenimizden ayrı tutmayacağız. Biz kadınlar ailemizden tutun bütün çevrelere karşı gözümüzün açık olması gerekiyor. Ben bir kadınım ne istiyorum ve ne yapmam gerekiyor. Bunu iyi analiz etmemiz gerekiyor.”

‘Şiddetin karşısında duracağız’

Kadına yönelik şiddet ve tecavüzü kabul etmeyeceklerini vurgulayan Xece, “Bir kadın örgütsüz olduğu sürece hepimiz örgütsüzüz. Bir kadın köle olduğu sürece hepimiz köleyiz, biz kadınların sloganı bu olmalı. Erkek komşumuz eşine şiddet uyguladığı zaman 15 kadın birleşip onun karşısında durup biz bunu kabul etmiyoruz dememiz gerekiyor. Bugünden itibaren kadınlara şiddeti kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.

Panel, kadınların “Jin jiyan azadi” sloganlarıyla son buldu.

(za/dc)