Kadınlar 'kadın olmak ve cinsel taciz' panelinde buluştu
17:15
JINHA
İSTANBUL- 'Kadın olmak ve cinsel taciz' konulu panelde devlet kaynaklı cinsel işkence, cinsel taciz, toplumsal cinsiyet, feminizm ve rıza kavramları tartışıldı.
Kampüs Cadıları, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Bomonti Kampüsü Konferans Salonu'nda "Kadın olmak ve cinsel taciz" konulu panel düzenlendi. Nazan Öncel şarkıları ile başlayan panele çok sayıda kadın katıldı. Ardından Kampüs Cadıları'nın kuruluş amacından bahsedildi.
Panelde konuşma yapan akademisyen Feryal Saygılıgil öncelikle barış için imza attıktan sonra kadın ve feminist olmasından kaynaklı olarak çok daha fazla baskılara maruz kaldığını dile getirerek, tutuklu akademisyenlerin 22 Nisan'da görülecek duruşmasına çağrı yaptı.
'Feminizmin doğasında mücadele var'
Cinsel tacizin tanımını yapan Feryal, 1970'lerde Amerikalı feministlerin bu kavramı literatüre kazandırdığı belirterek, feminizmin dogmatik bir kavram olmadığını, doğasında kendini baştan aşağı değiştirme mücadelesinin olduğunu söyledi. 'Cinsel taciz' ve 'rıza' kavramları üzerinde duran Feryal, tarihteki feminist akademisyenlerin yayınlarından kısımlar okuyarak cinsel taciz ve rıza konuları üzerinde farklı görüşler beyan eden yazarlar arasında karşılaştırmalı örnekler verdi.
'İlk kez Kürt kadınlar dillendirdi'
Panelistlerden Avukat Eren Keskin de yaşamın her alanlarındaki ihlallerin sistemle tartışılması gerektiğini aktararak, devlet kaynaklı cinsel şiddetten bahsetti. 1980'lerde ve 90'larda kadınlara gözaltında cinsel tacizin uygulandığını fakat bunun konuşulmadığını aktaran Eren, 90'larda cezaevlerinde çıkan kadınlarla görüşmeler yaptıklarını söyledi. İlk kez Kürt kadınlarının bunu dillendirdiğini belirten Eren, kadınların kendilerine ulaşması ile birlikte ücretsiz avukatlık yapmaya başladıklarını aktardı. Cinsel tacizin, tecavüzün ceza kanununda bir karşılığı olmadığını belirten Eren, bağımsız hekim raporlarının ise delil olarak kullanılması için mücadele ettiklerini söyledi. Adli Tıp Kurumu'nun ise bir yıl sonraya dahi randevu verdiğini dile getiren Eren, Türk Ceza Kanunu'nda 2005 yılında değişiklikler olduğunu cinsel tacizin suç tanımı olarak kabul edildiğini ama bunların yeterli olmadığını söyledi.
Eren Son olarak Özgecan Aslan'ın katilinin öldürülmesine sevinen algıyı eleştirerek kadın yönelik şiddete bakış açısının yanlış bir yerden değerlendirildiğini, Özgecan'ı katleden erkeği öldüren mafyaların yıllardır kadınlara şiddet uyguladığını belirtti.
'Bir zihniyeti değiştirdik'
Panelistlerden FİFA kokartlı hakem Dilan Deniz Gökçek ise "Artık kadın hakem kavramı kalkmış bulunuyor. Erkeklere erkek hakem denmiyor" diye başladı. 20 yıl hakemlik yaptığını belirten Dilan, "Her alanda arkadaşlarıma eşit şartlar eşit muameleyi anlatıyorum. UEFA kadın hakemlerin sayısını yükseltmek için çalışmalar yaptı ama bir tek Türkiye' de bu çalışmayı yapmadı. Biz bunun mücadelesini yıllardır veriyoruz. Şimdi arkadaşlarım bu yoldan gelerek devam edecekler. Üst düzey müsabakalarda görev alamadık ama bir zihniyeti değiştirdik" dedi.
'Kapıların ardında erkekler var'
Son olarak Kampus Cadıları üyesi Juliana Gözen üniversitede kadın olmanın zorluğunu anlattı. Toplumsal cinsiyet rollerine karşı kadınların mücadele etmesi gerektiğini belirten Juliana, "Ailede başlayan mücadele üniversite içerisinde de devam ediyor. Kadınlar üniversite kapısından geçince hayatlarının değişeceğini, özgürlük kapısını araladığını sanıyor ama kapıların hepsinin ardında erkekler var. Başta cinsiyetçi bir eğitim var. Eğitim erkek egemen sistem tarafından dizayn edilmiş. Bu yüzden kadın olmak mücadele demek" dedi.
Panel soru cevap kısmı ile son buldu.
(ekip/gc)