Seda Tanrıkulu: Tutsakların sesi olmaya devam edeceğiz

09:06

Özgü Özütok/JINHA

İZMİR - Cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik yaşanan hak ihlallerinin giderek arttığına dikkat çeken İzmir Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Eşbaşkanı Seda Tanrıkulu, "Arkadaşlarımızın direngen duruşları hepimize mesaj niteliğindedir. Bütün baskılara, sindirme politikalarına rağmen biz arkadaşlarımızın yanındayız. Onların ve ailelerinin sesi olmaya da devam edeceğiz" dedi.

Türkiye ve Kürdistan'daki cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik baskılar artarak devam ediyor. İzmir Tutuklu Aileleri ve Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYD-DER) Eşbaşkanı avukat Seda Tanrıkulu, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini ve tutsaklara yönelik baskıların çoğaldığına dikkat çekti. Seda, son zamanlarda Şakran Cezaevi'ndeki kadın tutsakların çıplak aramaya maruz kaldığını ve darp edildiğini söyledi. Bununla beraber Kırıklar Cezaevi'nde de benzer durumların yaşandığını kaydeden Seda, cezaevine görüşe gelen kadın ziyaretçilerin "ince arama" adı altında taciz boyutuna varan aramaların yapıldığını belirtti.

'Savaşın diğer boyutu cezaevinde sürüyor'

Kürdistan'ın birçok merkezinde özyönetim ilanıyla beraber başlayan savaşın halen devam ettiğini dile getiren Seda, bu savaşın bir diğer boyutunun ise cezaevinde tutsaklara yönelik yaşatıldığını kaydetti. Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden 6 siyasi tutsağın firar etmesinin ardından tutsaklara yönelik bir sürgün furyasının başladığın işaret eden Seda, "Bu sürgünlerde daha önceden bildirdiğimiz gibi darp, işkence, hakaret, çıplak arama gibi insanlık dışı uygulamalar yapılıyor. Kürdistan'daki ablukanın kaldırılması, Sayın Abdullah Öcalan'ın tecrit uygulamasının kaldırılması, özyönetim talebinin masaya yatırılması için tutsakların 10'ar günlük dönüşümlü açlık grevi eyleminden sonra üzerlerindeki AKP hükümeti baskısı daha fazla artmış durumdadır" diye konuştu.

'Çıplak aramaya direnenler darp edildi'

Şakran Cezaevi'nde kadın tutsakların çıplak aramaya maruz kaldığını söyleyen Seda, buna karşı direnen kadınların ise darp edildiğine dair bilgi edindiklerini belirtti. Seda, "Bunu yaptığımız görüşmelerde arkadaşlarımız kendileri ilettiler. Kendileri bölgede yaşanan savaşa dair tepkilerini göstermek için açlık grevi gibi yasal haklarını zaten kullanıyorlar ve mücadelelerini yükseltmeyi düşünüyorlar" dedi.

'Bu savaşın zindanlar üzerindeki bir izdüşümüdür'

Kırıklar Cezaevi'nde görüş için gelen kadın ziyaretçilerin ince aramadan geçirildiğini ve bu aramanın taciz boyutuna vardığını dile getiren Seda, "Özellikle Kırıklar Cezaevi'nde bir kadın memurun bu şekilde arama yaptığını bilmekteyiz. Gerek aileler, gerek bizler bu uygulamadan rahatsız olduğumuzu belirtiyoruz. Bu savaşın zindanlar üzerindeki bir iz düşümüdür. 80'li yıllarda uygulanan politikaları Kenan Evren'in mirasçısı gibi AKP hükümeti de sürdürmektedir" şeklinde konuştu.

'Bu tutsaklara yönelik politik bir yaklaşım'

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin çıplak arama, darp ve benzeri baskılarla sınırlı kalmadığını söyleyen Seda, tutsakların kendilerine gönderilen eşyaları almakta zorlandıklarını kaydetti. Seda, şöyle devam etti: "Bir hükümlünün aile dışında 3 kişiyle görüşme hakkı vardır. Bu işlem normal şartlarda bir haftada yapılırken Şakran Cezaevi bu işlemi uzatabildiği kadar uzatmaktadır. Tutsak arkadaşlarımızı görüşçü haklarını da ellerinden almaya çalışıyorlar. Bu, tutsak arkadaşlara yönelik politik bir yaklaşım olduğu için arkadaşlarımız gerekli tepkiyi gösteriyorlar ve bizden duyarlılık çağrısı yapmamızı istemekteler. Biz de tüm kadın hakları, insan hakları savunucularına bu konuda duyarlı olması yönünde sesleniyoruz."

'Tutsakların ve ailelerinin sesi olmaya devam edeceğiz'

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin gerekli başvuruların yapılacağını belirten Seda, özellikle tahliyesi yaklaşmış tutsaklara yönelik disiplin soruşturmalarının başlatıldığını söyledi. Seda, tutsakların bu tür baskılarla sindirilmeye çalışıldığını ifade ederek, "Arkadaşlarımız direngen duruşları hepimize mesaj niteliğindedir. Bütün baskılara, sindirme politikalarına rağmen biz arkadaşlarımızın yanındayız. Onların ve ailelerinin sesi olmaya da devam edeceğiz" diye sözlerine ekledi.

(dc/mg)